CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu 'belge' tartışmaları hakkında konuştu ve belgelerin nereden alındığına ilişkin açıklamalarda bulundu. CHP lideri, belgelerin nereden alındığı sorusuna "Belgeleri ülkeyi sevenler verdi. FETÖ'cüler vermedi, yok efendim ilgisi yok. Bu ülkeyi seven milyonlarca bürokrat var" diyerek cevap verdi. Kılıçdaroğlu'nun yaptığı bir son dakika açıklaması da "Yapacağımız bir hamle daha var. Atacağımız bir adım kaldı. Bugün yarın onu da göreceğiz. Haysiyeti olan istifa eder" oldu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Haysiyetli insanların Zarrab davasından sonra bulundukları makamlardan ayrılması lazım, haysiyetli insanların. Olay Türkiye’de oluyor, hepimiz olayı biliyoruz, olayı kapatıyoruz. Şimdi Amerika’da yargılanıyor, bizim bakanlar burada, rüşvet alanlar burada. Beni üzen bu, beni kahreden bu. Man Adası olayı şöyle önemli; vatandaşına dönüp diyeceksiniz ki ‘vergi ver’… Evde musluğu açtığınız andan itibaren kadın beş çeşit vergi ödüyor. Ama Ankara’daki beylerin çocukları Türkiye’de vergi ödememek için başka ülkelere gidip şirket kuruyorlarsa burada bir ahlaki sorun var. Şimdi bir adımımız kaldı, bir adım. O adımı da bugün yarın gerçekleştireceğiz. Ondan sonra daha farklı bir şekilde toplumun önüne çıkacağız. Ben şimdiden bir şey söylemeyeyim; dediğim gibi bir adım kaldı. Bir şey daha olması lazım. Onu da bugün yarın gerçekleştireceğiz.” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul’da düzenlenen “Eşitlik Adalet Kadın Zirvesi”nde son dakika açıklamalarında bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul’da düzenlenen “Eşitlik Adalet Kadın Zirvesi”nde konuştu. “Man adası olayı ne kadar önemli?” soruya Kılıçdaroğlu, “Man adası olayı şöyle önemli; vatandaşına dönüp diyeceksiniz ki ‘vergi ver’. Evde musluğu açtığınız andan itibaren kadın beş çeşit vergi ödüyor. Ama Ankara’daki beylerin çocukları Türkiye’de vergi ödememek için başka ülkelere gidip şirket kuruyorlarsa burada bir ahlaki sorun var. Ahlakın olmadığı bir yerde ne kadın-erkek eşitliği olur, ne adalet olur, ne insan hakları olur, ne insana saygı olur; çünkü orada sadece ve sadece kişisel çıkarlar olur” şeklinde yanıtladı.
‘BÜTÜN STRATEJİMİZ TUTTU’
CHP lideri, belgelerin sahte olduğu iddiasının sorulması üzerine “İlk açıklamadan bu yana bütün stratejilerimiz tuttu. Kim hangi konuşmayı yapacak, o da bizim düşündüğümüz süre içinde gerçekleşti. Şimdi bir adımımız daha kaldı. Onu da bugün yarın gerçekleştireceğiz” dedi.
‘UZAYDAN ALMADIM BELGELERİ, BU ÜLKEYİ SEVENLER VERDİ’
Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: “Bunları veren bir insan tabii. Uzaydan almadım. Bunlar bize geldi diye hemen ortaya çıkmadık. Baktık, araştırdık, doğrulattık. FETÖ’cüler mi verdi? Yok efendim ilgisi yok. Bu ülkede, bu ülkeyi seven, bu ülkenin çıkarlarını milyonlarca bürokrat var. Onlar yurtsever insanlar. Haksızlıklara tahammül edemeyen insanlar var. ”
“ŞİMDİ ZARRAB DÜŞMAN OLDU; ÇÜNKÜ İTİRAFÇI OLDU”
Reza Zarrab davasıyla ilgili soruya ise Kemal Kılıçdaroğlu şöyle yanıt verdi: “Haysiyetli insanların, Zarrab davasından sonra bulundukları makamlardan ayrılması lazım, haysiyetli insanların. Düne kadar Zarrab’ı devlet protokolüne oturttular. Bir de biliyorsunuz Fesli Deli Kadir vardı o da devlet protokolündeydi. Şimdi Zarrab düşman oldu; çünkü itirafçı oldu. Adam rüşvet vermiş. Hepimiz biliyoruz rüşvet verdiğini. Rüşvet alanlar da belli, koruyanlar da belli. Onun için dedim haysiyeti ve onuru olanların görevlerinden ayrılması lazım.
‘ZARRAB DAVASINI KAPATAN HAKİMLER, ÇOCUKLARINA HESAP VEREMEYECEKLER’
Hırsızlık meselesi bir Türkiye meselesi değil. Her vatandaş hangi partiden olursa olsun bir rüşvet olayı var, bunun bitmesini istiyoruz. Beni üzen nokta olay Türkiye’de oluyor, hepimiz biliyoruz. Olayı kapatıyoruz… Şimdi ABD’de yargılanıyor, bizim bakanlar, rüşvet alanlar burada. Beni kahreden bu. Bu ülkenin adaleti, mahkemesi yok mu? O dosyalarda ‘burada bir şey yoktur’ diyen savcılar, davaları kapatan hakimler… Gelecekte çocuklarına hesap veremeyecekler. Emin olun o çocuklar babalarından utanacaklardır.”
“BİR HIRSIZLIK OLAYI VAR”
“Zarrab davası Türkiye meselesi mi AK Parti meselesi mi?” şeklindeki soruyu ise Kılıçdaroğlu şu cevabı verdi: “Hırsızlık meselesi bir Türkiye meselesi değil ki. Bir hırsızlık olayı var. Bu rüşvetin ve hırsızlığın bitmesini istiyoruz. Bu ülkede herkesin alın teriyle kazanmasını isteriz. Alın teriyle çalışmasını, üretmesini, kazanmasını isteriz. Ama ‘ben çıkar sağlayayım, rüşvet alayım, köşeyi döneyim, devletin makamlarında katlarında oturayım, kimse bana dokunamaz’ anlayışıyla gidilirse Türkiye’nin sonu felaket olur. Geldiğimiz nokta bu. Olay Türkiye’de oluyor, hepimiz olayı biliyoruz, olayı kapatıyoruz, şimdi Amerika’da yargılanıyor, bizim bakanlar burada, rüşvet alanlar burada. Beni üzen bu, beni kahreden bu. Bu ülkenin mahkemesi yok mu? Bu ülkenin adaleti yok mu? O davalarda ‘burada bir şey yoktur’ diyen savcılar, dosyaları kapatan hakimler gelecekte çocuklarına hesap veremeyecektir.”