Kadıköy'de asgari ücret eylemi: "Milyonların geleceği ipotek altına alındı"

İstanbul'un Kadıköy ilçesinde 2026 için asgari ücret protesto edildi. Boğa Heykeli önünde toplanan Asgari Ücret İnisiyatifi adına basın açıklamasını okuyan Tahsin Mert Saygın, "Milyonların geleceği ipotek altına alındı" dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın 2026 yılı için açıkladığı 28 bin 75 TL'lik asgari ücrete tepkiler sürüyor. İstanbul'un Kadıköy ilçesinde bir araya gelen Asgari Ücret İnisiyatifi üyeleri TÜRK-İŞ'in açıkladığı açlık sınırının altında kalan asgari ücreti protesto etti.

KADIKÖY'DE ASGARİ ÜCRET PROTESTOSU

Kadıköy Boğa Heykeli önünde toplanan eylemciler, “Asgari ücretli yalnız değildir”, “Açlığa mahkum olmayacağız”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek” ve “Direne direne kazanacağız” sloganlarıyla Rıhtım’a yürüdü. Açıklamayı İnisiyatif adına Tahsin Mert Saygın okudu.

Saygın, asgari ücretin belirlenme sürecinin “kapalı kapılar ardında, şeffaflıktan uzak bir şekilde yürütüldüğünü” belirterek, “Açıklanan yüzde yirmi yedi artış ve 28 bin 75 TL’lik asgari ücret, emekçiye açılan bir savaş ilanıdır” ifadelerini kullandı. TÜRK-İŞ’in masada yer almamasını eleştiren Saygın, hükümet ve işverenlerin “işçinin sesini boğduğunu” söyledi.

"ŞEFFAF OLMAYAN BİR SÜREÇLE MİLYONLARIN GELECEĞİ İPOTEK ALTINA ALINDI"

Saygın konuşmasında, asgari ücret belirleme sürecinin emekçinin iradesini yok sayılarak yürütüldüğünü belirterek, “22 Aralık Salı akşamı, işçi sınıfının iradesini yok sayan, kapalı kapılar ardında yürütülen ve şeffaflıktan tamamen uzak bir süreçle milyonlarca emekçinin geleceği ipotek altına alındı. Bakan Vedat Işıkhan tarafından açıklanan yüzde yirmi yedi artış ve 28 bin 75 TL’lik asgari ücret, sermaye sınıfı ve onun iktidarının adeta emekçiye açtığı bir savaş ilanıdır” dedi.

TÜRK-İŞ’in görüşmelere dahil olmadığına dikkat çeken Saygın, kararın işçilerin sesi duyulmadan alındığını belirtti. Sermaye ve iktidarın ortaklaştığını ifade eden Saygın, bu durumun “milyonların kaderini tek taraflı bir dayatmayla belirlemek” olduğunu söyledi.

“Bu rakam; ağırlaşan geçim koşulları altında, önümüzdeki yıl boyunca emekçinin nefessiz bırakılması, barınma ve beslenme gibi en temel hakların lükse dönüştürülmesi demektir" diyen Saygın sözlerini şöyle sürdürdü:

  • "Yapılan zamla bile açlık sınırının altında kalan bir ücret tekrar güncellenmezse, bu ülkenin yarısı için geçim artık imkansız hale gelecektir. Bu oran, işçinin cebinden çalınacak alım gücünün tescilidir. TÜRK-İŞ’in açıkladığı 29 bin 828 TL’lik açlık sınırının altında kalan 28 bin 75 TL’lik ücret, daha yıl başlamadan emekçiyi kaybettirmiştir.”

"HAYALİ RAKAMLARLA ZAM BELİRLENEMEZ"

Bakan Mehmet Şimşek’in daha önce enflasyon hedefleriyle ilgili yaptığı açıklamaları hatırlatan Saygın, Merkez Bankası’nın hedef revizyonlarını hatırlatarak şunları söyledi:

“Ekonomi yönetimi bugüne kadar açıkladığı hiçbir enflasyon hedefini tutturamamıştır. Beklenen enflasyon üzerinden hesaplanan zam emeğin gasbıdır. Gerçek kayıpları görmezden gelmek, geleceğe dair hayali rakamlarla emekçiden fedakârlık istemektir. Asgari ücretin miktarını patronlar değil bu zenginliği yaratan emekçiler belirlemelidir. Yetkili konfederasyonların masayı sahipsiz bırakması kabul edilemez. Biz bu süreci bitmiş saymıyoruz. Mücadelemiz asıl şimdi başlıyor. İnsan onuruna yaraşır bir ücret için durmayacağız.”

Basın açıklamasına çok sayıda siyasi parti, sendikal oluşum, ekoloji ve dayanışma platformu destek verdi. Açıklamada yer alan imzacılar, Asgari Ücretle Çalışanlar Derneği, Birleşik Siyaset, Çaycuma Çevre Gönüllüleri Platformu, Dayanışma Datça, Datça Demokrasi Platformu, Datça Sağlık Meclisi, DEM Parti Emek Komisyonu, Devrimci Parti, Doğu Güneydoğu Dernekler Platformu, Emek Partisi, Emekçi Hareket Partisi, Enternasyonal Dayanışma, Ezilenlerin Sosyalist Partisi, Jineps Gazetesi, Muğla Su İnisiyatifi, Samsun Emek ve Demokrasi Güçleri, Sinop Kent Konseyi Ekoloji Meclisi, Sinop Nükleer Karşıtı Platform Derneği.

Türkiye Haberleri