Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Türk ekonomisiyle ilgili panik havasının olmadığını belirterek, "Türbülans gibi görülen dönemin de kısa sürede aşılacağından eminiz" ifadelerini kullandı.
'İDLİB'E SALDIRI, SİYASİ SÜREÇLERİ DİNAMİTLEYECEKTİR'
İdlib'e yönelik saldırılarla ilgili de Kalın, "İdlib'e yönelik saldırı her şeyden önce şu ana kadar devam eden siyasi süreçleri dinamitleyecektir, ciddi bir güven bunalımına yol açacaktır" dedi.
İbrahim Kalın, "Çağrımız, dünya kamuoyunun, Batılı ülkelerin, Amerika Birleşik Devletleri'nin, bölge ülkelerinin, bu konuda eş güdüm ve koordinasyon içerisinde hareket ederek İdlib'e yönelik muhtemel bir saldırıyı durdurmasıdır." şeklinde konuştu
Kalın, konuşmasına şöyle devam etti:
"Türk ekonomisi uluslararası yatırımcılara güven veren bir ekonomi olarak yoluna devam etmektedir. Ekonomimiz dışarıdan gelen etkilere rağmen büyüdüğü görülüyor. Bilindiği gibi ekonomimiz 5,2 oranında büyüdü. Ekonomi ile ilgili bir panik havası yok. Bu türbülans olarak adlandırılan dönemi de aşacağımızı belirtmek isterim."
"Pazartesi günü bütün güvenlik önlemlerini alacağız. Yeni döneme 60 bin temizlik, 20 bin sivil güvenlik görevlendirilecek. Öğrencilere yeni öğretim yılında başarılar diliyorum."
"Kasım ayı içerisinde ikinci 100 günlük icraat programı açıklanacak."
"Bizim beklemediğimiz şekilde zirve canlı yayınlandı. Bu da hayra vesile oldu. Cumhurbaşkanımızın gayretini tüm dünya görmüş oldu. İdlib'in Güney uçlarından itibaren süren saldırıları görüyoruz. Cumhurbaşkanımızın bir ABD gazetesinde yazdığı yazıda olduğu gibi dünyanın elini taşın altına koyması lazım. İdlib'e yönelik saldırı sadece insani felakete yol açmaz. Yüz binleri etkileyecek bir göç dalgası başka komplikasyonlara da yol açar. Göç dalgası Avrupa'yı da etkiler. İnsani duyarlılık gösteren tarafın Türkiye olduğu açık ve net. Beklentimiz tüm tarafların yapıcı katkı sunması."
"Cumhurbaşkanımız BM'nin ardından Almanya'da devlet ziyareti gerçekleştirecek. New York'tan doğrudan Almanya'ya geçecek. Almanya ile köklü ilişkilerimiz var. Güçlü bağlarımızın olduğu bir ülke. Avrupa'nın lider ülkelerinden biri. Bu ziyareti önemsiyoruz. Pozitif olarak gideceğiz. Alman mevkidaşlarımız da kapsamlı hazırlık yapıyor. İki ülke ilişkilerine katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Cumartesi günü Cumhurbaşkanımı Azerbaycan'ı ziyaret edecek."
ABD'nin Filistin Kurtuluş Örgütü ile ilgili kararı - "Bu hamle Trump yönetiminin taraf olduğunu teyit ediyor. Bu hamle ABD'nin tarafsız arabuluculuk ilkesini yitirdiğini gösteriyor. Filistin halkına haksızlık olarak değerlendiriyoruz. Elimiz kolumuz bağlı değil. Cumhurbaşkanımız bununla ilgili bir çalışma başlatmıştı. Dünyadaki diğer liderlerle görüşmeye devam edecek."
Bahçeli ile Erdoğan görüşecek mi? - "AK Parti Sözcüsü Sayın Çelik'in açıklaması oldu. Cumhur İttifakı'nın genel ruhunun muhafaza edilmesi önemsediğimiz bir yaklaşımdır. Spesifik olarak, daha detaylı olarak ittifak nasıl oluşur, bunun çalışılması lazım. Çalışmalar yapılınca liderlere arz edilecek. Cumhurbaşkanımızın Bahçeli'ye daveti olmadı, Bahçeli'nin de böyle bir talebi olmadı."
İstanbul'da yapılacak zirve - "Liderlerin zirvede ele alacakları gündemi çalışacağız. Şu an her şey taslak. Bir takvim üzerinde de çalışacağız. Amaç Suriye başta olmak üzere bölgeyi eşgüdümlü ele almak. Görüşmelerin somut sonuçlar çıkaracağına inanıyoruz. Demin de ifade ettiğim gibi, meselenin tüm yükünü Türkiye'nin üstüne bırakmak çözüm üretmez, adil de değil. Meseleyi büyütmeden nasıl çözebiliriz diye bakınca paydaşların görüşmesi önemli."
AB'nin mültecileri engellemek için oluşturduğu ordu - "Biz de haberlerde okuduk. Tabi, bizde ilk intiba olarak güvenlikçi bakıyorlar izlenimi oldu. İnsani kaygılardan ziyade sınırları koruyup, ülkemize almayalım izlenimi görüyoruz. Umarım yanılıyoruzdur. Avrupa ülkelerinin takındığı tavra bakınca bunun dışında bir tavır olmadığını da biliyoruz. 10 bin kişilik güvenlik gücünü kurabilirler ama bu meseleyi çözmez. Katliamlar devam ettikçe bu insanlar bir yerlere kaçabilirler. İdlib, Türkiye sınırı 150-160 kilometre. Sınıra dayanmış 750-800 bin insan var. Bunlara bizden yardım gidiyor. Güneyden bir dalga daha gelince bunu nasıl durduracaksınız. Meselenin yükünü sadece Türkiye'ye bırakmak çözüm olmayacak."
Emeklilikte yaşa takılanlar - "Bu konu bugün gündeme gelmedi. Hükûmetin gündeminde de yok. Gündeme gelince bakılır. Bütçeye üreteceği maliyeti dikkate almak lazım."
Göç dalgası - "Biz tamamen insani politika izledik. Kapıları açsanız herkese izin veriyorsunuz eleştirisi oluyor, açmasanız insanları nasıl bombaların ortasında bırakıyorsunuz eleştirisi oluyor. Eleştirenlerin pek bir şey yapmadıklarını görüyorsunuz. Göç dalgasına karşı AFAD başta olmak üzere önlemler alındı. Ama göç dalgasını kestirmek zor."
Kaynak: BirGün