6 Şubat depremlerinin merkez üssü Kahramanmaraş'taki Ezgi Apartmanı'nda 35 kişi öldü.
Apartmanın altındaki Kervan Pastanesi sahipleri Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel'in tadilat sırasında kolon kestiği iddia edildi.
Oğlu, gelini ve altı aylık torununu kaybeden Nurgül Göksu, günlerce enkaz başında delil nöbeti tuttu. Göksu, Kervan Pastanesi'nin olduğu kattaki kesik kolonu tespit edip fotoğrafladı.
Karadeniz Teknik Üniversitesi'nden akademisyenlerin oluşturduğu bilirkişi heyeti; Kervan Pastanesi sahipleri Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel'in suçlu olduğuna kanaat getirdi.
300 günden fazla firari olan Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel'in avukatlığını yapan Ersan Şen, bilirkişi raporuna itiraz etti.
Yeni bilirkişi raporunda, Kervancıoğlu ve Pekel'in suçsuz olduğu iddia edildi. Bilirkişi üstüne de çok çalıştıklarını söyleyip mahkemeden ek ücret istedi.
Halk TV'de Gözde Şeker'in sunduğu Yeni Bir Sabah programına konuk olan Nurgül Göksu, yeni bilirkişi raporundaki skandalları anlattı.
Göksu şöyle konuştu:
KOLON KESMEK BİNAYA ZARAR VERMİYORMUŞ!
"Gelen raporda şöyle söylemişler, kolon kesmenin binaya zarar vermediğini, kiriş kesmenin binaya zarar vermediği, perde kesmenin binaya zarar vermediğini söyleyip suçsuzlar demiş. Önceki raporda asli kusurlu olanlara tali kusurlu bile denmemiş.
Bilirkişiler yapılan tahribatları görmemişler, perde duvarında yapılan tadilatlar savcı tarafından tutanak altına alındı.
Yük asansörü yapılmış, tabliye kesilmiş. Kesilmiş, tabliyenin motorunu buldum enkazda. Binanın ana merkezinde kesit yapmışlar.
"ÇOCUĞUNUZU KOLONU KESİK APARTMANDA OTURTUR MUSUNUZ?"
"Buradan bilirkişilere soruyorum, siz binada kolon kesmenin binanın yıkılmayacağını söylüyorsunuz, kiriş kesmenin binaya zarar vermeyeceğini, perde duvarlardaki kesitlerin döşemenin, tabliyenin kesilmesinin zarar vermeyeceğini söylüyorsunuz. Kendi çocuklarınızı kolonu kesik binada oturtuyor musunuz? İstanbul depremini kolonu kesik binada bekliyor musunuz?"
ERSAN ŞEN'E GÖZYAŞLARIYLA İSYAN ETTİ
Göksu, firari sanıklar için kırmızı bülten talebine, "Devlete maliyeti ne kadar biliyor musunuz?" savunması yapan medyatik avukat Ersan Şen'e göz yaşlarıyla isyan etti. Göksu şunları dile getirdi:
"Beni bu 18 aylık sürede en çok yaralayan şeylerden bir tanesi Erşan Şen... Duruşma salonunda ben o adliyeye girdiğim zaman benim çocuklarımın kartını okutarak kapıdan geçtiklerini o basamaklardan çıktığını o oğlumun hayali cübbesi ile birlikte o koridorlarda yürüdüğünü hayal ederek ben o duruşmaya gidiyorum.
Oralarda gözyaşı döküyorum ve ben duruşmada şunla karşılaşıyorum Erşan Şen'in bu tavrı beni 18 aydan bu yana en çok rahatsız eden şeydir
"KIRMIZI BÜLTENİN MALİYETİNİ HESAPLAYACAK KİŞİ ERSAN ŞEN DEĞİL"
Üçüncü duruşmada ikinci duruşmada kırmızı bültenin devlete maliyeti.... Ben de en son duruşmada dedim ki ne yani bir gün evladınızı yetiştirin 30 yaşına getirin 30 yaşında evladınızı kaybettiğiniz zaman karşı tarafa deyin ki kırmızı bültenin devlete kırmızı bülteni sırf sosyal medyada paylaşmak için istiyorsunuz deyin. Aynısını yaşayın dedim
Benim evladım oğlum avukat, gelinim avukat 6 aylık torunum 18 aydan bu yana toprak altında. Benim bu çocuklarım... Kırmızı bültenin devlete maliyetini hesaplayacak olan kişi Erşan Şen değil
Ben bunların hesabını yapamam. Bu kırmızı bülten çıkmalı. Mahkeme heyetinden bunu bir kez daha talep ediyorum buradan da dinlesinler duysunlar beni artık.
"BENİM ÇOCUKLARIMIN ÖLÜMÜNE SİZ SEBEP OLDUNUZ"
Karşımızda soru sorulacak kimse yok. Soruyorsun mutfakta ne yaptınız proje istiyorsun yok. Onu mu yaptınız yok. Kimse yok çünkü karşında. Yani karşında kimse olmuyor O insanlar gözünün içine bakarak benim çocuğumun ölümüne sebep olan sizlersiniz demek istiyorum"