Türkiye'deki 17 milyon kayısı ağacının 8 milyonuna ev sahipliği yapan ve kayısının başkenti olarak adlandırılan Malatya’da kayısı üreticileri, üst üste yaşanan don ve dolu yağışından şikayetçi.
Kentin büyük bölümünde 13 Nisan’ı 14 Nisan’a bağlayan gece meydana gelen zirai don dallarda kayısı bırakmadı. Kalan az miktarda kayısı ise Ramazan bayramında kent genelinde etkili olan dolu yağışından olumsuz etkilendi.
100 bin ton ihracat ve 500 milyon dolar gelir hedefinden uzaklaşan, kayısıyla geçimini sağlayan ve büyük bir zararla karşı karşıya kalan çiftçiler ise sorunlarını nasıl çözeceklerini bilmediklerini aktarıyor. Bazı çiftçiler, herhangi bir destek gelmemesi durumunda gelecek sene üretim yapmakta zorlanacaklarını ve borçlarının daha da katlanacağını belirtiyor.
'Masraf yüksek, ne yapacağımızı bilmiyoruz'
Kayısı üreticisi Mahmut Yıldırım, "Kayısımız tamamen yandı. Dünya kadar masrafımız var; ilaç, gübre… Bundan sonra da kayısına bakılacak, geleceğe hazırlanacak. Masraf oldukça yüksek, ne yapacağımızı bilmiyoruz. Bir yardım, destek bekliyoruz” dedi.
Sigorta yaptıramadıklarını ifade eden Yıldırım, “Çoğu bölgede sigorta yok çünkü yapamadık. Onun için ne yapacağımızı bilemiyoruz. Şimdi aynı masrafı yaparak, bu ağaçları geleceğe hazırlamamız gerekiyor. Bu nedenle devletten gelecek yardımı bekliyoruz" diye konuştu.
Üretici Mehmet Yıldırım ise dalda bir tane kayısı olmadığını belirterek, "Gübre attık, 2-3 ilaç attık. Şimdi kayısı yoktur. Biz şimdi ne yapacağız? Bir tek kayısıdan gelecek paraya bakıyoruz. O da yoktur, ne yapacağız?" diye sordu.
'Mazot, gübre ve ilaç fiyatları 4-5 kat arttı'
Yazıhan’daki kayısı üreticileriyle bir araya gelen ve çiftçilerin sorunlarını dinleyen CHP Malatya İl Başkanı Enver Kiraz, kayısı üreticilerinin durumlarının vahim olduğunu ifade etti.
Malatya’da başta Yazıhan, Eski Malatya (Battalgazi), Akçadağ, Doğanşehir, Hekimhan bölgeleri başta olmak üzere kentin birçok noktasında kayısı olmadığını dile getiren Kiraz, şunları söyledi:
"Hangi kayısı bahçesine gidersek gidelim aynı durumla karşı karşıyayız. Dalda bir tek kayısı göremiyoruz. Malatyalıların deyimiyle ‘ilaç için bir tane arasan yok.’ 14 Nisan’da bir don meydana geldi ve birçok noktada kayısı etkilendi maalesef dalda kayısı kalmadı. Yüksek kesimlerde vardı ama mayıs ayı başında etkili olan dolu yağışı ile kayısı tamamen yok oldu. Çiftçi ürün olsun olmasın mazot harcadı, tarlasını sürdü, gübre ve defalarca ilaç harcadı, hiç kaysı olmasına rağmen önümüzdeki yıl yine aynı masrafı yapacak. Çiftçi kara kara düşünüyor, mazot fiyatını geçen yılla kıyasladığımızda 3-4 kat arttı. Enflasyon yüzde 60-70 diyorlar ama mazot fiyatına baktığımızda yüzde 400, ilaca ve gübreye baktığımızda yüzde 500. Fiyatlar 4-5 kat artmış"
'Malatya afet kapsamına alınmalı'
Çiftçilerin birçoğunun TARSİM’e sigorta yaptıramadığını ifade eden Kiraz konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Çiftçinin cebinde parası yok. Parası olmadığından TARSİM’e sigorta yaptıramadığı için çiftçiler kara kara düşünüyor. Malatya çiftçisinin hali gerçekten perişan. Malatya çiftçisinin ilaç için kullanabileceği bir tane kayısı yok. Reçel yapacağı, kışın torunlarına ikram edeceği bir tek kayısısı kalmamış. Sadece kayısı değil, meyve ağaçlarının hepsinde durum aynı. Kayısı, Malatya ekonomisinin bel kemiği ve temelini oluşturuyor. Bu noktada acil bir önlemle Malatya afet kapsamına alınmalı. TARSİM’e sigorta yaptırıp yaptırmadığına bakılmaksızın dönüm başına kayısı üreticisine destek verilmelidir. Aksi bir durumda çiftçinin eve ekmek götürmesi, çocuklarını okutması, evini geçindirmesi mümkün değil. Çiftçimiz açlık, sefalet ve yoksullukla karşı karşıya kalacak. Bunun yanında çiftçilerin önemli bir borçları da var. Yıllardır Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçları ertelene ertelene faizler anaparayı geçmiş durumda. Afet kapsamına alınarak, çiftçilerinin borçlarının faizlerinin silinmesi, borçlarının da ertelenmesi gerekiyor. Çünkü bu sene çiftçinin ödeyebileceği tek bir kuruş yok. Şu anda ödeme günü gelen çiftçiler var ama bu borçların ertelenip ertelenmeyeceğini bilmiyor. Birçok çiftçi bu erteleme gecikirse maalesef icrayla karşı karşıya kalacak. Ürün yok oluyor, tespit yapılıyor ve destek vereceğiz diyorlar ama sonu hep boş. Tespitler yapılmış, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ile TARSİM rakamları biliyor. Gelsinler salları incelesinler, zaten kayısının olmadığı görülüyor. Acil destek verilmeli yoksa çiftçi evine ekmek götüremeyecek ve açlıkla karşı karşıya kalacak"