Mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklığı, balık boylarının istenilen seviyede olmaması ve hamsinin erken göçü ile Doğu Karadeniz'de avcılık faaliyetleri durdu. Av yasağının başlayacağı 15 Nisan öncesi ağlarını toplayıp, tekne bakım ve onarımına başlayan balıkçılar, tüm umutlarını gelecek sezona bıraktı.
SICAKLIK ETKİSİ
KTÜ Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Coşkun Erüz, "Avlanma erken bırakıldı; çünkü normalde deniz suyu sıcaklığı 10 derecenin altına düştüğünde, balık toplanmaya ve sürü halinde av vermeye başlar. Ama bu sene Karadeniz'de deniz suyu sıcaklığı, 10 derecenin altına neredeyse hiç inmedi. Şu an martın sonu, nisan başı denizin en soğuk dönemi olması gerekirken deniz suyu sıcaklığı 12-13 derecelere çıktı. Bu sıcaklık beklenenin çok üzerinde ve balık bu sıcaklıkta av vermiyor. Balık da av vermeyince balıkçılar denizde boş dolaşıp, yakıt tüketmek istemiyor. Karadeniz yarı kapalı ve kendine has bir karakteri olan bir deniz. Okyanuslara göre daha hızlı ısınıp, daha hızlı soğuyan bir deniz. Yıllık iklim değişimlerine çok hızlı tepki veren bir deniz. İklim değişikliğine göre de sıcaklıkların daha da artacağını öngörürsek, bu doğrultuda da hamsinin göç periyodunun farklılaşacağını beklememiz ve ona göre strateji geliştirmemiz gerekiyor" dedi.
'BALIK STOKLARINI BİLİMSEL YOLLA BELİRLEMELİYİZ'
Prof. Dr. Erüz, "Aşırı avcılık baskısından dolayı balığın yumurtlamaya gidecek olan sürüsü azalıyor. Avlanan balığın boyutunun küçülmesi de artık anaç balıkların tükendiği ve yavruların avlandığı anlamına gelir. Aşırı avcılıkla balığın büyümesi gereken zamanı ona vermediğimiz için küçük olarak avlıyoruz. Eğer yumurtlayacak olan balığı denizde bırakmazsak, gelecek yıllarda daha büyük sorun yaşamamız mümkün. Özellikle kıyı balıkları başta olmak üzere birçok balığın neslinin tehlike altında olduğunu söylemek mümkün. Hamsinin de eskide olduğu gibi 1 milyon ton, 600 bin ton avlanmayacağını kabul edip, balıkçılığımızı ona göre planlamamız gerekiyor. "Allah ne verdiyse" diyerek yapılan av alışkanlığından kurtulmak gerekiyor. Artık balık stoklarını bilimsel yolla belirleyip, ona göre kotalı bir şekilde avcılığa geçmezsek, balık stoklarını ve neslini tüketmeye doğru hızla gideriz" diye konuştu.
'2 AYDA KENDİNİ RUS VE GÜRCÜ SINIRLARINA ATIYOR'
Gemi kaptanı İsmail Kaya, "Bu yıl sezon iyi geçti. Fakat son yıllarda balık, Karadeniz'den göçünü erken tamamlıyor. Bu göç, eski yıllarda uzun sürerdi. Ama şimdilerde erken başlayıp, erken bitiyor. Önceden hamsi, kasım ayında gelirdi. Bu sene ekim ayında Marmara'da hamsi avına başladık. Hem bu nedenle hem de aşırı avcılıktan dolayı hamsi Karadeniz'de göçünü erken tamamlıyor. 2 ayda kendini Rus ve Gürcü sınırlarına atıyor. Önceden oralarda da mart ayında hamsi avlayabiliyorduk. Fakat bu yıl hamsi orada da şubat ayı itibarıyla göçünü tamamlamıştı. Hamsi göçü süresi, her geçen yıl kısalıyor. Biz de erken dönüyoruz. Bunun sonucunda her yıl sofralara gelen balık hem azalıyor hem de boyutu küçülüyor. Eskisi gibi bol ve iri hamsi çıkmıyor. Buna karşın topyekun bir önlem alınmalı" dedi.
'YAKLAŞIK 1 AYDIR LİMANDAYIZ'
Trabzon'un Çarşıbaşı ilçesindeki Yoroz Limanı'nda gelecek sezona hazırlık için ağlardaki yırtıkları onaran balıkçı Halil Kalaycı da "Bu sene balık olmadı, Türkiye'de vardı ama Gürcistan tarafında pek olmadı. Erken döndük. Balık beklediğimizden erken bitti. Yaklaşık 1 aydır limandayız, ağ tamiri yapıyoruz, kurşunlarımızı düzenliyoruz. Gelecek sezona hazırlanıyoruz" diye konuştu.Taner Kul ise "Sezonumuz bu sene biraz erken bitti. Balık beklediğimizden daha erken bir sürede Rusya'ya göç etti. Ama buna rağmen güzel bir sezon geçirdik. Bolca hamsi avı oldu. Şimdi de tamirlerimizi yapıyoruz; seneye ya nasip" dedi.