Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, kabine toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Milyonlarca öğrencinin gözü kabineden çıkacak KYK kredisi kararındaydı. CHP Kemal Kılıçdaroğlu'nun "faizleri ödemeyin" çağrısı sonrası Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, KYK kredileri ödemelerinde enflasyon ve faiz farkının alınmayacağını duyurdu. Erdoğan'ın KYK kararının açıkladığı cümlelerden hemen önce "Hiçbir öğrenci faiz uygulamasına tabi tutulmadı" demesi de dikkatlerden kaçmadı.
'Duruşumuz çok net, gerisini kendileri bilir'
Erdoğan'ın açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
"NATO Madrid Zirvesi'nde ülkemizin yaklaşımlarını en üst düzeyde dile getirdik. NATO'nun genişleme politikasının ülkemizin hassasiyetleri çerçevesinde ilerlemesi konusunda kesin bir tavır ortaya koyduk. Bu ülkelerin şartlarını yerine getirmek için gereken adımları atmamaları halinde süreci donduracağımızı hatırlatmak istiyorum. Özellikle İsveç'in bu konuda iyi bir görüntü vermediğini görüyoruz. Türkiye olarak duruşumuz çok nettir, gerisini kendileri bilir.
'Ordumuz güvenimiz arttı'
(15 Temmuz'un 6. yıldönümü) İspanya programımızın ardından Harp Enstitüleri'nin diploma törenine katıldı. TSK'nın personel temin sisteminin 15 Temmuz'un ardından modern bir yaklaşımla yapılandırdık. FETÖ'cü alçakları tasfiyesinin hemen ardından başarılı sınır ötesi operasyonları gerçekleştiren ordumuza güvenimiz artmıştır.
Bursa'da programa katılacaktık ama rahatsızlık nedeniyle ara verdik. İtalya Başbakanı Draghi'nin ziyaretiyle çalışmalarımıza kaldığımız yerden devam ettik. İsrail Cumhurbaşkanı Sayın Herzog ve Filistin Cumhurbaşkanı Abbad ile telefon görüşmelerinde bölgenin huzuru telkinlerimizi paylaştık. Suudi Arabistan Kralı ile de görüşmemizi yaptık.
Ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına çıkartacak projelerimizi planlıyor, inşa ediyor ve tüm insanlığın hizmetine sunuyoruz.
'Herkesin harcı değil Bay Kemal'
Osman Gazi Köprüsü'nden 684 bin araç sadece bayramda geçti. Bu herkesin harcı değil Bay Kemal. İzmir-İstanbul otoyolu ve Osman Gazi Köprüsü üzerinden yapılan yol keyif halini alarak çile olmaktan çıkmıştır. Bu yol olmasa yoğunlukta ulaşım kilitlenecekti.
Osman Gazi Köprüsü ve İzmir-İstanbul Otoyolunun garanti karşılama oranı yüzde 116'ya çıkmıştır. Bu tek kuruş harcanmadan inşa edilen projenin kazanç da sağlamaya başladığını gösteriyor.
Türkiye gerçekten çağını farklı bir şekilde yaşamaya başladı. Devletin kasasından tek kuruş çıkmadan inşa edilen 1915 Çanakkale Köprüsü'nü 14 Temmuz'da 14 bin 200 araç kullandı. Nereden nereye... Bir süre sonra bu köprümüz de Osman Gazi Köprüsü gibi geçiş garantisinin üzerine çıkacaktır. Yavuz Sultan Selim Köprüsü günlük ortalama 60 bin araç geçişi ile kamu-özel iş birliğinin en güzel örneklerindedir.
Yatırım düşmanları ile ayağımıza çelme takmaya çalışıyorlar. 8.5 milyondan araç sayısı veriyorum 26 milyona çıkarak 3 kat artmıştır. Hani ekonomik sıkıntıdan bahsediyorduk. Rakam ortada. Şu an otomobil satış yerlerinde birinci el araç bile bulmakta sıkıntı çekiyorlar. İkinci el ile işi idare etmeye çalışıyorlar. Buna rağmen 112 milyar dolarlık altyapı sayesinde trafik kazası oranları yüzde 82 azalmıştır. Hava yolunda da rekor üzerine rekor. İstanbul Havalimanı 1400 uçağın kalkışına hizmet vermiştir. Bu yoğunluğu Yeşilköy'ün kaldıramayacağını akıl ve vicdan sahibi herkes kabul edecektir. Dünya çapında birinciliklere doymana İstanbul Havalimanı Avrupa'nın en yoğun havalimanı olarak gösterilmektedir.
'Ülkemizi kur dalgasında boğma girişimi'
Ülkemiz bir süredir istisnai dönemden geçiyor. Bu istisna Gezi olaylarında kimi şehirlerimizin ana meydanlarının 1 ay boyunca işgaliyle sosyal bünyemizi çatlatma girişimi olarak tezahür etmiştir. Bu istisna Emniyet ve yargı içindeki hainlerin 17-25 Aralık'taki kumpaslarda milli iradeyi zedelemek olarak tezahür etmiştir. Bu istisna 15 Temmuz'da ülkenin topyekün işgali olarak tezahür etmiştir. Bu istisna Suriye sınırlarımız boyunca oluşturulmak istenen terör koridoruyla ülkemizi bölmek olarak tezahür etmiştir. Bu istisna 2018'deki ekonomimizi mahvetme söylemleri ile tezahür etmiştir. Bu istisna 2021 Aralık ayında başlatılan panikle ülkemizi kur dalgasında boğma girişimi ile tezahür etmiştir. Türkiye tüm bu imtihanları başarıyla vererek bugünlere geldi.
'Şubat-martta olumlu neticeler görmeye başlayacağız'
Kurdaki dalgalanmanın ve yükselen fiyatların refah kaybını telafi edecek tedbirler alıyoruz. Yılbaşında, Temmuz başında yaptığımız düzenlemelerde insanımızı enflasyona ezdirmeme sözümüzü yerine getirdik. İnşallah yıl sonunda sabit gelirlilerin durumunu tekrar gözden geçireceğiz. Önümüzdeki şubat-mart aylarıyla birlikte uyguladığımız politikanın olumlu neticelerini daha iyi görmeye başlayacağız. Yeter ki sabredin, yeter ki çalışalım.
'Faiz farkı alınmayacak'
Öğrencilerimiz lisansta 850 lira alıyor, biz göreve geldiğimizde 45 liracıktı. Yılbaşında bu rakamları tekrar revize edeceğiz, düzelteceğiz. Öğrenim kredisi başvuran her öğrencimize veriliyor. Kredilerin geri ödemeleri mezuniyetten 2 yıl sonra başlıyor. Bu sürede mezun öğrenci sigorta girişi olan bir işe başlayamamışsa ödemeyi erteleyebiliyor. Kredi ödemelerinin yıllık güncellemesi belirli bir faiz oranı üzerinden yapılmıyordu. Hiçbir zaman bir faiz uygulaması yapmadık ama Bay Kemal'de yalan bol. Utanmadan sıkılmadan faizden bahsediyor. Sıkıyorsa bunu ispatla. Gel bunu ispatla. Hiçbir öğrenci faiz uygulamasına tabi tutulmadı. Enflasyon beklenmedik rakamların ortaya çıkmasına yol açtı. Gençlerimizi böyle bir yükün altında bırakamayız. Çalışmaları başlattık. Kredi geri ödemelerinin herhangi bir enflasyon farkı ve faiz farkı olmaksızın sadece alınan kredi tutarı üzerinden yapılmasını kararlaştırdık. Yani ana para.
Resmi eğitim-öğretim kurumlarında görev yapan usta öğreticilere her 5 ders için ilave 1 ders ödemesi yapacağız. Haftada 30 saat derse giren bir öğretmen, usta öğretici veya Kur'an kursu öğreticisinin alacağı ücret 5740 TL'ye çıkacaktır."