CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Çankaya Belediyesi'nin Temel Atma ve Toplu Açılış Töreni'nde konuştu. Törene, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da katıldı.
Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
Baskılardan şikayet etmeyin: Temel amaç bu ülkeye huzur getirmek. Belediye başkanı arkadaşlara, ‘Size oy versin vermesin eşit davranın. Harcadığınız her kuruşun size ait olmadığını, vatandaşa ait olduğunu, her kuruşun hesabını vatandaşa verme onurunu mutlaka yaşayın’ dedik. Arkadaşlarımız uyuyorlar. Büyük baskılar var. Baskılardan şikayet etmeyin. Önünüze çıkan engelleri aşın. Belediye başkanlarımız tarih yazıyorlar bütün baskılara, bütün engellere rağmen görevlerini yapıyorlar, yapmaya devam edecekler.
Ne soracağız?: Siyaseti kirlilikten arındırırsanız, bu ülkede çözülemeyecek sorun yoktur. Bunu yapmak zorundayız. Demokrasi diyoruz. Demokrasi aynı zamanda siyasetçinin halka hesap vermesi demektir. Dün bir TV programına katılmış beyefendi, ‘Merkez Bankası’nın parasının nereye gittiği sorulur mu’ diyor. Allah aşkına, akıl var ya, akıl var. Hiç mi düşünme yok, ‘128 milyar dolar nerede’ sorusu sorulur mu diyor. Ne soracağız?
Soru sormak adalet getirmektir: Soru sormanın ne kadar değerli olduğunun farkında değil. Soru sormak, dünyayı keşfetmektir. Soru sormak adaleti getirmektir. Hakim soru sormaz mı, adalet için sorar. Çocuk dillendiği andan itibaren soru sorar. Bir eğitimin temel amacı, çocuklara daha nitelikli sorular sormasını öğretmektir. Soru sormayı belirleyen temel etken meraktır. Elin oğlu Mars’a uzay aracı gönderiyor. Adını, ‘merak’ koyuyor. ‘128 milyar dolar ne oldu, sormayacaksınız bu soruyu’. Akıl alacak bir şey değil.
Orada demokrasi yok demektir : Sayın Genel Başkanım, güzel bir çalışma yaptınız; ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem.’ Zaten amacı gereği, demokrasinin gereği, milli iradenin güçlenmesi, 83 milyondan toplanan vergilerin nerelere harcandığını halka anlatılması gibi temel noktalara sayıma sayın genel başkan vurgu yaptı; parlamentoyu güçlendirmek, milli iradenin güçlenmesi demektir. Milli iradenin güçlenmesi, 600 milletvekilinin yürütmeye istediği soru sorma hakkını vermektir. 600 milletvekilinin soru sorma hakkını vermiyor ve elinden alıyorsanız orada demokrasi yok demektir.
Ayrımcılığı bitireceğiz: Belediye başkanı arkadaşlarımız harcadıkları her kuruşun hesabını veriyorlar. Umarım Millet İttifakı, Millet iktidarı olarak gerçekleşir. Türkiye 2. Yüzyıla doğru çok daha güçlü ve sorunlarını aşmış bir ülke olarak ortaya çıkmış olur. Kendi sorunlarımızı kendimiz çözebiliriz, akılla mantıkla, kavga gelerek değil, tartışarak çözebiliriz. Türkiye'nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yok. Her zorunu çözülebilir. Kararlıyız, Türkiye'nin sorunlarını çözeceğiz, ayrımcılığı bitireceğiz. İnanç eksenli, kimlik eksenli siyasete son, siyaset insan odaklı olacak. İnsan huzurlu ise her evde huzur var. Hepimiz huzurlu olacağız. Belediye başkanı arkadaşlarımıza söylüyorum, ‘mutlaka muhtarlarla hareket edin’ diye. Düşündüğünüzden çok daha fazla hakkınızı hukukunuzu savunacağız.
Kim bu siyasetçi?: ‘Soru sormayın’ dedi, ‘128 milyar doları’ dedi. Bu devletin İçişleri Bakanı dedi ki ‘bir siyasetçiye her ay 10 bin dolar para veriyorlar.’ Kendi ifadesi ile 'kekleniyor.' Kek veriyorlar herhalde. Bu kekin bedeli 10 bin dolar. Ben bu soruyu sormayacak mıyım? Herhangi bir siyasetçi sorsa, ‘siyasetçidir’ deriz. Mafyadan biri sorsa tereddüt olur kafanızda. Emniyet İstihbarat’ın, Jandarma İstihbarat’ın, her türlü bilginin kendisine kattığı bir ortamda çıkıp diyor ki ‘bir siyasetçiye her ay 10 bin dolar para veriyor.’ Kim bu siyasetçi? Yarın çıkacak bir TV programına diyecek ki, ‘10 bin dolar siyasetçiye veriliyor, öyle soru sorulur mu’ diyecek. Ben ne sorayım? Her ay 10 bin dolar. Birilerine verilen 10 bin dolar. Cevap bekliyoruz, tık yok. 128 milyar dolarda da tık yoktu, bu konuda tık yok.
Huzura ihtiyacımız var : Ama çözeceğiz, inançla bilgi, birikimle dayanışma ile çözeceğiz, tüyü bitmemiş seçimini hakkını sormak bizim omuzlarımızdadır. Yerel yönetimler çalışıyor, bizler de çalışıyoruz. Çalışmaya devam edeceğiz. Hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın, Bugünün ve geleceğin teminatı genç arkadaşlarım, onlara gerçekten inanıyor ve güveniyoruz. Gerçekten de biraz huzura ihtiyacımız var; müziğe, gülmeye, espri yapmaya ihtiyacımız var. Sayın Genel Başkan, espri yaptığında ‘ne kadar özlemişiz’ dedim. Neredeyse, espri yapmak suç haline geldi. Bunları huzur içinde, aşacağız sandıkta aşacağız. Aştığımız zaman güzel bir Türkiye’yi beraber inşa edeceğiz."