İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Dünya Kooperatifçilik Günü kapsamında üreticiler ve kooperatif üyeleriyle Konak Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya geldi. Tugay, kent genelinde belirli noktalarda kadınların ve kooperatiflerin uygun fiyatlı balık ekmek satışı yapabilmesi için çalışma yürüttüklerini açıkladı.
Etkinlikte konuşan Tugay, planlanan uygulamanın yalnızca balıkçılara ya da kadın üreticilere değil, uygun fiyatlı gıdaya erişimde zorlanan gençler, öğrenciler, çocuklar ve dar gelirli yurttaşlar için de önemli bir sosyal destek niteliği taşıyacağını belirtti. Tugay, “Bu çalışmanın son aşamasına geldik” dedi.
Kooperatifçiliğin güncelliğini yitirdiği yönündeki görüşlere katılmadığını ifade eden Tugay, kooperatiflerin dayanışma ve ortak üretim açısından günümüzde de önemli bir model olduğunu söyledi. İzmir’in kooperatifçilik ve tarımsal destekler konusunda Türkiye’de örnek bir kent olduğunu dile getiren Tugay, üreticilerin yanında olmaya devam edeceklerini vurguladı.
“KOOPERATİFLERE VERİLEN DESTEĞİ ARTIRACAĞIZ”
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin son 20 ayda kooperatiflere yaklaşık 550 milyon lira destek sağladığını aktaran Tugay, önümüzdeki dönemde bu desteğin artırılacağını ifade etti. Tugay, gelecek yıl kooperatiflere verilen desteğin 1 milyar liraya çıkarılmasının hedeflendiğini söyledi.
Konuşmasında üretimin önemine dikkat çeken Tugay, kooperatiflerin güçlenmesinin hem kentin hem de ülkenin kalkınmasına katkı sunduğunu belirtti. Tugay, “Üretici güçlendikçe sofralara gıda ulaşacak, toprak canlı kalacak ve kent kalkınacak” ifadelerini kullandı.
"Bugünü hep beraber geleceğe taşıyacağız”
Tugay, gelecek yıllarda insanların köylerde yaşamak isteyeceğini söyleyerek, "Kırsal bölgelerimiz, gözümüzün bebeği. Orada bir sorun olduysa düzeltmek boynumuzun borcu. Biz istiyoruz ki gençlerimiz kendi topraklarını işlesinler, büyük şehre gelip asgari ücrete mahkum olmasınlar. O nedenle kırsal kalkınma sadece kooperatiflerden ürün almak ya da maddi destek sağlamak değil, aynı zamanda yaşam alanlarını güçlendirmektir" dedi.
BALIK-EKMEK STANTLARI KURULACAK
Tugay, kooperatifçilik noktasında İzmir’de ilk kez uygulanacak bir takım projelerin duyuruusnu da yaparak şu bilgileri verdi:
“İZMAR marketleri yakın zamanda 20‘ye çıkacak, belki seneye 40 olacak. Meyve ve sebzeler için ayrı yerler olacak. O marketlerde sizlerin ürünleri satılacak. Sebze meyveler için özel marketler kuracağız. Restoranlar, oteller, özellikle turizm işletmeleri, kaliteli, iyi ürünü uygun fiyatlı alsın diye büyük toptan marketleri açacağız. Bunların hepsi sizin üretmenize bağlı. Ve kadın kooperatiflerimiz için bir şey söyleyeyim; geçenlerde balık halimizin başkanıyla konuştum. ‘Balık ekmek satın. Kadın kooperatiflerimize, kadın üreticilerimize verin onlar satsınlar’ dedi. Şehir içerisinde belirli noktalarda kadınlarımıza ve doğrudan halkımıza balık ekmek satmanızı sağlayacağız. Bunu yaparken sadece balıkçılar değil, sadece kadınlarımız değil; aynı zamanda o ürüne uygun fiyatla ulaşmaya ihtiyacı olan gençlerimize, çocuklarımıza, üniversite öğrencilerimize, yoksul insanlarımıza da hizmet etmiş olacağız. Bunun son çalışmasını yapıyoruz.”
UYAR: KADIN KOOPERATİFLERİ VİTRİNE KONMAYI DEĞİL, MASADA OLMAYI İSTER
Simurg Kadın Kooperatifleri Birliği Başkanı Sibel Uyar, kooperatifçiliğin yerel kaynakların yerinde değerlendirilmesini, üreticinin güçlendirilmesini, kazancın adil paylaşılmasını sağlayan önemli bir kalkınma aracı olduğunu belirtti. Kooperatiflerin toplumsal refahın artması açısından kritik rol üstlendiğini söyleyen Uyar, şunları kaydetti:
"Bugün sadece ürünlerimizi değil; emeğimizi, dayanışmamızı ve geleceğimizi ortaya koyuyoruz. Kooperatifçilik, demokrasinin ekonomideki karşılığıdır. Emeğin örgütlenmesi demektir. Kadın kooperatifleri ise bunun toplumsal eşitliğini güçlendiren boyutunu oluşturmaktadır. Kadın kooperatifleri toprağa tutunmaktır, evde görünmeyen emeğin, tarladaki alın terinin ekonomiye katılması demektir. ‘Ben yapamam diyen kadının ‘Biz birlikte yaparız’ demesidir. Kadınlar toprağı tanır, mevsimi bilir, ürününe ve tohumuna sahip çıkar. Bizler sadece üretim maliyetleriyle değil, aynı zamanda mevduat ve vergi yükleriyle de mücadele etmekteyiz. Kadın kooperatifleri diğer kooperatiflerle aynı ölçek ve sermaye kaynağına sahip olmadığı için zorlanmaktadır. Bu da ciddi bir sürdürülebilirlik sorunu yaratmaktadır. Kadın kooperatifleri için yeni bir vergi ve mevduat kanunlarına ihtiyaç vardır. Kadın kooperatifleri ticari işletmeler gibi değil, sosyal ve ekonomik kalkınmanın önemli faktörleri olarak ele alınmalıdır. Biz sadece tarhana, sabun, reçel üretiyoruz, sadece tarım yapmıyoruz. Biz adil üretimi, temiz gıdayı, yerel ekonomiyi savunuyoruz. Buradan bir çağrı yapıyoruz; kadın kooperatifleri iş birliği, sözleşmeli üretim, yaptığımız işlere ortak olunmasını ister. Vitrine konmayı değil, masada olmayı ister.”
NALLI: İNSANLAR, TEK BAŞINA BAŞARAMADIKLARI İŞİ KOOPERATİFLE YAPABİLİRLER
Ödemiş Bademli Fidancılık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hurşit Nallı ise kooperatiflerir muhteşem yardımlaşma araçları olduğunu vurgulayarak, "Kooperatifçiliğin odağında insan ve üretim vardır. Kar amacı gütmez. Sadece ortaklarının ekonomilerini iyileştirmeyi hedeflemektedir. Kooperatifler herkese açık gönüllü kuruluşlardır. Birlikten kuvvet doğar sözü kooperatifçiliği en iyi şekilde açıklar. İnsanlar tek başına başaramadıkları işi kooperatifle bir araya gelerek yapabilirler. Birlikten doğan güç, çoğu işin üstesinden gelebilir. Gün geçtikçe dayanışmanın arttığı bir dünya olmak zorundayız. Yoksulluğun önlenmesinden iklim değişikliğiyle mücadeleye kadar her konuda dayanışma çok önemli. Kooperatiflerimiz dayanışma ruhuyla her gün daha da güçlenmektedir. İzmir, kooperatifçilik alanında tüm Türkiye’ye örnek olmuşken bu çalışmaları artırarak devam ettirmeliyiz” diye konuştu.
Konuşmaların ardından Tugay ve üreticiler, bando ve traktörler eşliğinde Kültürpark Üretici Pazarı'na kadar kortej yürüyüşü gerçekleştirdi. Tugay, alanda üreticilerle bir araya gelirken bir üretici ise yetiştirdiği balkabağını Tugay’a yılbaşı hediyesi olarak verdi.