CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu TBMM’deki grup toplantısında partililere seslendi.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmalarından satır başları:
Gençler benim umudum. Dikta yönetiminden Türkiye’yi kurtarmak gençlerin sayesinde olacak. Demokrasiyi bu ülkeye getireceklerin başında gençler var. O nedenle gençlere sonuna kadar güveniyoruz. Bizi dinleyen bütün vatandaşlarıma, hangi bölgede yaşarsa yaşasın, selamlarımızı ve sevgilerimi gönderiyoruz.
Dün 4 askerimiz şehit oldu. Ailelerin başı sağ olsun, milletimizin başı sağ olsun. Biz askerlerimizle her zaman onur ve gurur duyduk. Onların Mustafa Kemal’in ilkelerine bağlı oldukları sürece verdikleri her türlü çabaya saygı duyduk.
24 Kasım öğretmenler günüydü… Herkesin saygı duyduğu kişiler, öğretmenler bir toplumun önderleridir. Bir geleceğe, çağdaş uygarlığa toplumu ulaştırırlar. Öğretmen olmak kolay değildir, öğretmen olmak için yürekte bir vatan sevgisi, insan sevgisi, çocuk sevgisi gerekiyor. Öğretmenlere en büyük değeri veren Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür.
2018 yılında öğretmenler gerçekten de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün düşündüğü yaşam standardına ulaştı mı? Onları daha güçlü bir hayat standardı üzerine oturtabildik mi? Her yıl öğretmenler günü olur, politikacılar bol bol konuşur. Madem öğretmen bu kadar değerli, öğretmen için ne yaptın, ne yapacaksın öğretmen için?
Peki Öğretmenlerin sorunlarını çözmek için CHP ne yapacak. 11 başlıkta toparlayalım:
-Öğretmenlik meslek kanunun çıkarılıp diğer memurlardan ayrılmadır.
-Hiç bir öğretmen yoksulluk sınırının altında maaş almamalıdır. Onun geçim derdi olmamalı
-Emekli olduklarında maaşları yüzde 50 oranında düşüyor. Bütün partilerden ortak beklentimiz gelin destek verin 3600 ek göstergeyi verelim
-24 Kasım Öğretmenler Günü’nde bütün öğretmenlere birer maaş ikramiye verelim.
-Okullarda öğretmen açığımız var dışarıda da yüz binlerce öğretmen atama bekliyor. Türkiye’nin bu ayıptan kurtulması lazım.
-Taşımalı eğitim uygulamasına son verilmelidir. Öğrenci neredeyse eğitim orada olmalıdır.
-20 Temmuz sivil darbesi sonrasında görevden alınan yargılanıp aklanan bir çok öğretmen var. Bunların görevlerine geri döndürülmesi öğrencileri ile buluşmaları gerekiyor.
-Eğitimde tasarruf olmaz. Özel okullara yapılan yardımların durdurulup bu yardımların devlet okullarına aktarılması gerekiyor.
-21 yüzyıldayız hâlâ ikili öğretim ve birleştirilmiş sınıflar var bu ülkede. Bunların derhal son bulması gerekiyor.
-Okul aile birliklerine yasal statü verilmelidir.
Bizim öğretmenler için düşündüklerimiz bunlar.
Nasıl bu hale gelebiliyor?
Her üç kadından birinin fiziksel şiddete uğradığını artık biliyoruz. Açılan davalar 2017’de 44 binden 207 bine çıkmış durumda. Nasıl bu hale gelebiliyor? Sizler bu ülkede gerçekten kadın erkek eşitliğini sağlamak istiyorsanız yönünüzü döneceğiniz bir tek parti var CHP. Kadın erkek eşitliğini savunan bir parti.
Erdoğan’ın sözleriyle sesleniyorum
Çay ve simit hesabı yapalım 1.75 kuruş simit, 1.75 kuruş çay. 5 kişilik aile 3 öğün bunları yese 3.50 kuruş. 10 lira 50 kuruş yapıyor. 5 kişi 52 lira 50 kuruş. 30 gün birer çay birer simit yiyecekler 1575 lira yapıyor. Asgari ücret ne kadar? 1603 lira. Vicdan sahibi olan herkese sesleniyorum. 28 lirayla bu insan okul, elektrik, su, doğalgaz parasını nasıl karşılasın? Ben bu yönetime Erdoğan’ın sözleriyle sesleniyorum. Senin bu zalim yönetimin değil bu yiyecekleri, bir bardak çay ile simidi bile layık görmüyor. 16 yılda geldiğimiz nokta budur.
Bunlardan hesabı siz soracaksınız.
Damat diyor ki 1603 lirayla bunlar gül gibi geçiniyorlar. Ben ne yaparsam yapayım, bunlar yine oylarını bana verecekler diyor. Bu sefer öyle değil, milletin ciğerine işledi artık. Kendisi çift dikiş maaş alıyor, yetmiyor 74 bin 500 lira aylık vereceksiniz diyor. İnsaf diye bir şey var. Üstelik elektrik, doğalgaz parası da yok. Asgari ücretli kardeşim hesabını sormazsan bu yoksulluğa mahkumsun demektir. Vicdan sahibi olan herkese sesleniyorum. 16 yıldır bu ülkeyi yönetenler seni çaya ve simide mahkum etti. Bunlardan hesabı siz soracaksınız.
Gözünü soğana değil devleti soyana çevir
Soğan baskınları yapıyorlar, silahlı teröristle soğanlı terörist arasında fark yok diyor. Soğan üreticilerinin gözü aydın. Siz de terörist oldunuz. Nereye koyacaklar bu soğanı? Neyin ne olduğunu bilmiyorlar. Şaşırmış vaziyetteler. Gözünü soğana değil devleti soyana çevir. Bakın devleti nasıl soyduklarını anlatayım. Köprülere iki yılda ne kadar zam yapıldı? Yüzde 150. Bu para kimin cebine giriyor? Sudan’da arazi kiraladılar, ‘girişimci gelsin Sudan’da tarım yapsın’ diyorlar.