MAK Danışmanlık anket firmasının sahibi Mehmet Ali Kulat, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştü.
İşte Mehmet Ali Kulat'ın "CHP'de neler oluyor?" başlıklı yazısı:
Yıllardır siyasetle ve dolayısıyla siyasilerle çok yoğun mesai gerektiren bir işim var. Öyle ki günümün neredeyse çoğunda siyasetle ilgiliyim. Belki iktidar olması nedeniyle bu ilişki ağırlıklı Ak Parti ve Ak partililerle olsa da belli dönemlerde diğer partilere de yoğunlaştığımız zaman dilimleri oluyor. Tıpkı geçen hafta gibi...
Öyle ki CHP Genel Başkanı Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU ile peşpeşe iki kere biri başbaşa olmak üzere görüşme yaptım. Bunun dışında genel başkan yardımcılarının yarısıyla, kadın kolları başkanıyla, CHP siyasetinin ilk akla gelen aktörleri ile görüşmeler yaptım. Bu görüşmelerin zamanlamasında Cumhuriyet Halk Partisi'nin çok tartışılan İstanbul Kongresi, Kurultayı, yenilenen MKYK ve MYK sından daha çok gelecek perspektifini anlamak istedim.
CHP 2019 seçimlerine nasıl hazırlanıyor / hazırlanacak?
CHP nin Cumhurbaşkanı adayı kim olacak?
CHP yerel seçimlerden ne bekliyor?
CHP özellikle Ak Parti - MHP ittifakı sonrasında karşı blokta kimlerle ittifak arayışında?
Benim, muhtemelen kamuoyunun da merak ettiği sorular bunlar... Elbette yaptığım görüşmelerin off the record bölümleri bende kalacak. Hem muhataba saygının hem de samimiyetin gereğidir bu.
CHP yetkilileri ile yaptığım görüşmenin yanı sıra bu süreçte İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ile, Hüdapar Genel Başkanı Zekeriya Kapıcıoğlu ile de bizzat görüşmeler yaptım. Bir şekilde sık sık görüştüğüm Ak Partili ve MHP li yetkilileri zikretmeme zaten gerek yok.
Türkiye'nin Afrin'de sınır ötesi operasyonu konuşmaya başladığı "Aralık 2017 den bu yana", milletin birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğu zaman diliminin hassasiyetine binaen, başında bulunduğum MAK Danışmanlık siyasi partilerin oy oranlarını konu edinen siyasi kamuoyu araştırmaları yayınlamayı doğru bulmadı. Yaptığımız gündem araştırmalarını ise kamuoyuna zaten arz ediyoruz. Politik araştırmalarımız bu süreçte sadece muhatabımız kurumlara ve abonelerimize sunuluyor.
Yaptığım görüşmelerin özeti;
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı adayı olmayacak. Gönlünde geçen ismi bana ifade etti ama izni olmadan ifade etmem doğru değil. Ancak hemen belirteyim ki bu isim İlhan Kesici değil. Parti dışında özellikle Asker yada yargı kökenli birileri de en azından CHP Genel başkanından boş yere işaret beklemesinler. Kemal beyin adayı CHP li olacak.
CHP İstanbul, Ankara, Bursa, Balıkesir, Adana, Mersin gibi illeri yerel seçimde almanın çabası içinde... Özellikle Ak Partili belediyelerden istifa ettirilmiş olanların görev yaptığı illerde gelen şikayetleri değerlendirmek istiyoruz, diyor. CHP bu illerde şimdiden bir yarış başlatmış durumda. Bazı vekillerin adaylığı da gündemde. Özellikle MKYK de yer almayan isimlerin yerele yüklenmelerini istiyor.
Cumhurbaşkanlığı için Saadet Partisi ve İYİ Partiyle ittifakın önemini görüyor. HDP li seçmeninde kendi yanlarında olacağına inanıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı üzerine bir kampanyanın lokomotifi olacak gibi. Referandumdaki % 48,5 lik oy oranını Cumhurbaşkanlığı seçiminde aşacaklarına inanıyor ve Anayasa Değişikliğine yönelik yapılan referandumda evet verenlerin bir kısmının hayıra döndükleri görüşünde...
CHP liderini ilk kez anketleri de ciddi şekilde dikkate almış olarak gözlemledim. Sordukları sorulardan MAK Danışmanlık olarak basınla paylaştığımız çalışmalarımızı da dikkatle incelediklerini gördüm.
CHP' liler; Abdullah Gül, Ali Babacan vb. Ak Parti içindeki bazı kişilerin Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecindeki tutumlarını da izliyorlar...
Kemal Kılıçdaroğlu son dönemde hedef alınan TTO ve TBB benzeri STK ların hedef alınmasını kendilerine karşı yapılmış, hayır cephesini bölme amaçlı olduğunu düşünüyor. Hep karşıyı suçlayan bir siyasi lider olmanın ötesinde kendi kendini ve partisinin yanlışlarını da eleştiriyor. Bir mezhebe teslim edilmiş parti görünümü genel bir rahatsızlık ve bunu kendisi de ifadeden çekinmiyor. Bu noktada İstanbul İl Başkanının sosyal medya hesaplarının oluşturduğu rahatsızlığı görüyor.
CHP yıllardır parti içi demokrasi vurgusuyla ifade ettiği, hatta övündüğü ön seçimle aday belirleme geleneğini önümüzdeki seçimlerde terk edecek. Zira artık önseçim "partinin il başkanlarına teslimi" olarak okunuyor.
CHP lideri ve CHP yönetimi ile görüşmem bana muhalefetin olaylara bakışını daha ayrıntılı okuma fırsatı verdi. Kişisel kanaatim "muhalefet muvazene-i adalettir." Bu ülkede iktidarı eleştirmek demokrasinin gereği ve herhalde muhalefetin tabii hakkıdır. Ancak sağlıklı demokrasi için güçlü muhalefet eksikliğini de mutlaka görmemiz gerekiyor.
Diğer muhalefet partilerini de daha sonra yazacağım...