Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının satırbaşları;
Bir gazeteci şiddet uygulandıktan sonra bu gazeteciler yazamaz diye düşünüyorsanız düşünmeyin hiçbir namuslu gazeteci geri adım atmaz.
Gazeteci yazdı diye yakalanacak, serbest bırakılacak bir de sertifika verin adama bari.
İstediğimiz adalet. birisi haksızlığa uğruyorsa biz adalet istiyoruz.
RABİA NAZ'IN ŞÜPHELİ ÖLÜMÜ
Rabia Naz'ın babası geldi. Babası adalet arıyor, bir dedektif gibi araştırma yapıyor. Baba araştırma yapılmasını istiyor, savcılık gizlilik kararı koyduruyor. Bir gazeteci arkadaşımız olayı araştırıyor. Bu arkadaşımız gerçeğin ortaya çıkması için her şeyi yapıyor.
Rabia Naz öldürülmeden önce dondurmacıya gidiyor annesinin çalıştığı eczaneye gidiyor. Haber geliyor bir ayak tamamen kırık, deri tutuyor. Hastaneye kaldırılıyor, ne oldu intihar etti. Baba benim kızım niye intihar etsin diyor ve baba araştırıyor. Olayın doblo marka siyah bir aracın çarpması ile olduğu öne sürülüyor, oradan alınıyor metruk bir eve götürülüyor sonra sırtüstü bir yere bırakılıyor.
Belediye delilleri yok etmek istiyor. Arkadaşlar adalet diyoruz 11 yaşındaki çocuk diyoruz, hayat dolu bir kızdan bahsediyoruz, polisler olayları kapatıyor savcı olayları kapatmak istiyor. İntihar deniyor çocuk neden intihar etsin. İki polis bir çuvalı terastan sokağa atıyor ama çuval düşmüyor çünkü aşağıdaki dükkanın terası var.
Buradan bütün yargı camiasına ve polislere seslenmek istiyorum sizin göreviniz adaleti ortaya çıkarmaktır, delilleri karartmak değildir. Yargının görevi de olayları kapatmak değil adaleti tesis etmektir. Rabia'nın ne günahı var. Sonra babayı şikayet ettiler "akli dengesi yok" diye. Bizler sonuna kadar takipçisi olacağız adalet yerini bulsun diye.
TARIM İŞÇİLERİNİN DURUMU
Merzifon'da bir afet yaşandı. toplam 53 köyde zarar meydana geldi. Madem ki sosyal devletiz madem ki bu zararların karşılanması lazım.
Elin oğlunun faizini siliyorsun bu dam ekmiş biçmiş üstelik zarar uğramış bunun faizinin silinmesi lazım. Değerli arkadaşlar bu olayın takipçisi olacağız bu olayın araştırılması için Meclis'e önerge verelim.
Biz açlığın yoksulluğun olmadığı bir Türkiye'de yaşamak istiyoruz.
Cumhurbaşkanı var mı var seçimle mi geldi evet vatandaşın oyu ile seçildi evet ama ne yaptı ilk yaptığı iş Meclis'te yemin etti. Cumhurbaşkanı bu topraklarda yaşayan herkesin temsilcisi.
AKP’li kardeşlerime seslenmek istiyorum. Madem ki beraber yaşıyoruz, görüşlerimiz farklı olabilir ama hepimiz huzur içinde yaşamak istiyoruz.
Bir cumhurbaşkanı neden tarafsız olmalı? Çünkü cumhurbaşkanı devletin sigortasıdır. Bu topraklarda yaşayan herkesin temsilcisidir. Devlet bütün vatandaşlarına hizmet eder. Her vatandaş kanunlar önünde eşittir. AKP’li kardeşlerim bunu unutmasınlar. Bir cumhurbaşkanı günün 24 saati belediye başkanlığı seçimlerine müdahale eder mi? Bir tarafta partilerin belediye başkan adayları var bir tarafta Erdoğan’ın fotoğrafı var. Bu normal bir şey mi?
Ankara'da mütevazi bir evde oturdu. Ben halkın insanıyım dedi. Milletvekillerinin konutları satılması lazım dedi satıldı kimse bir şey demedi. Meclis'te çalışanların indirilmesi lazım dedi sordum kaç kişi çalışıyor 8 bin kişi çalışıyor indirmek yerine 5 bin kişi arttırılmış.
İBB'DE Kİ İSRAF
Erdoğan, Ankara'da Keçiören'de mütevazi bir evde oturdu. Halkın insanıyım dedi. Milletvekillerinin milletin arasında oturması lazım dedi. Peki aynı şekilde Meclis'in 6 bin çalışanı var bunu 3 bine indireceğiz dedi. Meclis'te bugün yaklaşık 8 bin kişi çalışıyor. Yönetici haricindeki bütün makam araçlarına son vereceğiz dedi. Sadece İstanbul Büyükşehir'den örnek vereceğim
Sayıştay raporuna göre 643 yönetici var. Makam aracı sayısı bin 717. Açlıktan ölen Kübra bebeği onlar unuttular ben unutmadım. 17 yıl sonra aynı Erdoğan'a bakın şimdi. Yazlık kışlık sarayı var. Uçan sarayı var. Bir yere giderken bir ordu ile gidiyor. Nedir bu lüks? AK Parti'li kardeşlerime sesleniyorum siz bunu doğru buluyor musunuz? Sadece karada korunmuyor havada da helikopterler... Erdoğan bir kibir abidesine dönüştü. Kibirli olmak doğru mudur yanlış mıdır? Kibir iyidir diyorsan git oyunu ver kardeşim. Kibir günahtır diyorsan oturup düşüneceksin. İlla demiyorum gel bana oy ver. Çocuk açlıktan ölecek beyefendi bin 100 odalı yerde keyif sürecek. Buna itibar deniyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde israf itibar değildir. Gün düşünme günü. Senin vicdanına ahlakına seslenmeyeceğim de kime sesleneceğim? Bu bizim paramızı bizim adımıza kullanıyor.
Erdoğan bir kibir abidesine dönüştü. Kibir iyi bir şey midir değil midir? Ben soruyorum. İsraf itibar değildi.
''HANİ KUL HAKKI YEMEK GÜNAHTI?''
AKP’li kardeşim memlekette yoksulluk bitti mi? 17 yıldır yönetiyorlar. 2002’de bir esnaf başbakanlığın önünde yazar kasa attı, intihar eden yoktu kendisini yakan yoktu. 17 yılın sonunda vatandaş borç batağında. Devletin resmi rakamı; Tüketici kredisi ya da kredi kartı borcu 518 milyar TL. Milyonlarca vatandaş borç batağında, niye icra dairelerinin sayısını arttırıyorlar? Millet borç batağında diye.
Devlet de borç batağında. İç borç: 653 milyar TL. Dış borç: 557 milyar TL. Bu para nereye gitti? Sen sormayacak mısın? Aklını kullanmayacak mısın? Bu parayı nereye harcadınız diye sormayacak mısın kardeşim?”
2002'de geldi Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu kurdu. Eyvallah. Komisyonun üyesiydim. Komisyonun başında AK Parti'li Azmi Ateş vardı. Düzgün bir adam. Azmi Ateş bir daha milletvekili olamadı. Niye olamadı? 3 Y; Yolsuzluk, yasaklar, yoksulluk var dediler mücadele edeceğiz. Yolsuzluk, yasaklar, yoksulluk bitti mi? Ne oldu? 3 Bakan'ın yolsuzluk dosyası Yüce Divan'a gönderilmedi. Hani kul hakkı yemek günahtı?''
Türk-iş'e göre açlık sınırı 2.124 lira.Asgari ücret 2.020 lira. Açlık sınırı altında asgari ücret mi olur? 16 milyon hane açlık sınırının altında. 16 milyon hanede babalar çocuklarına harçlık veremiyor.
Cami açılışında kadın işsizim diyor kocan çalışıyor mu tamam diyor Kibir ya kibir. Bir dinle vatandaşı. Ak Partili vatandaşlarım Cumhuriyet tarihinde ilk kez bu millet soğan patates kuyruğuna girdi. Ya bereketli topraklar var denizimiz gölümüz çiftçilerimiz var çalışan insan var 17 yılın sonunda ülkeyi getirdikleri nokta patates soğan kuyruğu.
1 milyon hanenin ya elektriği ya doğalgazı kesik ben İstanbullu kardeşlerime sesleniyorum bu 1 milyon hanede su akmazsa ne olur oradaki kadın ne olur? Oy verdiniz verdiğiniz oya ihanet ediyorlar. Yoksulluğu bitireceğiz dediler bitmedi. İstanbul'da bu anneler ne istiyor biliyor musunuz çocuklarının uyuşturucudan kurtulmasını istiyor. Anneler yol kapatıyor bizi uyuşturucudan kurtarın diyorlar kime diyorlar sarayın kibir abidesine ama onun umurunda mı hayır değil
Peki Ekrem İmamoğlu ne yaptı ilk işi uyuşturucu komisyonu kuralım dedi, reddettiler. Beka sorunu budur. Çocuklarımızın geleceğini çalıyorlar.