Adana'da birtakım ziyaretler gerçekleştiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çukurova Belediyesi Toplu Açılış Töreni'nde konuştu.
“Türkiye'nin kaderini değiştireceksiniz”
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satırbaşları şöyle:
Sevgili gençler, önümüzdeki seçimin kaderini sizler belirleyeceksiniz. Bir otoriter yönetimi, demokratik yollarla değiştireceksiniz. Sizler sevgili gençler dünya siyaset tarihine olağanüstü bir başarıyı altın harflerle yazacaksınız. Diyeceksiniz ki, ‘Biz gençler ilk kez sandığa gittik. 6 milyon 300 bin genç, özgür irademizle Türkiye'de Cumhuriyeti, demokrasiyle taçlandırdık.' Ben sizlere güveniyorum. Sizler Türkiye'nin kaderini değiştireceksiniz. Size inancım tamdır.
“Huzur içinde yaşayan bir Türkiye'yi inşa edeceğiz”
Gençler Türkiye'nin kaderini değiştirdikten sonra bu ülkede huzuru sağlayacağız, barışı, kardeşliği, dostluğu sağlayacağız. Hiç kimsenin inancıyla, hiç kimsenin kimliğiyle, hiç kimsenin yaşam tarzıyla asla siyaset yapılmasına izin vermeyeceğiz. Tek amacımız var: Bayrağımızı onurla göndere çekmek ve vatanın her alanını, her sahasını zenginleştirmek. Huzur içinde yaşayan bir Türkiye'yi inşa edeceğiz.
“Belediyelerimizin çalışmasını hazmedemiyorlar”
Belediyelerimiz çalışıyor. Belediyelerimizin çalışmalarını birileri hazmedemiyor. Çalışıyor diye belediyelerimizi kıskanıyorlar. Şanlıurfa'ya gittim, elektrik sorunu var. 2 milyon 300 bin dekar taşlık arazi var, onlara şu teklifte bulundum: ‘Önümüzdeki yerel seçimlerde Şanlıurfa'nın Belediye Başkanlığı'nı CHP'ye verirseniz o taşlık arazide güneş tarlaları kuracağım ve çiftçilere elektriği bedava vereceğim.' dedim. Bunu da hazmedemiyorlar. ‘Efendim diğer yerlerde niye yapmıyorsunuz?' 2 milyon 300 bin dekar taşlık arazi ver, bak bakalım yapılıyor mu yapılmıyor mu?
“Oyunuzu özgürlükten, demokrasiden yana kullanın”
Sevgili gençler, oyunuzu demokrasiden yana kullanın. Özgürlüklerden yana kullanın. Bu oyu kullandığınız zaman Türkiye'nin kaderini değiştireceksiniz. Benim size sözüm sözdür. Oyunuzu vereceksiniz, özgürce eleştireceksiniz.
“Temel görev CHP'yi iktidara taşımak”
Temel görev oy kullanmaya gitmek. Temel görev CHP'yi iktidara taşımak. Temel görev Millet İttifakı'nın daha güçlü şekilde iktidar olması için mücadele etmek. Bunu yaptığınız zaman göreceksiniz, Türkiye bölgesinin de en güçlü devleti olacak. Özgürlüğün ne olduğunu hep beraber yaşayacaksınız. İstediğiniz tweeti atacaksınız. İstediğiniz şekilde beni eleştirebileceksiniz. ‘Ben özgürlükten yanayım. Ben haktan, hukuktan yanayım. Ben adaletten yanayım' diyeceksiniz.
“Siz dünya siyaset tarihine önemli bir miras bırakacaksınız”
Geçlerle bir araya gelerek onların soru ve taleplerini dinleyen CHP lideri, çözüm önerilerini anlattı. Gençlerden umutsuzluğa kapılmamasını isteyen Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı:
Bir iktidar, bir yönetim var değiştirmek istiyorsunuz. Daha kararlı olmanız lazım. Daha azimli daha güçlü olmanız lazım. Gücünüzün farkında değilsiniz. 6 milyon 30 bin genç ilk kez sandığa gidip oy kullanacak. Siz dünya siyaset tarihine önemli bir miras bırakacaksınız farkında bile değilsiniz. Nedir o miras?
Otoriter bir rejimi demokratik yollarla değiştirmiş olacaksınız. Bu olağanüstü bir başarı ve bütün dünyada siyaset tarihçileri bunu konuşacak, kitaplarında bunu yazacak. Türkiye’de böyle oldu diye söyleyecekler. Kararlı olmanız lazım.
Umutsuzluk var, eksikler var, yaşam tarzlarınıza müdahale var, özgürlüğünüze müdahale var biliyorum ama zorluklar sizin kararlılığınızı güçlendirmeli, kamçılamalı. Zorluklar karşısında pes etmemelisiniz.”
“Öğretmenler meslek kanunu çıkaracağız”
Öğretmenlerin ücret sorununu çözeceklerini belirten Kılıçdaroğlu, “Ücretli öğretmen, sözleşmeli öğretmen, kadrolu öğretmen. Birisi normal maaş alıyor, birisi onun biraz altında maaş alıyor, öbürü de çok daha düşüğünü alıyor. Aynı işi yapıyorlar. Devlette maalesef böyle bir garabet var bunu kaldıracağız. Öğretmenler Meslek Kanunu çıkaracağız. Öğretmenler Meslek Kanunu 657 sayılı devlet memurlarının dışında olacak. Hakimler ve Savcılar gibi nasıl ayrı bir yasa varsa öğretmenler için de ayrı bir yasa olacak. Öğretmeni toplumun en onurlu mesleğini icra eden kişi haline getirmemiz lazım.” dedi.
“Torpili kesinlikle bitireceğiz”
“Kesinlikle torpili bitireceğiz” diyen Kılıçdaroğlu, “Sözlü sınavı kaldıracağız. Eğer zorunlu olarak sözlü sınavın yapılacağı bazı meslekler varsa kamerayı koyacağız oraya kamerada sorulan sorular, kişinin verdiği yanıtlar belli olacak böylece bu işi bitireceğiz.” şeklinde konuştu.
“En geç iki yıl içinde Suriyelileri göndereceğiz”
Kılıçdaroğlu ülkedeki Suriyeli sorununa ilişkin de değerlendirmelerde bulunarak en geç iki yıl içinde bütün Suriyelileri ülkelerine göndereceklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, “Suriyelilerle İstanbul’da da görüştüm. İnşallah iktidar olduğumuzda Suriye ile barışacağız. Karşılıklı büyükelçileri açacağız. Suriyelilerinin evini, barkını, kreşini yapacağız. Burada kalıp da asgari ücretin yarısına sigortasız çalışacağına kendi ülkesine gidip çalışacak.” dedi.
“Kesinlikle satılmayacak”
Özelleştirilen fabrikalar konusuna da değinen Kılıçdaroğlu, “Fabrikayı özelleştirmişseniz yabancıya vermişseniz geri alma hakkımız var. Ama özel sektöre vermişseniz zaten fabrikayı kapatmış adam, nesini alacaksınız? Ama tank palet fabrikası, Katar’a verildi onu alacağız. Aselsan, Havelsan gibi çok önemli kurumlar var. Katma değeri yüksek ürün üretiyorlar. Bunların Katar’a satılmasına yönelik zaman zaman duyumlar alıyoruz. Buna da müdahale ettik. Kesinlikle bunlar satılmayacak. Çünkü ordumuzun güçlü olmasını isteriz. Bölge çok stratejik bir bölge ve Türkiye’nin kendi bölgesinde güçlü ve saygın bir orduya sahip olması lazım.” ifadelerini kullandı.
“KYK borçlarının faizlerini sileceğiz”
Kılıçdaroğlu, “KYK borçlarının faizlerini sileceğiz. Kişi işe girdikten ve sigorta primi yatmaya başladıktan sonra makul taksitlerle alacağız. ‘Sen okulu bitirdin, hadi gel borcunu öde. Ödeyemiyorsan babanın bankadaki hesabına haciz koyalım.’; bunları kaldıracağız.” dedi.
“Bizim alkışa değil, sağlıklı tutarlı eleştiriye ihtiyacımız var”
Gençlerden özgürce eleştiremedikleri kişiye oy vermemesini isteyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
Oy vereceğiniz kişiyi özgürce eleştiremiyorsanız, böyle bir engel varsa sakın oy vermeyin. Özgürce eleştirebilmelisiniz. Biz sanatçı değiliz, bizim alkışa değil, sağlıklı tutarlı eleştiriye ihtiyacımız var. Biz özgür medyayı o yüzden istiyoruz çünkü benim göremediğimi gazeteci görür, siz görürsünüz.
Benim duyamadığımı siz duyarsınız. Atacağınız bir tweet çok değerlidir. ‘Şurada bir haksızlık var’ dersiniz ve hemen müdahale edilir, bu kadar basit ama ‘Vay efendim beni niye eleştirdin?’ diye kapıya sabahın köründe polis gelip kapıyı kırıp içeri girip ‘Niye bunu yaptın?’ derse bu demokrasi değildir.
Eleştireceksiniz. Bir kişi eleştiriye tahammül ediyorsa o demokrattır, tahammül edemiyorsa demokrasiyle falan alakası yoktur.