Karamollaoğlu'ndan Erdoğan'a: İncirliğin kapanması için daha başka ne yaşanması gerekiyor?

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Temel Karamollaoğlu'nun konuşmasının tam metni; 


MTB toplantısı

Kıymetli basın mensupları…
Bu hafta sonu Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezinin öncülüğünde Ankara’da Müslüman Topluluklar Birliği Toplantısı gerçekleştirildi.
Bu yıl 28.’si düzenlenen toplantının teması; Barış, adalet ve merhamet idi!
Toplantı İslam dünyasından gelen kıymetli isimler ile icra edildi ve verimli bir şekilde son buldu. 
Bu vesile ile İslam dünyasının ve bütün insanlığın ihtiyacı olan barışın tesisi, adaletin kamil manada işlemesi ve merhametin kalplerde canlanması için bütün gayretimizle çalışacağımızı bir kere daha vurgulamış olduk.
Çünkü bugün insanlık savaşların ve çatışmaların kıskacında inim inim inlemektedir. 
Adalet dünyanın birçok yerinde ortadan kaldırılmış, güçlünün tahakkümü altına alınmıştır.
Merhamet ise ne yazık ki unutulmuş, adeta öldürülmüştür. 
Bu şartlarda İslam dünyasının yaşanan ihtilafları bir kenara bırakıp, dünyanın dört bir yanında bizi bekleyen mazlumlara el uzatması elzemdir.
Bugüne kadar bunun için çalıştık, bundan sonra da bu idealin gerçekleşmesi için çalışmaya devam edeceğiz.
Dünyamızın içine sürüklendiği kaostan kurtulması, barış ve huzurun tesisi ancak dünyaya hükmeden güçlerin etkisinin ortadan kaldırılması. 
Bu toplantının teması olan barış, adalet ve merhametin her yönüyle tesis edilmesi ile olur.
İnanıyorum ki İslam ülkelerinin sorunlarını ancak İslam ülkeleri çözecektir.
Bu sebeple gelinen noktada D8’in önemi bir kere daha açık bir şekilde görülmektedir.
Hedefimiz D8’in aktifleştirilmesi, D60’ların kurulmasıdır.
Prensiplerimiz bellidir; Savaş ve çatışma değil barış, çifte standart değil adalet, tekebbür değil eşitlik, sömürü değil adil paylaşım, baskı ve tahakküm değil insan haklarıdır.
Bu duygu ve düşüncelerle MTB Toplantısının hayırlara vesile olmasını diliyor, emeği geçenleri tebrik ediyorum.

Libya'da yaşanan hadiseler

Gündemimize dış politika ile devam etmek istiyorum.
Malumunuz olduğu üzere Libya’da yaşanan hadiseleri hep birlikte takip etmekteyiz. 
Libya bizim için 5 asırlık bir birliktelik ve kardeşlik demektir. Libya bizim için 1911 Trablusgarp direnişi demektir.
Libya bizim için Ömer Muhtar demektir. Libya bizim için Kıbrıs Barış Harekatında yanımızda duran tek ülke demektir.
Bu sebeple biz Libya’da yaşanan krizin son bulmasını, barışın sağlanmasını canı gönülden istiyoruz.
Bunun yanı sıra Libya ile aramızdaki her türlü ilişkinin geliştirilmesini candan desteklemekteyiz.
Hükümetin bu şartlar altında almış olduğu Libya’ya destek kararının da doğru bir karar olduğu kanaatindeyiz.
Çünkü Libya’da bugün BM tarafından kabul edilen meşru bir hükümet bir de onan karşı direnen asker kökenli birisi var.
Batılı bazı ülkeler bu kişin arkasında durduğunu ilan ediyorlar lakin ben meşru hükümetin desteklenmesinin doğru bir karar olduğunu düşünüyorum. 
Bunu söylemeyi de bir vazife olarak görüyorum.

İncirlik ne zaman kapanacak

Dış politika ile ilintili bir diğer konu başlığımız İncirlik Üssü ile ilgili Sn. Cumhurbaşkanı’nın yapmış olduğu açıklamadır. 
Sn. Erdoğan İncirlik Üssü’nü gerekirse kapatırız diyor.
Ben kendisine buradan sormak istiyorum.
Irak bombalanmış,
Suriye tarumar edilmiş,
Askerlerimizin başına çuval geçirilmiş,
15 Temmuz hadisesi yaşanmış, 
Terör örgütlerine binlerce tır silah verilmiş. 
Bunca yaşanan hadiseye rağmen İncirliğin kapanması için daha başka ne yaşanması gerekiyor? Kendisi bize bunu açıklarsa memnun oluruz!
Bu vesile ile ABD’nn son zamanlarda ki Türkiye karşıtı politikalarını, özellikle Ermeni soykırımı iddiasını tanıyan kararını şiddetle kınıyorum.

Doğu Türkistan

Geçen hafta gündeme getirdim. Uygurlara uygulanan korkunç işkenceleri de tekrar gündeme getirmek istiyorum.
Bir soykırım meydana geliyor. 
Bir soyun düşüncesinin, medeniyetinin, inancının tamamen tahrif edilmesi gündemde.
Türkiye’de bazı akl-ı evveller Çin’in ne Uygurlulara ne kadar yumuşak davrandığını iddia ediyorlar.
Bunlar da Cumhurbaşkanı’nın danışmanları. Gel de bu işin içinden çık!
Tabi sorunumuz sadece bu değil. Hala Akdeniz’de ne olacağı belli değil.
Ege’de adalarımız gitmiş kimse gündeme getirme ihtiyacı duymuyor.
İran’a karşı ambargo uygulanıyor, İran’ın yanında duramıyoruz.
Yemen, Sudan, Somali karma karışık…
Biz bu ülkelere bakıp sadece temennilerde bulunabiliyoruz ileriye gidemiyoruz.

Simit sarayı

Bildiğiniz üzere yıllar evvel Sn. Cumhurbaşkanı bir çay simit hesabı yapmıştı. 
Lakin aradan yıllar geçti kendisi bu hesabı unuttu, insanımız ne durumda haberdar değil. 
Anladığımız kadarı ile bugün Sn. Erdoğan çay simit hesabının yerine, Simit Sarayı hesabı yapıyor. 
İktidar işi gücü bıraktı şimdi simitçilik yapmaya kalkıyor.
Simit satan bir işletmenin bugün 500 milyon dolar zarar etmesini ise aklımız almıyor!
Simitler için altın suyuna bandırılmış susam kullanılsa ancak bu kadar zarar edebilir!
İşin ilginç yanı ise Ziraat Bankası’nın bu kurumun hisselerini satın almak istemesi.
Ziraat Bankası çiftçimizden başka her şey ile ilgilenmeye devam ediyor!
Şeker Fabrikalarını sat, Tank Paleti sat, elde ne var ne yoksa sat, sonra bu traji komik duruma düş!
Bu tablo ekonomimizin halini açık bir şekilde ortaya koymaktadır. 
Ancak pes doğrusu diyebiliyoruz!

Asgari ücret

Asgari ücret görüşmelerinde üç kademeli zam önerisi gündeme geldi.
Hafif işte çalışan adam fazla çalışmadığı için karnı az doyar.
Orta yoğunlukta çalışan bir işçi daha az yemeğe ihtiyaç duyarlar.
Ağır işte çalışan işçi yorulur o fazla para alabilir teklifi yapıyorlar.
Yahu bu ücret insan başı belirlenmez, çoluk çocuğunun ailesinin karnın doyması hesap edilmelidir. 
2200 lira asgari ücret belirlemek demek insanları açlığa mahkum etmek demektir.
TUİK iktidarın politikalarına kılıf hazırlamakta devrim yaptı adeta.
Gerçeklerle alakaları yok! Milletin kafasını karıştırarak karnını doyuracağını zannediyor.
Siz hangi hikayeyi söylerseniz söylerin aç insanın karnı hikaye ile doymaz.
Önünüze lütfen bir hedef koyun,10 yıl, 15 yıl deyin ki biz bu hedefe ulaşacağız.
Her yıl asgari ücreti enflasyonun üzerinde bir artışla hesap edeceğiz deyin!

Eylül ayı işsizlik rakamları

Ekonomimizin acı bir gerçeği de işsizlik.
Eylül ayı işsizlik rakamları açıklandı, rakamlar hiç iç açıcı değil.
-İşsizlik geçen yıla nazaran 2.4 puan artışla %13.8 oldu.
-İşsiz sayısı 817 bin kişilik artışla 4.5 milyonu aştı.
-İstihdam 1.7 puan azalış ile %46.1'e düştü.
-Genç işsiz oranı 4.5 puan artışla %26.1‘e yükseldi!
İktidar ekonomimiz uçuşa geçti diyor, ekonomi şu an öyle bir uçtu ki iniş yapacak yer bulamıyor! 
Kağıt üzerinde ekonomiyi düzelttiklerini sanıyorlar fakat milletimizin canı yanıyor, gerçeklerden haberleri yok!
Bir kere zihniyetiniz tamamen yanlış. 
Bu zihniyet ile ekonomiyi düze çıkarmanız mümkün değil.
Türkiye’nin bugün topyekun bir zihniyet değişimine ihtiyacı var.
Bu zihniyet değişimi sağlanmadıkça ülkemizin geleceğe emin adımlar atması mümkün değil.
Biz Saadet Partisi olarak bu konuda üzerimize düşen ne ise yapmaya hazırız.
Yeter ki milletimizin huzuru ve refahı sağlanabilsin. 
Her zaman söylediğimiz gibi biz bütün uyarılarımızı bir kardeşlik vazifesi olarak yapıyoruz.
Şüphesiz ki güç ve kudret sahibi Cenab-ı Allah’tır.
Allah (cc) ülkemizin, bölgemizin ve bütün insanlığın yardımcısı olsun.

Türkiye Haberleri