CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir dizi ziyaret için bulunduğu Adana'da Muhtarlar, STK Temsilcileri ve Kanaat Önderleri Buluşması'nda bir konuşma gerçekleştirdi.
"Buraya sizden oy istemek için gelmedim" diyen Kılıçdaroğlu, "Buraya gelme niyetim bugün olmazsa yarın sandık gelecek oy kullanırken elinizi vicdanınıza koyun öyle oy kullanın. İsteğim bu sizden. Yazık günah değil mi bu memlekete? Milli Kurtuluş Savaşını biz neden verdik? Bir ülkenin bağımsızlığı iki temel kurala dayalıdır. Siyasi bağımsızlık ve ekonomik bağımsızlık." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun satırbaşları şöyle:
Kanaat önderi toplumun sesidir. Kanaat önderi, herhangi bir vatandaş bir sorunla karşılaştığı zaman başvurduğu, danıştığı kişidir. Kanaat önderini, kanaat önderi yapan içinde yaşadığı toplumdur, vatandaştır. Kanaat önderleri ile toplantının benim açımdan önemi var. Muhtar arkadaşlarımızda kanaat önderidir. Herhangi bir vatandaş, milletvekiline, belediye başkanına, bakana ulaşamayabilir ama en rahat ulaşacağı kişi muhtardır. Derdini aktarabileceği kişi muhtardır. Ayrıca STK'lar, meslek kuruluşlar var. Bu meslek kuruluşlarının bazıları yasalarla, bir kısmı ise dernek şeklinde örgütlenmelerle oluşturulmuştur.
Bu toplantılar bir dertleşme toplantısıdır. Ülkenin içinde bulunduğu durumu hepimiz biliyoruz. Gencecik fidan gibi çocukların işsiz olduğunu, geçim sıkıntısını, üretimdeki sorunları görüyorsunuz. Memleketin iyiye gitmediğini biliyoruz. Her birimiz dolara takıldık ne olacak diye. Bu memleketin Türk Lirası yok muydu? Bir Merkez Bankası yok muydu? Neden hepimiz dolara takıldık? Dolar yükselecek mi düşecek mi üstünde telaşla duruyoruz? Niye Türk Lirası'na bakmıyoruz? Hani bizim milli paramız vardı?
Otobandan geçersiniz dolarla, köprüden geçersiniz, ihale verirsiniz, garanti verirsiniz dolarla. Bunların hepsini yapan biz milliyetçiyiz diyorlar. Kozan'ın güçlü bir milliyetçilik damarı olduğunu biliyorum. Her şeyin dolarla olduğu bir ülkede bunları yapanlar gerçekten milliyetçi mi değil mi? Bir memleketin en küçüğünden en büyüğüne, esnafından sanayicisine, yazarından çizerine kadar herkes dolar ne olacak diye bakıyor. Farklı bir ruh halinin içerisindeyiz. Türkiye böyle bir durumla hiç karşılaşmamıştı.
Neden vatandaş Türk Lirası olarak değil döviz olarak tutuyor bankada parasını? Çünkü güven duymuyor siyasete. Rasyonel, akılcı davranan vatandaş. Tasarrufum var erimesini istemiyorum diyor. Şimdi yeni bir adım daha attılar. Faize dolar garantisi verdiler. O zaman kaldıralım Türk Lirasını. Oraya doğru gidiyor zaten memleketin hali... Milli paramızı itibarsız haline getiriyorsak buna isyan etmesi gerekenler öncelikle bu ülkenin milliyetçi muhafazakar kesimi değil mi?
'Türkiye'nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur'
Türkiye'nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur. Neden her şey dolara endekslendi de Türk Lirası devre dışı bırakıldı? Demek ki bir yerde hatamız, eksiğimiz var. Gübreye dünyanın zammı yapıldı. Nereye kadar gidecek bu iş? Az önce söyledim. Bu devleti kuranlar el aleme avuç açmadılar hiçbir zaman. Uşak Şeker Fabrikası'nı yumurta satarak kurdular. Osmanlı'nın milli bankası yoktu. 1930'larda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası kuruldu ve ilk o zaman aldık elimize milli paramızı. Değeri kayboldu paranın.
Bir paranın değeri ne zaman ve niçin kaybolur? Üretim yapmazsanız, cari açık verirseniz, borç batağına saplanırsanız ve dışarıdan para gelmeden de bir şey yapamazsanız, kapı kapı gidip aman Katar'a gideyim, BAE'ye gideyim para isteyeyim... Türkiye Cumhuriyeti Devleti ne zamandan beri el aleme el avuç açtı bana para verin memleketi yöneteceğim diye? Bu memleket hepimizin memleketi. Düne kadar el avuç açmayanlar neden şimdi açıyoruz? Osmanlı'nın borcunu son kuruşuna kadar ödedi Türkiye Cumhuriyeti'ni kuranlar kimseye el avuç açmadan. 1940'larda dünyaya uçak ihraç eden 5 ülkeden biri Türkiye'ydi ne oldu da bu hale geldik?
Amerikan dolarına devlet garantisi
Dolarla devlete borç verenlerin hiçbir şikayeti yok. Hadi dolarla borç aldın, yatırım da yaptın eyvallah. ABD'deki enflasyonu neden bu milletin sırtına yıkıyorsun? Avrupa'daki enflasyonu bu milletin sırtına neden yıkıyorsun? Anlaşma yapmışlar, garanti vermişler dolar bazında. Sözleşmeye hüküm eklemişler eğer ABD'de enflasyon varsa, farkı da yansıtıyorlar. Size ne ABD'deki enflasyondan? Bedeli 84 milyon hep beraber ödüyoruz. Böyle bir düzeni Türkiye hiç yaşamadı.
'Elinizi vicdanınıza koyun öyle oy kullanın'
Ben buraya bize oy verin diye gelmedim. Buraya gelme niyetim bugün olmazsa yarın sandık gelecek oy kullanırken elinizi vicdanınıza koyun öyle oy kullanın. İsteğim bu sizden. Yazık günah değil mi bu memlekete? Milli Kurtuluş Savaşını biz neden verdik? Bir ülkenin bağımsızlığı iki temel kurala dayalıdır. Siyasi bağımsızlık ve ekonomik bağımsızlık.
'Merkez Bankası'nda bir arkeologun ne işi var?'
Kapı kapı dolaşıyoruz kim bize para verecek diye. Olmaz. Tarihimize yazıktır, günahtır. Devletin dini adalettir. Adalet denilen kavramı çürütürseniz o devlet iflah olmaz. Yüce yaradan kainatı da adalet üzerine inşa etmiştir. Biz aklımızla hareket etmek zorundayız. Devlet adaletle ama akılla, mantıkla, bilgiyle yönetilir. Dayatma kültürüyle devlet yönetilmez. İşi ehline teslim etmek bizim inancımızda var. Merkez Bankası'nda bir arkeologun ne işi var? Yakınımız o da oradan para alsın diye... Adalet duygunuz bunu kabul eder mi?
'Rüşvet yiyen bir adamı büyükelçi tayin eder misiniz?'
Kendi arabasında Türk bayrağını kaç kişi taşır Türkiye Cumhuriyeti'nde? Cumhurbaşkanı, devletin valisi, büyükelçi. Bu üç makama bayrağı taşıyabilecek potansiyelde insan seçmemiz lazım. Rüşvet yiyen bir adamı büyükelçi tayin eder misiniz? Rüşvet aldığının mahkeme kaydı var. Bunu dünya biliyor. Bu itibarı zedeler, biz bunu hak etmiyoruz. Buna itiraz etmiyoruz. İtiraz etmemek zulmü kabul etmek demektir. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytansa her birimizin duyarlı olması lazım.
'Devlet yönetiminde hatayı tekrar ederseniz sonuçları ağır olur'
Özeleştiri denilen bir kavram vardır. Hata insana mahsus bir kavramdır. Aslan, ceylanı yediğinde biz aslan haksızlık yaptı demeyiz çünkü aklıyla değil iç güdüyle hareket eder. Aklı kullanmak bize özgüdür, hata da insana özgüdür. Aynı hatayı tekrar etmemek lazım. Devlet yönetiminde hatayı tekrar ederseniz sonuçları ağır olur.
'Bugün muhtarlara gerekli önlemler verilmiyor'
Bu topraklarda yapılan ilk seçim Kastamonu'nun Taşköprü ilçesinde yapılan bir muhtarlık seçimidir. Milletvekili seçimlerinden çok çok önce muhtarlık seçimleri yapılmıştır. Bugün muhtarlara gerekli önlemler verilmiyor. Muhtarlık seçiminde birleşik oy pusulası neden yok?
Muhtara yardımcı dedim kıyamet koptu. Siz muhtarlığı kapatıp gittiğiniz zaman yerinize bakan biri var mı? Yok. İzin aldığınız zaman ödeneğiniz kesiliyor. Vekilin kesiliyor mu? Onlara verilen hak size neden verilmiyor?
Sosyal yardım dağıtıyoruz muhtarın haberi yok. Bir mahallenin fakiri kimdir zengini kimdir iki kişi bilir. Mahallenin bakkalı ve muhtarı. Yardım dağıtılacaksa muhtarların eliyle dağıtılması lazım. Bizim partili verelim, değil açlıktan ölsün diye bir mantık olur mu?
Yardımcı personeli bizim belediyelerimizin bir kısmı tahsis ediyor muhtarlıklara ama bu yeterli değil. Belediye başkanı eleman tesis ederse, muhtar rahatça başkanı eleştiremez.
Sizin mahallenizle ilgili karar alınıyor belediye meclisinde sizin haberiniz yok. Siz mahalleden sorumlu değil misiniz? Muhtarların, kendi mahallesi ile ilgili bir olay mecliste görüşülecekse muhtar mutlaka o toplantıya katılmalı, söz ve karar sahibi olmalı.
Sizin bir de Muhtarlık Temel Kanunu'na ihtiyacınız var. Bir kanun teklifi hazırladık. TBMM Başkanlığı'na verildi. Bütün bu söylediğim ayrıntıların daha fazlası temel kanunda yer alıyor. Birisi gelip sizden oy istediğinde, 'Kardeşim Meclis'te kanun teklifi var evet demeyeceksen ben sana oy vermeyeceğim' diyeceksin. Meseleyi böylece diplomatik olarak da çözün.