CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Meclis Toplantısı’na video konferans ile katıldı. Kılıçdaroğlu, “Sanayici benim için ekonominin kamu görevlisidir. Sanayici kendisi için değil, ülkesi için çalışır. Döktüğünüz alın teri için hepinize teşekkür ediyorum” dedi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de deprem nedeniyle Dünya Bankası ile bir süreç başlattıklarını belirterek, “250 milyon dolarlık kredi paketi, Cumhurbaşkanının onayındadır. Onaylanırsa 5 yıl ödemesiz 30 yıl vadeli bir kredi programını başlatacağız. Ayrıca İzmir’in en güncel fay haritasının çıkartılması için ODTÜ ile bir protokol yaptık” dedi.
EBSO Mayıs Ayı Olağan Meclis Toplantısı, Ege bölgesindeki sanayicilerin yanı sıra CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP Genel Başkan Yardımcıları Faik Öztrak ve Ahmet Akın ile milletvekillerinin de katılımıyla online olarak yapıldı.
Meclis üyelerine çevrimiçi hitap eden Kılıçdaroğlu, sözlerine EBSO’nun Mustafa Kemal Atatürk konusundaki duyarlılığına teşekkür ederek başladı. İzmir’in son dönemde sporda elde ettiği başarılardan bahseden Kılıçdaroğlu, EBSO üyesi sanayicilerin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, “İzmir güçlü hinterlandıyla Türkiye’nin gözbebeğidir. Ege Bölgesi Sanayi Odası da dünyaya bakışıyla, vizyonuyla, tarihsel değerlerine bağlılığıyla, Mustafa Kemal Atatürk’e sahip çıkmasıyla çok önemli bir Oda. Sanayici benim için ekonominin kamu görevlisidir. Sanayici kendisi için değil, ülkesi için çalışır. Yaptığı üretimle ve sağladığı istihdamla gurur duyar. Dolayısıyla sanayiciyi çok farklı görmemiz gerekiyor, çünkü üretmek kadar önemli bir şey yoktur. Döktüğünüz alın teri için hepinize teşekkür ediyorum” dedi.
''En pahalı enerjiyi kullanıyoruz''
Türkiye’nin dünyada en pahalı elektriği kullanan ülkelerden biri olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, “En pahalı elektriği sanayicimiz, esnafımız ve evlerimizde bizler kullanıyoruz. Akkuyu Nükleer Santrali devreye girdiğinde buranın ürettiği enerjiyi 12,5 centten kullanacağız. Bu rakamın 13,85 cente kadar çıkması söz konusu. Çünkü devlet olarak bunun garantisini vermişiz. Yani en pahalı enerjiyi kullanmaya devam edeceğiz. Bunun teknolojisini de bize veriyor olsalar bu fiyatı belki kabul edebiliriz, ancak böyle bir durum da yok. Almanya yenilenebilir enerji ile maliyetlerini 3 cente kadar düşürecek. Böyle olunca bizim sanayicimizin rekabet gücü de fazlasıyla düşecek” diye konuştu.
OSB'lere teknoloji liseleri
Partisinin eğitim sistemi ile ilgili görüşlerini EBSO Meclis Üyeleri ile paylaşan Kılıçdaroğlu, şunları anlattı:
“Türkiye’deki tüm organize sanayi bölgelerinde ‘teknoloji liseleri’ kuracağız. Sanayimizin nitelikli ara elemana ihtiyacı var, bu okullar bu ihtiyacı karşılayacak ve önemli ölçüde istihdama katkı sağlayacak. Bu liselerin yönetimi, Milli Eğitim Bakanlığı ve ilgili organize sanayi bölgesi yönetimleri ile eşgüdüm içinde olacak. Yatılı olacak olan teknoloji liselerinin gelişen şartlara göre donanımları OSB’ler tarafından sağlanacak. En az altı yıl olacak bu okullarda üçüncü sınıfı bitiren öğrencinin staj yapması zorunlu olacak. Alanıyla ilgili üniversiteye devam etmek isteyen öğrencilere ise üniversiteye girişte ilave puan sağlanacak.”
Güçlendirilmiş parlamenter sistem önerisi
Güçlendirilmiş parlamenter sistem, siyasetin, liderlerin baskısından kurtulması ve cumhurbaşkanının tarafsız olması gibi unsurları içerdiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, ''Bunun yanında Meclis’te bir kesin hesap komisyonunun kurulmasını istiyoruz ve bu komisyonun başkanının ana muhalefet partisine mensup olmasını istiyoruz. O zaman harcamalar yapılırken kamu bütçesini kullanan makamlar çok daha dikkatli davranacaklardır. Var olan siyasi partiler yasası demokratik değil. Bunun değişmesi gerekiyor. Milletin vekilini millet seçmeli diyoruz. Önseçim bu aşamada çok önemli, önseçimin siyasi partiler yasasında mutlaka zorunlu olması gerekiyor. Delegelerle veya üyelerin katılımıyla önseçim yapılmalı. Elbette genel başkanlara kontenjan verilmeli, ancak bu sınırlı olmalı. Ayrıca Sayıştay’ın güçlendirilmesi gerekiyor. Sayın Meral Akşener güçlendirilmiş parlamenter sistem ile ilgili açıklamalar yaptı, Sayın Davutoğlu ve Sayın Babacan konuyla ilgili görüşlerini iletti. Konunun üzerinde çalışıyoruz ve tamamlandığında diğer partiler ile paylaşacağız. Bununla gerçek anlamda demokrasiyi Türkiye’ye getirmek istiyoruz” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, iktidara geldiklerinde ilk bir hafta içinde esnafın ve çiftçinin kredi faizlerinin silineceğini, İstanbul Sözleşmesi’ne yeniden imza atılacağını ve siyasi ahlak kanununun Meclis’e getirileceğini de ifade etti.
Partilerden beklentimiz sanayiciye sahip çıkmaları
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katılımından duyduğu memnuniyeti dile getiren EBSO Meclis Başkanı Salih Esen de “Bir yanda pandemi kısıtlarıyla normalleşmeye geçmeye çalışırken ekonomide çözmemiz gereken sorunlar çevremizi sarmış durumda. Bu noktada bizlerin muhalefet partilerinden beklentisi, konularımıza sahip çıkarak üretime destek olmalarıdır. Sayın Genel Başkanın diğer partilerle olan iş birliğini ve uyumlu ilişkilerini takdirle izliyoruz. Ancak gelinen noktada bundan fazlasına ihtiyaç duyduğumuz da bir gerçek. Meclisimizi onurlandıran Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun aydınlatıcı açıklamaları ve sanayicilerimizin konularına sahip çıkan yaklaşımı nedeniyle kendisine teşekkür ediyoruz” dedi.
Başkan Yorgancılar, sanayicinin beklentilerini anlattı
Daha sonra söz alan EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar da yoğun gündemleri içinde EBSO Meclis toplantısına katılan Kemal Kılıçdaroğlu’na teşekkür etti. Sanayiciler olarak "Üretim yoksa kalkınmak hayaldir" parolasıyla çalıştıklarını ifade eden Yorgancılar, “Sanayi yapımızın yüzde 99’unu KOBİ’ler oluşturuyor. Böyle bir yapı içinde mevcut belirsizlikler, sanayicinin önünü görmesini zorlaştırmaktadır. Aşılanmanın yaygınlaşmamış olması, hammadde fiyatlarının artışı ve tedarikte yaşanan zorluk, navlun fiyatlarındaki artış finansman teminindeki sıkıntılar, ekonomide çok istediğimiz istikrarlı ortamın sağlanmasının önündeki engeller olarak karşımıza çıkıyor” diye konuştu.
En önemli konu işsizlik
Bu noktada en önemli konunun işsizlik olduğunu vurgulayan Yorgancılar, “İstihdam yaratamayan büyüme modelinin çözümü, sanayidir. Yüksek faiz, yüksek enflasyon ve oynak kur kıskacındayız. Her kesimde borçluluk seviyesi çok yüksek. PMI ve güven endekslerinde istikrar sağlanamıyor. Yakın zamanda artan maliyetlerimiz ister istemez tüketiciye yansıyacak ve enflasyonu yukarı yönlü çıkması sonucunu doğuracaktır” dedi.
''Büyümeye sanayinin katkısı önemli''
Yüzde 7 olarak açıklanan ilk çeyrek büyüme rakamlarını da değerlendiren Başkan Yorgancılar, “Bu rakam tüketim odaklı bir büyüme olarak karşımıza çıksa da, imalat sanayinin etkisini hissettirdiği bir çeyrek dönem yaşadık. Makine yatırımlarının yüzde 30 ile güçlü büyümesini sürdürmesi, sınırlı da olsa artan ihracat ile yatırım iştahının artması, sanayi ürünlerine talebin yükseliyor olması, bu büyümenin yakalanmasındaki önemli etkenlerdir. Böylesi olağanüstü bir dönemde üretimin büyümeyi desteklemesi son derece önemlidir. Ancak doğrudan yatırımlar, hem sağlayacağı istihdam ve know-how ve hem de getireceği döviz açısından son derece önemli. Ancak Türkiye’nin bu anlamda son yıllarda cazibesini yitirdiği ortadadır. Bunun CDS, işsizlik ve büyüme gibi parametrelerle olan doğru orantısı da ortadadır” dedi.
“Atatürk'e lanet okunması vatana ihanetle eşdeğer”
Birçok ülkenin pandemiye rağmen gelecek planlarını ertelemeyerek yollarına devam ettiğini dile getiren Başkan Yorgancılar, “Küresel ekonominin gündeminde ülkelerin yeni iş birlikleri, geleceklerini kurguladıkları 2030-2050 planları, Sanayi 5.0 ve dijitalleşme, Mars’ta yaşam arayışı gibi konular varken biz; İstanbul Sözleşmesi uygulansın mı? uygulanmasın mı? konusunu tartışıyoruz. Ayrıca varlığımızın sebebi olan Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e lanet okunmasını vatana ihanetle eşdeğer görmekteyim. Dünya çok farklı konuları tartışırken bizim gündemimizde ise kurumların bağımsızlığı, eğitim sistemi, hukuk ve adalet sisteminde reform ve suç örgütleri gibi konular var. ABD ve AB ile istenen seviyede bir ilişkiyi yakalayabilmiş değiliz. Turizmde Rusya’ya umut bağladık” diye konuştu.
Sanayicinin beklentileri
Başkan Yorgancılar, sanayicinin beklentilerini ise “Kamuda bekleyen alacakların ödenmesi; matrah artırımı ve stok affının getirilmesi; vergisini düzenli ödeyenlere vergi indirimi uygulamasındaki sıkıntıların giderilmesi; peşin vergi uygulamasının kaldırılması; kredilere vadelendirme ve yeniden yapılandırma imkanının getirilmesi; hammadde tedarikinde yaşanan sorunların ortadan kaldırılması; yüzde 25’e çıkarılan kurumlar vergisi oranının eski seviyesi olan yüzde 20’ye çekilmesi; girdiler üzerindeki ilave gümrük vergilerinin düşürülmesi veya kaldırılması; GEKAP maliyetlerinin düşürülmesi; ÖTV’ye tabi ürünlerde verilen teminat mektuplarındaki sorunların giderilmesi; ihracat desteklerinin çeşitlendirilmesi; Eximbank ihracat taahhüt kapatmalarda süre uzatılması; istihdam üzerindeki mali ve mevzuat yüklerinin hafifletilmesi; iş davalarında taraflara eşit muamele edilmesi; iş davalarında zaman aşımı süresinin bir yıla indirilmesi; piyasada kamu kaynaklı rekabeti bozan uygulamalara son verilmesi; Covid-19’un iş kazası kapsamından çıkarılması; Avrupa Birliği yeşil dönüşüm sürecine yönelik yol haritasının belirlenmesi ve aşı pasaportu için önlemlerin alınması” diye anlattı.
Soyer: Cumhurbaşkanı onaylarsa 5 yıl ödemesiz 30 yıl vadeli kredi başlatacağız.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, İzmir’in içinde bulunduğu deprem riski konusunda EBSO Meclisi Üyesi sanayicilerin soruları üzerine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’den Meclisi bilgilendirmesini istedi. 30 Ekim depreminin onuncu gününde İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde ilgili birimlere 200 milyon TL’nin hemen aktarıldığını belirten Soyer şunları söyledi:
“İzmir’in yapı stoku envanterinin çıkarılmasına başlandı. Bu çalışma, insanlarımızın yaşadıkları şehirde güven içinde olmalarını ve riskli binaların da tespit edilmesini sağlayacak. 33 bin 100 binaya deprem sertifikası verilecek şekilde TMMOB ile birlikte çalışmaya başladık. Yıkılan binaların yerine yapılacak binalarla ilgili sıkıntı konusunda, depreme hassas bölgelerde aynı hakkın korunacağı şekilde bir mevzuat hazırladık. Devlet ağır hasarlı binalar için yüzde 50 maliyeti üstleniyor, kalanı için ise iki yıl ödemesiz 20 yıl vadeli bir kredi veriyor. Ancak orta hasarlı binalar için böyle bir düzenleme yok. Bunun için biz Dünya Bankası ile bir süreç başlattık, 250 milyon dolarlık kredi paketi, Cumhurbaşkanının onayındadır. Onaylanırsa 5 yıl ödemesiz 30 yıl vadeli bir kredi programını başlatacağız. Ayrıca İzmir’in en güncel fay haritasının çıkartılması için ODTÜ ile bir protokol yaptık.”