CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sözcü'den Deniz Zeyrek'e açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, AKP ve MHP’nin üzerinde çalıştığı seçim kanuna ilişkin yaptığı değerlendirmesinde, “Eğer gerçekten doğru dürüst bir seçim kanunu yapacaklarsa milli iradenin parlamentoya yansıyacağı bir kanun yapmalılar. Biz seçim barajının yüzde 10 olmasını istemiyoruz. Makul bir düzeyde olabilir, 7 olabilir, 5 olabilir, 2 olabilir. Şahsi kanaatim, yüzde 1 oy alan partinin genel başkanı TBMM'ye gelebilmeli. Parti TBMM'de temsil edilebilmeli” dedi.
Seçim kanununda yapılacak değişikliğin ittifakların önüne geçebileceğini de dile getiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Erdoğan iktidarını sürekli kılabilmek için seçim yasalarında oynamaya başladı. Ancak tarihin önümüze koyduğu gerçek şu: Seçim yasalarında oynamaya başlayan gidici bir iktidardır. Erdoğan bu topluma zulmediyor. Kaynakları doğru dürüst kullanmadı, öncelikleri doğru dürüst belirleyemedi, saraya kapandı, Türkiye gerçeklerinden koptu. Şimdi ben sarayda nasıl varlığımı sürdürebilirim arayışı içinde. Hangi yasada hangi değişikliği yaparsa yapsın, Erdoğan gidecek. Toplum istemiyor artık. İlk seçimde bir iktidar değişikliği olacak. O iktidar değişikliği gerçek anlamda bir uzlaşma kültürünü de getirecek. Partiler arasında bir kan davası var, kendi siyasetimizde gelenekleşmiş. Türkiye'yi süratle bu algıdan kurtarmak lazım. İnsan odaklı, Türkiye'nin büyüme stratejini sağlıklı belirleyen, güçlü bir ülke stratejisiyle yolumuza devam etmeliyiz.”
Akşener'in 'ilk tur' açıklamasını yorumladı
Kılıçdaroğlu, İYİ Parti lideri Meral Akşener'in “ittifak ilk tura tek adayla gitmeli” yorumunu da şöyle değerlendirdi:
“Kafamda yüzde yüz şu olsun diye belirlenmiş bir model yok. Meral Hanım'ı dikkatle dinliyorum. Tek adayla gitmenin avantajından söz ediyor. Olabilir. İttifak olarak bir araya gelip tek aday üzerinde anlaşabilirsek tek aday üzerinden gidilebilir. Bir sakıncası yok. Hangisinde daha başarılı olunur bugünden kestirmek zor. Önümüzdeki süreç içinde kamuoyu yoklamalarıyla ya da bu işi iyi bilen kişilerle oturup konuşmak lazım. Biz illa çok adayla ya da tek adayla gidin gibi bir dayatma içinde olmayacağız. Zaten ittifakımızın özelliği de demokratik olması, liderlerin rahatlıkla birbirleriyle konuşabilmesi, düşüncelerini paylaşabilmeleri. Biz bu özelliğimizle Cumhur İttifakı'ndan ayrışıyoruz.”
'Var olan bütün sorunların TBMM'de uygarca tartışılarak çözülebileceğini ortak irade bulunabileceğine inanıyoruz'
Öte yandan CHP lideri, Kürt sorunu çözümünde HDP’yi işaret etmesiyle başlayan tartışmayla ilgili de konuştu. Sözlerine karşın İmralı’yı işaret eden eski HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli’ye istinaden verdiği 'parlamento' yanıtını tekrar yenileyen CHP lideri, “Eğer ülkede kritik bir sorun varsa, uzun yıllardır çözülemiyorsa, çözümün adresinin TBMM olması gerektiğini düşünüyoruz. Bunu yeni söylemiyorum. Öteden beri söylüyorum. Devletin meşru organlarla muhatap olması gerektiğini her ortamda her fırsatta söylüyorum. Bütün kritik sorunlar milli kurtuluş savaşı dahil TBMM'de konuşulmuş, çözümler bulunmuş ve Türkiye sorunların aşılmasını Meclis'in sayesinde gerçekleştirebilmiştir. Var olan bütün sorunların TBMM'de uygarca tartışılarak çözülebileceğini ortak irade bulunabileceğine inanıyoruz. Sonuçta sorunlar ülkenin sorunudur, bir şahsın sorunu değil. ‘Adres İmralı'dır' yaklaşımını doğru bulmuyoruz” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu'ndan dünyadaki 96 partiye 'sığınmacı' mektubu
'Millet İttifakı'nın eli artık daha güçlü!'