Manavgat'ın Sarılar Mahallesi'nde oturan Kıbrıs gazisi Halil Sarı, babadan kalma 529 metrekarelik arsasını ailesine danışarak, 1 dükkan ve 2 daire karşılığı, toplam 2 dükkan ve 4 daireden oluşan 3 katlı bina yapılması için 2016 yılının Haziran ayında F.İ. ile Ş.İ. kardeşlerin ortağı olduğu müteahhitlik firmasıyla anlaştı. Kıbrıs Savaşı'ndan kalma savaş sendromu yaşayan, alzheimer hastası Sarı, inşaatın yapım aşamasında resmi işlemleri takip etmesi amacıyla tek çocuğu Hüseyin Sarı'ya vekaletname verdi.
775 BİN LİRALIK İCRA
Kıbrıs gaziliği dolayısıyla aldığı emekli aylığı dışında geliri olmayan Halil Sarı'ya, iddiaya göre, müteahhitlik firması tarafından değişik tarihlerde su ve elektrik abonesi yapılacağı bahanesiyle aralarında senetlerin de bulunduğu çeşitli belgelere imza attırıldı. Geçen yılında Haziran ayında, inşaatın tamamlanmasının ardından Halil Sarı ve eşi Ayşe Sarı, yeni dairelerine taşındı. Temmuz ayında ise Manavgat İcra Müdürlüğü'nden Halil Sarı adına düzenlenmiş 3 senet için toplam 775 bin 34 liralık icra ödeme emri geldi. Durum karşısında şaşıran Halil Sarı, eşi ve oğluyla birlikte icra dairesine gitti. Burada, adına senet düzenleyen kişinin müteahhitlik firması sahiplerinden F.İ. olduğunu öğrenen Halil Sarı, savcılığa suç duyurusunda bulundu.
'HİLEYLE İMZALATILMIŞ'
Müteahhitlik firmasının payına düşen 2 daire ve dükkanı satarak, parasını aldığını söyleyen Sarı, suç duyurusunda şunları kaydetti:
"Ş.İ. ve S.Ö. (firma çalışanı) değişik tarihlerde su ve elektrik aboneliği adı altında bana 2- 3 defa üst üste konulmuş kağıtlar getirdi. Her defasında 'Amca öncekiler yanlış olmuş' deyip bana kağıtları imzalattılar. Kendi halinde yaşayan bir gazi emeklisiyim, bugüne kadar senetle hiç işim olmamış. Senedin nasıl bir şey olduğuna dair bilgi sahibi değilim. Bu senetler bana evrak arasına konularak ve fark etmeyeceğim şekilde hileyle imzalatılmış ve sahte olarak düzenlenmiştir. Tarafıma kötü niyetli olarak imzalatılan ve sahte olarak düzenlenerek takibe konulan senetlerle ilgili Ş.İ.'ye ulaşmaya çalıştım ama bende olan 2 telefon numarası da kapalıydı."
İCRADAN BİLDİRİM GELDİ
Halil Sarı'nın eşi Ayşe Sarı, Kıbrıs'tan geldikten sonra eşinin durumunun çok kötü olduğunu ve geceleri kabuslar görmeye başladığını, normal hayattaki davranışlarının da değiştiğini anlattı. Eşinin durumu nedeniyle ailesinin dahi kendilerini istemediğini ve evden attıklarını, yıllarca derme çatma evde yaşadıklarını gözyaşlarıyla aktaran Ayşe Sarı, o dönemlerin kendileri açısından çok zor geçtiğini belirtti. Sarı, 2016 yılında, kayınpederinden miras kalan 529 metrekarelik arsayı inşaat yapılması için müteahhitlik firmasına verdiklerini ve inşaat bitip, taşındıktan bir süre sonra da icradan bildirim geldiğini söyledi.
'KENDİ HALİNDE HİÇBİR ŞEY YAPAMAZ'
Halil Sarı'nın oğlu Hüseyin Sarı da babasının sağlık sorunları dolayısıyla ailesinin yaşamının hep yokluk içinde geçtiğini belirterek, "Annemle ben, dedemizden intikal yoluyla geçen arsaya 'Yeni bir ev yaptıralım' diye düşündük. Emlakçı arkadaşlar aracılığıyla bu müteahhitlerle görüştük. Ne yapmamız gerektiğini, nasıl yapılacağını kararlaştırdık ve babamı notere götürdüm. Babam, kendi halinde hiçbir şey yapamaz. Evin tek çocuğu olduğum için her seferinde ben takip ederim. Her şeyi ben yapıyorum" dedi.
'HİÇ BEKLEMİYORDUK'
Anlaştıkları müteahhitlik firmasının sahiplerinin inşaat işlerini kendilerinin takip ettiğini bildiklerini, buna rağmen babasını Manavgat'ta sürekli gittiği kahveye kadar takip ettiklerini öne süren Hüseyin Sarı, "Babama orada 2- 3 defa 'Su ve elektrik abonesi alacağız' diye kağıtlar arasında senetler imzalatmışlar. İnşaat bittiğinde 'İş Bitimi Sözleşmesi'nden bile haberim yoktu, onları da imzalatmışlar. Ayrıca senet imzalatmışlar, sözleşme imzalatmışlar. Geçen sene, temmuzun sonuna doğru eve icra geldi. Hiç beklemiyorduk, şok olduk. Aklımızdan bile geçmedi, böyle duruma düşeceğimiz" diye konuştu.
EV SATIŞA ÇIKARILDI
Babasının yaşadığı rahatsızlık nedeniyle birçok olayı algılayamadığını ve kendi dünyasında hala Kıbrıs Savaşı'nı yaşadığını belirten Hüseyin Sarı, müteahhidin yaptığının, dolandırıcılık olduğunu ve kendilerinin de suç duyurusunda bulunduğunu kaydetti. Hüseyin Sarı, suç duyurusuna rağmen evlerinin icra kanalıyla satışa çıkarıldığını, bu nedenle yetkililerden yardım beklediklerini söyledi.