Olay 25 Ağustos'ta Kağıthane'de yaşanmıştı. Kağıthane İlçe Emniyet Müdürlüğü Mobil Park Timi tarafından Şehit Öner Sokak üzerindeki bir adrese düzenledikleri operasyonda, şüpheliler Ozan Anucur, Diyar Anucur ve Akın Arsakay'ın polislere ateş açmaları sonucu polis memuru Hakan Telli'nin şehit olduğu, polis memuru Ahmet Yasin Çevik'in ise ağır şekilde yaralandı. Olay yerinde şüphelilerden Diyar Anucur da ölü olarak ele geçirildi. Şüpheliler Ozan Anucur ve Akın Arsakay ise yakalandıkları anlatıldı. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan toplam 39 şüpheliden 37'si "Suç örgütü kurmak,yönetmek ve suç örgütü üyeliği", "Nitelikli Kasten Öldürme", "Uyuşturucu Madde Ticareti" ve "6136 sayılı yasaya muhalefet" suçlarından tutuklandı. 2 şüpheli hakkında adli kontrol kararı verildi.
ŞÜPHELİ AVUKATI: GELENLER POLİS OLDUĞUNU SÖYLEMEDİLER
İstanbul Nöbetçi 1. Sulh Ceza Hakimliği'nce verdikleri ifadeler ortaya çıkan şüphelilerden Ozan Anucur, "Olayda hiçbir suçum yoktur, vatani görevini yapmış biriyim. Hiçbir Türk vatandaşı, Türk polisini kasten öldürmek istemez. Silahlardan haberim yoktur. Diyar (olay sırasında öldürülen Diyar Anucur ) köyden getirmiş satmak için, kızdım kendisine. Kendisi benim kuzenim olur, Diyar ağabeyimin psikolojisindeydi. Hiçbir örgütle alakam yoktur, uyuşturucu madde satmıyorum, kimseyi öldürmedim. Hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum" dedi. Barut izinin alınmasını ısrarla istediğini ancak kimsenin almadığını da ifade eden Anucur, "Her ne kadar dijital materyallerde silahla resmin olsa da hayatımda 1-2 defa resim çektirdim. Bu da onlardan biridir. Suçsuzum, serbest bırakılmamı istiyorum" dedi. Anucur'un avukatı da olay yerine gelenlerin kendilerinin polis olduklarını söylemediklerini, müvekkillerinin gelenlerin hasımları olduğunu düşündüklerini, silahı kullanan kişinin ise Diyar Anucur olduğunu savunarak serbest bırakılmasını istedi. Şüpheli Akın Arsakay ise olayı Diyar Anucur'un gerçekleştirdiğini öne sürerek "Diyar beni arayıp çalışmak için çağırmıştı. Eve gittiğimde öyle silahların olduğunu gördüm, sonradan haberim oldu. Diyar'ın yanında kalmak zorunda kaldım, zor durumdaydım. Elime silah almadım" şeklinde konuştu.
EVDE BULUNAN HASSAS TERAZİLER SORULDU
Şüpheli Göksel Doğan evde ele geçen hassas teraziyi annesinin mutfakta kullandığını öne sürerek olayla alakasının olmadığını söyledi. Şüpheli Eyüp Şafak Altın ise kuaför olduğu için evinde amonyak bulunduğunu belirterek "Diğer şüphelilerle alakam yoktur. Ek iş olarak kuryelik yapıyorum" diyerek bazen uyuşturucu madde kullandığını ancak suçsuz olduğunu belirtti. Şüpheli İbrahim Tacar da evinde bulunan hassas teraziyi, çiğ köfte dükkanında kullandıklarını, ele geçen uyuşturucu maddenin ise yeğenine ait olduğunu iddia etti. Şüphelilerden Cüneyt Sarıova, "Bu eşkiyaları tanımıyorum. Uyuşturucu bağımlısı olduğum için böyle oldu. Ben başka yerde oturuyorum" diye konuştu. Şüpheli Yusuf Süsli, evinde ele geçirilen 1 gram uyuşturucu maddeyi geceden içtiği maddeden kaldığını öne sürdü. Şüpheli Harun Bakaç ise diğer şüphelilerle husumeti olduğunu, uyuşturucu kullandığı için evinde uyuşturucu madde çıktığını belirterek suçsuz olduğunu söyledi.
TANIK VE MAĞDURLAR ÜZERİNDE BASKI KURMA ŞÜPHESİYLE TUTUKLAMA KARARI VERİLDİ
Mahkeme 28 Ağustos tarihli kararında, şüpheliler Ozan Anacur ve Akın Arsakay'ın olay tarihinde polis memuru Hakan Telli'yi fikir ve eylem iş birliği içerisinde, uzun namlulu silahlarla şehit ettikleri, diğer memur Ahmet Yasin Çevik'in hayati tehlike geçirecek şekilde yaralanmasına sebebiyet verdikleri belirtildi. Suç örgütüyle bağlantılı olan evlerde yapılan aramalarda çok sayıda uyuşturucuve uyarıcı maddeler, hassas terazilerin ele geçirilmiş olması, şüphelilerden Görkem Doğan ile Kadir Taşdemir'in örgüt adına motosikletle kuryelik yaptıkları, şüphelilerin dijital materyallerinde silah ve benzeri aletlerle fotoğraflarının bulunduğu da kaydedildi. Mahkeme gerekçesinde, şüphelilerin delilleri yok etme, tanık ve mağdurlar üzerinde baskı kurma şüphesi olduğu gerekçesiyle tutuklanmalarına karar verdiği belirtildi.