İYİ Partili Fatin Rüştü Ongun, Tanık Haber’den Tayfun Tuna'ya yaptığı açıklamada, Mersin’in var olan turizm potansiyelinin iyi bir şekilde değerlendirilemediğini söyledi. Yatırımların eksik kaldığını anlatan Ongun, Tarsus-Mersin arasındaki bölgenin 20 yıl önce turizm alanı ilan edilmesini örnek gösterdi. 20 yıldır bölgeye çivi çakılmadığını vurgulayan Ongun, “20 yıldır bu hikâye devam ediyor, önümüzdeki 20 yılda istenen olabilir mi bilmiyorum. Mersin turizme çok yatkın, Lübnan’ın Beyrut’u olmaması için hiçbir sebep yok, liman var, karayolu var, demiryolu var. Eksiğimiz havaalanı, o da ayrı bir sorun. Her dönem ‘havaalanı yaptık, yapacağız’ denilir. Ama bir türlü havaalanı yapılmaz. Kütahya’ya yapılan, Bilecik’e yapılan havaalanları Mersin’e gelince nedense duruyor. 20 yıldır ben bu memlekette havaalanı lafını yine duyarım. Ne hikmetse yapılmadı. Şimdi çalışmalar yeniden başlamış, inşallah bitirirler bu sefer. Peki çok mu zor? Demek ki yeterince bir lobi faaliyeti yapılmıyor, yeterince istek yok galiba. Ticaret konusunda da Mersin alması gerektiği payı alamıyor. Bunun için de yine lobi lazım. Burada hükümetin Mersin’e bakışı da çok önemli. Ben zannediyorum Mersin’e de çok net bakmıyorlar, biraz şaşı bakıyorlar gibi bu siyasi yapıdan kaynaklı da olabilir, yönetenlerin Mersin’e çok sıcak bakmadığını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
“Yeni vizyona ihtiyaç var”
Mersin’in biraz teşvike ve ilgiye ihtiyacı olduğunun altını çizen Ongun, bu konuda yerel yönetimlere de büyük görevler düştüğünü anlattı. Ulusal basının da Mersin’e yönelmesinin tanıtıma katkı sağlayacağını aktaran Ongun, şöyle devam etti: “Yine bunu yapsa yapsa bence yerel yönetimler yapar. Yerel yönetimlerin de buradan ufkunun ve vizyonun geniş olması lazım. ‘Biz suya sabuna dokunmadan şurada belediyeciliğimizi yapalım, çok da göz önünde olmayalım, çok da dikkat çekmeyelim’ gibi bakmamak lazım. Antalya, Antalya olmadan önce nasılsa, nerelerden geçtiyse Mersin’i de o yönde yapmak lazım ama burada çarpık yapılaşmayı da bir tarafa atmayalım. Trabzonlunun Mersin’e gelmesi için bir sebep ortaya koymak lazım. Antalya’ya gitmek için bir sebep var. Oteller var, turizm amaçlı gidiyor, gitmişken Düden Şelalesi’ne de gideyim, oraya da gideyim, buraya da gideyim diyor. Ama Mersin’e getiremiyoruz çünkü yeterince tanıtım yok. Mersin nasıl tanınıyor İstanbul’da mesela? Tantunisiyle narenciyesiyle tanınıyor. Ama bitti mi bitmedi. Bir Narlıkuyu tanıtılmıyor mesela, yeterince tanıtılmıyor. Tesadüfen bir yemek programı olursa tantunici geziliyor ‘işte burası Mersin’ deniliyor. Ama kimse tantuni yemek için Mersin’e gelmiyor, çünkü tantuni artık İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de de var. Onun için tanıtımı artık farklı bir vizyonla yapmak lazım.”
“Algı yönetimi yapamıyoruz”
Ongun, Mersin’in tanıtımı için yerel yönetimlerin, STK’ların, iktidar muhalefet demeden tüm milletvekillerinin lobi yapması gerektiğinin altını çizerek, “Yerel yönetimlerimiz yeterince lobi faaliyetlerinde bulunabilir mi? Olabilir, bunun dışında Mersin milletvekillerimiz parti ayrımı yapmaksızın STK’larla birleşerek ‘iktidara baskı yapalım, dikkatleri çekelim, ulusal medyada Mersin’i anlatalım’ diyebilirler. Ama bunları diyor muyuz, diyemiyoruz. Bir turist nasıl gelsin buraya, niye gelsin? Senin havaalanın bile yok. ‘Antalya’ya giderim, Marmaris’e giderim, niye senin oraya geleyim, niye seninle uğraşayım’ der turist. Adama cazip gelmen lazım. Ulaşımı çözeceksin, konaklamayı çözeceksin, tanıtımını düzgün yapacaksın bunların hepsi imkansız değil ama önce bir niyet edeceksin. Tarımla turizm birlikte olmazmış. Neden olmaz? Organik tarım diyorsun, turisti getiriyorsun organik tarımda gezdiriyorsun, adam dalından domates alıyor. Antalya yapıyor, olabiliyormuş, hemen ön yargılı olmamak lazım. O da olur. Biz algı yönetimi de yapamıyoruz, yapmıyoruz, yapmak istemiyoruz” ifadelerini kullandı.