Abdullah Tunç, 15 Eylül 2021 günü birlikte olduğu Aynur Değirmenci ile Kırşehir'e bağlı Karaduraklı Köyü'nde ıssız bir alanda buluştu. Değirmenci'nin yanına oğlunu alarak gittiği buluşmada Tunç arabasından çıkardığı silahla Aynur Değirmenci'ye ateş etti. Değirmenci'nin oğlunun üzerine yürümesi üzerine ise, "Seni de vururum" diyerek tehdit etti.
'Bir el ateş ettim' savunması
Soruşturma aşamasında ifadesi alınan Abdullah Tunç öldürme kastının bulunmadığını öne sürerek, "Aynur'un bacağını hedef alarak bir el ateş ettim. Bu mesafeden isteseydim her türlü vurabilirdim. Amacım karşı tarafı bana zarar vermemesi için korkutmaktı. Aynur'u vurduktan sonra oğlu Aynur a sarıldı. Bende gidip kontrol ettim. Kucağımı alarak arabalarına bindirdim ve hastaneye götürmelerini söyledim. Yaptıklarımdan çok pişmanım, olay sonrasında Muhammet araçla annesini hastaneye götürmek üzere hareket edince ben kendi aracımla Kırşehir'e gitmek üzere yola çıktım. Yolda kendime yaptıklarımdan dolayı kızdım, yanımda taşımış olduğum silah yüzünden bu olayların geldiğini düşündüm ve hareket halindeyken yolun dışına doğru fırlattım" dedi. Tunç çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Savcı 'tutukluluğu devam etsin' istedi
Kırşehir Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede Abdullah Tunç'un "Silahla Tehdit", "Ruhsatsız Ateşli Silahlarla Mermileri Satın Alma, Taşıma veya Bulundurma", "Kasten Yaralama" suçlarından cezalandırılması istendi. İddianamenin kabul edilmesiyle davanın ilk duruşması Kırşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 10 Kasım 2021 tarihinde görüldü. Mağdur Aynur Değirmenci covid şüphesi nedeniyle duruşmaya katılamadı. Duruşma savcısı Aynur Değirmenci'nin beyanının suçun vasfı ve subütuna mutlak etki edeceğini belirterek sanığın tutukluluk halinin devamını istedi. Ancak hakim, sanık Tunç hakkında tahliye kararı verdi.
HSK'ye şikayet
Değirmenci'nin avukatları hakimin dosyada taraflı davrandığını belirterek reddi hakim talebinde bulundular. Ancak bu talep üst mahkeme tarafından reddedildi. Avukatlar duruşma hakimini, Hakimler Savcılar Kurulu'na (HSK) şikayet etti. Şikayet dilekçesinde dikkat çeken detaylar yer aldı. İddiaya göre hakim sanık müdafii ile, "Siz daha önce Kırşehir savcısıymışsınız" diyerek diyaloğa girdi. Sanığın savunma yaptığı sırada ise sanığın beyanını sık sık bölerek, "Ambulansı sen aramışsın", "Öldürme kastın yoktu değil mi?", "Köyün içinde buluştunuz", "Hastaneye götürülmesine yardım ettin değil mi?" şeklinde yönlendirici sorular sorduğu mağdur avukatın müdahale etmesi üzerine ise, "Kulağım az duyuyor. Duyduğum kadar yazdırıyorum" dediği belirtildi. Değirmenci'nin kati rapor aldırılması için hastaneye sevk edilmesine ilişkin müzekkerenin ise duruşmadan bir gün önce yazıldığının belirtildiği şikayet dilekçesinde kati raporun duruşmadan önce dosyaya ulaşmamasına yönelik bir gayret gösterildiği belirtildi. Kati raporun dosyaya girmesi üzerine ise sanığın, "Kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan yargılanmasının yapılacağı ve dosyanın ağır ceza mahkemesine gönderileceği aktarıldı. Ayrıca olayın yaşandığı gün Kırşehir Valisi'nin konuya ilişkin defalarca kez jandarmayı aradığı da iddia edildi.