CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunuyor. Kılıçdaroğlu sözlerine, hayatını kaybeden Torbalı Belediye Başkanı İsmail Uygur'a Rahmet dileyerek başladı.
"128 Milyar Dolar Nerede" diye sormaya devam eden Kılıçdaroğlu, "Bu ülkede 128 milyar dolar arka kapıdan birilerine peşkeş çekildi. Kime sattıkları belli değil, kaça sattıkları belli değil. Arka kapıdan kodomanlara sattılar. Kim aldı bunları? Halka verdik diyor Canikli. Halka soruyorum, çiftçiye, taksiciye, sanayiciye, sordum. Vallahi billahi almadık diyorlar. Arka kapıdan veriyorsan zaten bunlara vermezsin. Bunu yaptılar. Eğer vatandaşlardan biri aldım diyorsa ben de göreyim o kişiyi. Toplumun önüne çıkan bir kişi bile yok. Arka kapıdan kime sattılar? Kodomanlara sattılar. Allah şahittir milletime söz veriyorum. Sandık gelecek, iktidar olacağız. O kodomanlardan fitil fitil hesabını soracağım. " dedi.
Kılıçdaroğlu'nun satırbaşları:
Belediye başkanlarımız bu süreçte bütün çabaları gösteriyorlar. Bizim belediyelerin olduğu yerlerde hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Biz CHP olarak hiçbir ayrım yapmadan herkese eşit hizmet götüreceğiz.
Halkçılığın, inancımızın temel kuralı budur. Düzenli olarak her hafta bütün belediye başkanlarımızdan verileri alıyoruz. 13 Nisan-19 Nisan arasında 730 bin 952 haneye 219 bin haneye nakdi yardım yapılmış durumda.
Salgın yönetiminde kriz
Türkiye zor günlerden geçiyor dedim. Bir salgın dönemindeyiz doğru. Her bir vatandaşımızın canı çok değerlidir doğru. Herkesin üzerine düşen görevler var bunların yapılması gerekiyor. Biz salgın başladığından beri politik malzeme yapmadık. Hatalar varsa söyledik, neler yapılması gerektiğini de söyledik.
Bilim Kurulu vardı bize güven veriyordu. Bazı eksiklikleri vardı, TTB'den TEB temsilciler almamışlardı. Yine de Bilim Kurulu'nun açıklamalarına biz de uyarız, iktidar da uyar dedik. Sözlerimize hep öneri ile başladık. Bütün açıklamalarda öneri ile başladık. Salgınla mücadelenin sadece sağlık boyutu yok ekonomik boyutu da var dedik. Merkez Bankası karşılıksız para basabilir önerisi bile yaptık. İsraftan vazgeçin, tasarruf yapın dedik. Herkes fedakarlık yaptı. Kahveci, pastaneci, kantinci, taksici, servisçi herkes üzerine düşeni yaptı. Sarayda oturanlar üzerine düşenleri yapmadılar. Kibir ile bir devlet yönetilmez. Her türlü kesim fedakarlık yaptı, sarayda oturanlar ve onların beslemeleri fedakarlık yapmadı. Dövizle borçlananlar daha zengin yoktu. Sonradan devlete borç vermeye başladılar. Bir değil aynı anda iki vurgun yapmaya başladılar. Emekliye, taksiciye ne verildi? Bin'er lira 3 ay.
Biz fedakarlığı toplumun her kesimi yapsın dedik. Saray beslemeleri bunun dışında kaldılar. Havaalanlarını yapanlar, köprüleri yapanlar, yolları yapanlar, aylıklarını dolarla garantiye alanlar bunlar hangi fedakarlığı yaptı? Bu soruyu geçen seçimlerde AK Parti'ye ve MHP'ye oy veren vatandaşlarıma soruyorum. Siz her türlü fedakarlığı yaptınız, bu beyler ne yaptı? 3 tane mercedes daha alıyorsun, neyine yetmiyor senin?
Bu Kamu Özel işbirliği milleti iliklerine kadar sömürüyor. İktidar olduğumuz zaman ilk yapacağımız iş bunların tamamını kamulaştırmaktır. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını sonuna kadar savunacağız. Vatandaşlarımız o yollardan, köprülerden onların istediği parayı ödemeden geçecekler.
'Hala onun partisine oy vermeye devam edecek miyiz?'
Devleti yönetenlerin örnek olması lazım dedim. Barolar Genel Kurulu'nu yapmayacak sen Genel Kongreni yapıyorsun. Üstelik maskesiz, insanlar sırt sırta. Dün 341 vatandaşımız hayatını koronavirüs nedeniyle kaybetti. Sorumlusu kim? Geçen seçimlerde AK Parti'ye ve MHP'ye oy veren kardeşlerime soruyorum. O kongreye gidenler sokağa çıktılar binlerce insan Kovid oldu. Yoğun bakımlarda yer yok. Torpiliniz varsa yer buluyorsunuz. Hala onun partisine oy vermeye devam edecek miyiz?
Böyle bir tabloda Türkiye'ye turist gelir mi? Şubatta yükselmeye başlamış vakalar, en yüksek noktaya gelmişiz. Bu ülkeyi yöneten hükümet bunun sorumlusu değil mi? Diyoruz ki, Bilim Kurulu var. Geçiniz. Bilim Kurulu'nun ne dediğini bilen var mı? Neyi önerdiğini bilen var mı? Kimse bilmiyor. Sağlık Bakanı 84 milyon sorumludur bundan diyor. Bunlar devleti falan yönetmiyorlar. İnsanlar hayatlarını kaybediyor bunlar sadece seyrediyor. Kahvede 4 kişi kağıt oynarsa ceza yazıyorsunuz, on binleri toplayıp kongre yapıyorsunuz.
'Turizmciyi de bitiriyorlar'
Esnafı bitirdiler, turizmciyi de bitiriyorlar. Bu tablo Türkiye'ye turist gelmesini engelliyor. Turistler niye gelsin? Turizm bizim için çok önemli. Bacasız sanayi diyoruz. Cari açığı kapatan turizm, pek çok alana baktığınız zaman turizm 54 farklı alana katkı veriyor. Kısa Çalışma Ödeneği'nin kaldırılması en büyük sorun. Tekrar gelmesi. TOBB, ATO, İTO, İstanbul Sanayi Odası istiyor. Antalya, Samsun Ticaret odaları bunu istiyor.
Turizmcilerin çözüm beklentisi
Turizm sektörü bu pozisyondayken, siz KÇÖ kaldırırken toplumun gözünden kaçan bir şey yaptılar. Bankalardaki mevduat faizine uygulanan stopajı düşürdüler. KÇÖ'den 1 milyon 139 bin kişi yararlanıyordu. Bunları işsizlik tehlikesi ile karşı karşıya getirdiler.
Bankalarda 1 milyonun üzerinde hesabı olan kişi sayısı 283 bin kişi. Bunların mevduat faizini sıfırladılar.
Erdoğan'a ben bir öneride bulunmak isterim. Turizmcileri çağır, sizin sorununuz nedir diye dinle. Çözüm önerilerini dinle. Gereğini yap. 2020 yılında Turizm sektörüne hangi ülke ne kadar hibe verdi.
Fransa işletme başı 10 bin Avro verdi. İtalya 2 milyar Avro para ayırdı. İspanya 300milyon avro para ayırdı. Yunanistan 330 milyon avro para ayırdı. Türkiye hibe olarak sıfır.
2021 bütçesine ödenek koydular. İspanya 11 milyar avro, Yunanistan 7,5 milyon avro koydu. Türkiye 0. Oysa Türkiye için çok önemli. Gelen her turist ekonomiye destek veriyor. Turizme düşman olanlar bu tabloyu ortaya koyuyorlar.
Ticaret Bakanı hakkındaki iddialar
OdaTv'de bir haber yayımlandı. Ticaret Bakanı ve kocası şirket kurmuşlar. Dezenfektan üretip kendi bakanlığına satıyorlar. Ne hale geldiğimize bakar mısınız? Sonra bunu ahlak diye millete sat. AK Parti'ye oy veren kardeşlerim bakın kimlere hangi imkanlar sağlanıyor.
Bir de sen bu haber çıktıktan sonra tek kelime etmeyeceksin. Bir yolsuzluklar ülkesi oldu Türkiye. Bakan sesini çıkarmıyor. Yukarıdakini örnek alıyorum diyor ben, gençler de pudra şekeri ile idare ediyor. Hepimiz malı götürüyoruz diyor. Sözüm söz hepinizin burnundan fitil fitil getireceğim. İlk işimiz Siyasi Ahlak Kanunu'nu bu meclise getirmek olacak.
İktidara '128 milyar dolar' soruları
128 dolar milyarı hangi yöntemle sattın sen? Bunu benim bilmeme ihtiyacım var. Bu satışı hangi tarihlerde yaptın. 128 doları hangi tarihlerde ne kadar sattın? Hangi kurdan sattın? Bu satış işleminin altında kimlerin imzası var?
Soruları sorduk. Cevap yok. Bir daha sorduk cevap yok. Bizi tatmin eden cevap yok. İl ve İlçe Başkanlarımız assınlar binalarına dedik. Billboardlara para ödedik, oraya astık. Vatandaş da sorsun dedik. 128 milyar doların nereye gittiğini şu ana kadar bilmiyoruz. Birinci sorunun cevabını aldık. Bu satış hangi yöntemle yapıldı. Şu anki Merkez Bankası Başkanı açıkladı. Buna dayalı bir kanun var. Bunun ikinci maddesi 2018 yılında KHK ile iptal edildi. İptal edildi ama satışlar devam ediyor. Protokol, şu an kanunsuz bir protokol. Merkez Bankası Kanunu'na bakıyoruz.
Kimse korkudan afişleri yayınlamadı, billboardları korkudan asmadılar. Polisler vinçlerle gelip afişleri indirdi. Polisler, savcılar, hakimler seferber oldular. Bir de demokrasi var diyorlar. Yanlış bir şey söylesek, hakaret etsek alabilirsin. Soru soruyoruz, 128 Milyar Dolar nerede diye. Korkuyorlar. Millet öğrenmesin diye indiriyorlar. Hesabını veremiyorlar. Sormaya devam edeceğiz.
Anayasa Mahkemesi'nin bir kararı var. Buna imza atan sözde savcı ve hakimler duysun diye söylüyorum. 26 Mart 2020 bir siyasi parti binasına asılan pankartın indirilmesi nedeniyle ifade özgürlüğünün ihlal edilmesi. AYM'nin sitesinde girdiğinizde bunu görürsünüz zaten. Söylediği ne biliyor musunuz? "Katil, Hırsız AKP" diye yazmışlar. Bunu indiremezsin diyorlar. Bunu bile kaldıramazsın diyorlar. Biz "128 Milyar Dolar Nerede" diyoruz kaldırıyorlar. Ben bu milletin, fakir fukaranın hakkkını savunmayacaksam neden siyaset yapıyorum?
Erdoğan, 128 milyar doları salgın dolayısıyla kullandık diyor. Yine Erdoğan, Merkez Bankası'nda para kaybolan bir şey yok diyor. Yiğit Bulut -jöleli arkadaşımız- Merkez Bankası'nın böyle bir parası olmadı diyor. Nurettin Canikli, gerçek ve tüzel kişiler bu parayı almışlar diyor. Ben soruyorum taksiciye, simitçiye, sanayiciye, siz bundan bir para aldınız mı? Hamza Dağ da açıklama yapmış. Merkez Bankası'nın kasasında diyor. Merkez Bankası mı doğru söylüyor, Dağ mı? Malı götürmüşler milleti kandıracaklar. Yer miyiz biz? Lütfi Elvan açıklama yaptı. Diyor ki, ne kadarlık döviz alım satımı gerçekleştirilmiş hepsini görebilme imkanımız var. 128 Milyar Dolar'ın satıldığını Hazine Bakanı kabul ediyor. Şeffafsa, bana söylemiyorsun ekonomi yazarlarına söyle MHP liderine söyle.
Erdoğan geçen hafta çarşamba günü bu soruya cevap bekler benden kamuoyu diye grup toplantısı yapamadı.
Patates - Soğan izdihamı
Ülke çok sancılı bir dönemden geçiyor. Ekonomi çöktü, yönetemiyorlar. Patates için insanlar kavga ediyor, birbirlerini eziyorlar. Patates almak için. Yardım gelecek haberi çıkıyor insanlar saatlerce sıra bekliyorlar. Beyefendi öyle bir yerde oturuyor ki onları görmüyor. Vatandaşa "Uzaya gideceğiz" diyor. Sen uzaya, aya gideceğine vatandaşın karnını doyur.
'Kim aldı bu paraları?'
Bu ülkede 128 milyar dolar arka kapıdan birilerine peşkeş çekildi. Kime sattıkları belli değil, kaça sattıkları belli değil. Arka kapıdan kodomanlara sattılar. Kim aldı bunları? Halka verdik diyor Canikli. Halka soruyorum, çiftçiye, taksiciye, sanayiciye, sordum. Vallahi billahi almadık diyorlar. Arka kapıdan veriyorsan zaten bunlara vermezsin. Bunu yaptılar. Eğer vatandaşlardan biri aldım diyorsa ben de göreyim o kişiyi. Toplumun önüne çıkan bir kişi bile yok. Arka kapıdan kime sattılar? Kodomanlara sattılar. Allah şahittir milletime söz veriyorum. Sandık gelecek, iktidar olacağız. O kodomanlardan fitil fitil hesabını soracağım.
Markette alarm takıldığı için çocuğuna mama alamayan annenin parasıdır bu para. 128 milyar dolar, dükkanını kapatıp ceketini alıp evine mahçup giden esnafın parasıdır. Yıllarını, emeğini verdiği dükkanını kapatan vatandaşın parasıdır. Lokantada çalışan işçinin parasıdır. Sadece bunların mı hayır. Salgın koşullarından fabrikalarda, inşaatlarda çalışan işçilerin parasıdır. Her türlü engellemeye rağmen çiftçinin parasıdır. 128 milyar dolar hakkı verilmeyen polislerin parasıdır. Bunu sormayın diyorlar, nereden çıktı bu diyorlar. O zaman biz siyaseti bırakalım. Erdoğan'ın buna cevap vermesi lazım. Kime gitti bu paralar? Kim aldı bu paraları? İnsanlar intihar ediyorlar.
Fezleke açıklaması
Benim ve arkadaşlarım için dokunulmazlığın kaldırılmasını istediler. Erdoğan, kiminle, nasıl gelirsen gel vız gelir tırıs gider. Troll ordusu görevlendirmiş. Paralarını Saray ödüyor. Sözde beni karalayacaklar. Kiminle gelirsen gel. Hesabını soracağım ben. Yiğide savaş bayramdır diyoruz. Erdoğan duysun, Yiğide savaş bayramdır.