Eski Merkez Bankası Başkanı ve İyi Parti Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz, "Enflasyonla mücadelede havlu atmış gibi görünüyoruz. Bunun sonucu şu an 9.35'lere varan kurun daha da yukarı gitmesi, yükselen girdi maliyetleri, açlık, sıkıntı olacak ve bunun ceremesini de hep birlikte ödeyeceğiz" dedi. Hükümetin ekonomide seçim hazırlığı hamleleri yapacağını söyleyen Yılmaz, "Zamanlama olarak 2022 yılı sonbaharı, bu zamanlar seçim sattı mahallinde olacağımızı düşünüyorum" ifadesini kullandı
Radyo Sputnik'te Ali Çağatay'la Seyir Hali programında konuşan Yılmaz, enflasyonun eğilimini, Merkez Bankası'nın tutumunu ve büyüme rakamlarını değerlendirdi.
Enflasyonla mücadelede en önemli sorunun verimsizlik olduğunu belirten Yılmaz, kısa vadede yapılması gerekenleri "Kısa vadede hükümet büyümeyi önceliyor ama büyümemiz maalesef kalitesiz ve istihdam yaratmıyor. Enflasyonla mücadelede havlu atmış gibi görünüyoruz. Enflasyonla mücadele etmiyoruz, bunun da bedelini ödüyoruz. En önemli sorunumuz maalesef verimsizliktir. Bir ülkenin ayakta kalabilmesi için elbette kaynağa ihtiyacı vardır. Bunun birisi beşeri sermaye diğeri birikim fakat bunların en üzerinde olan şey toplam faktör verimliliğidir. Toplam faktör verimliliği olmadığı sürece bizim şu anda içinde bulunduğumuz sorunların içinden çıkmamız kesinlikle mümkün değil. O nedenle kısa vadede yapılması gereken şey önce enflasyonla mücadelede samimi olduğumuzu ortaya koyup toplumun desteğini alıp arkasından verimliliğe dayalı bir büyüme patikasına oturup içine düştüğümüz orta gelir tuzağından çıkmaya gayret etmektir" diye sıraladı.
'Çekirdek enflasyonu göstermek mazeret uydurmaktır'
Yılmaz, enflasyonun durumunu ve buna karşı tutumu şu şekilde yorumladı:
"Eğer Merkez Bankası yarın faiz indirirse ki indirecek, şu anda olan yangına benzin dökecektir. Dolayısıyla da hep birlikte kaybedeceğiz. Enflasyonla ilgili görünüme baktığımızda ana eğilim hâlâ yukarı doğru, an itibariyle bence kontrolden çıktı. Var olan çıpalar kayboldu. Faiz indirmenin ikincil etkileri dediğimiz, teknik bir konu bu, ortaya çıkmaya başladı. Faiz düşürmesinden etkilenen faktörlerin etkilediği diğer ikincil faktörlerin fiyat artışları ortaya çıkmaya başladı, bu son derece ciddi bir sorun. Bizim konuyla ilgili yetkililerimiz enflasyondaki artışın geçici olduğunu söylediler, hâlâ da söylemeye devam ediyorlar. Bunun için de bir önceki Para Politikaları Kurulu'nda çekirdek enflasyonu kanıt olarak gösterdiler fakat açıklanan enflasyon gösterdi ki çekirdek enflasyonda da yükseliş var. Çekirdek enflasyonu göstermek bence mazeret uydurmaktır. Meseleye cepheden yaklaşmak demek değildir."
'Enflasyon hâlâ yukarı yönlü ve riskler devam ediyor'
Yılmaz, enflasyonun artacağını ve buna yönelik risklerin devam ettiğini vurgulayarak "Çok önemli yukarı yönlü riskler var. Son bir haftaya baktığımızda doğalgaz zammı yapıldı; Elektriğe yansımaları oldu. Önümüzde tütünle ilgili bekleyen zamlar var. Bütün bunlar bize şunu gösteriyor: Enflasyon gümbür gümbür geliyor. Yetkililer diyor ki baz etkisinden dolayı yıl sonuna enflasyon düşecek. Diyelim ki onların görüşü gerçekleşti fakat bu düşüş pek o kadar yüksek oranda bir düşüş olmayacak. Enflasyon hâlâ yukarı yönlü ve bu riskler devam ediyor. Bunun sonucu şu an 9.35'lere varan kurun daha da yukarı gitmesi, yükselen girdi maliyetleri, açlık, sıkıntı olacak ve bunun ceremesini de hep birlikte ödeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
'Kendi ülkemizden ticaret ortaklarımıza ihracat yoluyla kaynak transfer ediyoruz'
Yılmaz, ihracatın veriler nezdinde Türkiye'ye etkisini "Çin'de önceki çeyreklerde daralma daha az olduğu için takip eden çeyreklerdeki büyüme oranının bir önceki çeyreğe göre gerilemesinin nedeni bu. Bizde ekonomi 2020 yılında çok fazla daraldığı için şimdi çeyreklerdeki büyümeler çok daha yüksek gözüküyor. Biz bir kuyuya düştük. Eksi 80'e düştük, daha fazla büyüyerek eksi 40-30 a geldik. Daha fazla büyümüş gibi görünüyoruz ama kuyunun ağzına gelemedik. Bizim büyümemiz bunu yansıtıyor. 2021 yıllık büyümemiz yüzde 8-10 arasında olabilir. Bu bizi kuyunun ağzına hâlâ getirmemiş olacak. Türkiye'de maalesef rekabetçi kur adı altında biz kendi ülkemizden ticaret ortaklarımıza ihracat yoluyla kaynak transfer ediyoruz, bu da fakirleştiren bir ihracat. Sayın Merkez Bankası Başkanı, Plan Bütçe Komisyonu'na geldi. Orada bir sunum yaptı. Sunumda 27'inci slaytta zannedersem gerek miktar endeksi gerekse birim endeksleri açık ve net olarak Türkiye'nin dışarıya kaynak ihraç ettiğini ve dolayısıyla fakirleşmenin bir unsuru olduğunu gösteriyor. Buna hiç şüphe yok" diye aktardı.
'2022 yılı sonbaharında seçim sattı mahallinde olacağımızı düşünüyorum'
Büyüme ivmesinin hızlandırılması için kredi yaratılacağını söyleyen Yılmaz "Bunlar bir seçim göstergesi olabilir mi? Hükümet bugüne kadar enflasyonu hep göz ardı etti. O nedenle de bir türlü hükümetin öncelediği büyümeyi sağlayamıyoruz. Hükümet kredi musluklarını tekrar açarak ivmeyi biraz daha hızlandıracak. Bu kalitesiz büyümeyi yaygınlaştırıp seçimde bir avantaj elde etmeye çalışacak. Bu 2021 yılındaki yüzde 8-10 arası gerçekleşeceğini düşündüğüm büyümeyi de tepe tepe kullanacak. Buradan bence pek sonuç çıkmaz. Zamanlama olarak 2022 yılı sonbaharı, bu zamanlar seçim sattı mahallinde olacağımızı düşünüyorum" diye ifade etti.