Kavala kararı AYM’de fikir ayrılığına sebep oldu

AYM Başkanı Arslan: Kavala’nın Gezi’ye katılması ve desteklemesi suç işlediğini göstermez.

Anayasa Mahkemesi (AYM), Gezi Direnişi’nin yöneticisi ve organizatörü olduğu gerekçesiyle tutuklu bulunan Osman Kavala’nın başvurusunda verdiği ret kararının gerekçesini açıkladı. AYM, Kavala yönünden kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edilmediğine hükmetti. Oyçokluğuyla alınan karara AYM Başkanı Zühtü Arslan, Başkanvekilleri Engin Yıldırım, Hasan Tahsin Gökcan ile üyeler Emin Kuz ve Yusuf Şevki Hakyemez karşı çıktı.

Cumhuriyet'ten Mustafa Çakır'ın haberine göre, AYM Başkanı Arslan karşı oy yazısında, Kavala’ya yöneltilen suçlamaların temelinde Gezi olaylarının yöneticisi ve organizatörü olduğu iddiası bulunduğuna dikkat çekerek, soruşturma makamlarından beklenenin “söz konusu olayların suç teşkil eden boyutu ile başvurucu arasındaki ilişkiyi gösteren kuvvetli belirtilerin gösterilmesi” olduğuna işaret etti. Kavala’nın Gezi olaylarına katılmış ve desteklemiş olmasının tek başına bir suç işlediğinin belirtisi olarak kabul edilemeyeceğini belirten Aslan, soruşturma belgelerinden Kavala’nın eyleme katılanlara maddi yardımda bulunduğunun anlaşılamadığını, bu nedenle suç işlendiğine dair kuvvetli belirti olarak kabul edilmesinin de isabetli olmayacağını kaydetti. Kavala’nın ilk soruşturmanın üzerinden 4 yıldan fazla bir süre geçtikten sonra tutuklandığını kaydeden Arslan, “Soruşturma makamları, kayda değer yeni bir delil ortaya koymadan başvurucunun aradan dört yılı aşkın bir süre geçtikten sonra tutuklanmasının neden gerekli olduğunu gösterebilmiş değillerdir” dedi. Arslan, Kavala’nın kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle çoğunluğun görüşüne katılmadı.

YÜCEL'E TAZMİNAT KARARI

AYM, Alman Die Welt gazetesinin Türkiye muhabiri olan İlker Deniz Yücel’in başvurusunda da karar verdi. AYM, oyçokluğuyla anayasa ile güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının, ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine karar verdi. Karara göre, Yücel’e net 25 bin lira manevi tazminat ödenecek. Yücel’in diğer tüm talepleri ise reddedildi. Tutuklama kararında, Yücel’in 17 Şubat 2017 tarihli bir yazısının kapak kısmında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın resminin üzerine “darbeci” şeklinde manşet attığı ve bu manşetin altında “Erdoğan hiç kimseye aldırış etmeden kendi devletini kuruyor, protestolarla boğuşan ülke parçalanmaya gidiyor” şeklindeki yazısına yer verildiğine işaret edilirken “yazının da politik bir eleştiri niteliğinde ve dolayısıyla ifade özgürlüğünün güvencesi altında olduğu açıktır” denildi. Kararda, Yücel’in OHAL döneminde Cumhurbaşkanı’nın vatandaşların özgürlüklerinin kısıtlanmayacağı taahhüdüne ilişkin olarak yazdığı “Bir üç kağıtçının verdiği teminatın değeri” başlıklı yazısına da işaret edilerek, “Burada başvurucunun ‘üçkâğıtçının verdiği teminat’ benzetmesini Cumhurbaşkanı’nın şahsına hakaret etmek için değil verdiği teminatın pek inandırıcı gelmediğini ifade etmek için yaptığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki başvurucuya Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği şeklinde bir suçlama da yöneltilmemiştir” denildi. AYM, Yücel’in “Erdoğan darbeyi karşı darbe olarak kullanıyor” başlıklı yazısı için de “Muhalefet liderlerinin de dile getirdiği ifade özgürlüğü kapsamında yapılan politik bir eleştiri” yorumunu yaptı. AYM, suç işlendiğine dair kuvvetli belirtinin yeterince ortaya konulmadığına işaret ederek, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği sonucuna vardı.

Türkiye Haberleri