İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Tuba Vural Çokal:
Dün ülke olarak çok talihsiz bir olaya şahitlik ettik. Ülkemizde AKP iktidarının, sadece ülkeyi zora sokan politikalarla değil, aynı zamanda laf oyunlarıyla siyaseti de nasıl seviyesiz, ahlaksız, kuralsız bir hale getirdiğini ne yazık ki bir kere daha gördük.
Genel başkanımız Sayın Meral Akşener’in, TV programında sorulan bir soruya cevaben, İYİ Partinin kuruluşunda verilen mücadeleye vurgu yaptığı ve Türk siyasetinde kimsenin aynı şeyleri yaşamasını istemem dediği sözleri AKP’li Mahir Ünal tarafından çarpıldı ve Türk siyasi tarihine ne yazık ki bir ahlaksızlık örneği olarak geçti.
Sayın Mahir Ünal, Genel Başkanımızın konuşmasında “Canımız çok yandı. Sonuç olarak yani ben bunu sayın Kılıçdaroğlu'ndan gidip nasıl istediysem benden de Sayın Babacan veya Davutoğlu herhangi bir talepte bulunulduğu zaman elbette arkadaşlarımla da konuşarak evet derim.” demesine rağmen hem ifadenin bütününü görmezden geldi, hem de kendi partisinin demokrasiden yoksun tavrından olsa gerek “elbette arkadaşlarımla konuşarak evet derim” kısmını yok sayarak, genel başkanı demokratik tavırdan yoksun ilan etti. Sayın Ünal’ın bu tavrına şaşırmamak lazım, ne de olsa kendisi “Şahsım Partisinin” bir üyesi ve üyesi olduğu partide millet iradesiyle seçilen belediye başkanları genel başkanlarının tek bir sözüyle, millet iradesi yok sayılarak istifa ettirilip yerine başkaları getiriliyor… Komik ve absürt olansa il başkanlıklarından belediye başkanlıklarına ve bütün bunların akıbetlerine kadar her şeyin genel başkanının iki dudağı arasında olan bir partinin mensubu Mahir Ünal’ın başka partilere demokrasi ve milli irade dersi vermeye kalkması!
İYİ Parti kuruluş sürecinde AKP’nin Türk siyasetinin önünü tıkayıp, seçeneksizlik siyaseti yapmak için neler yaptığını gayet iyi hatırlıyoruz! Kesilen elektriklerden, telefon açılan otel sahiplerine, AKPli belediyenin yolları kapatan belediye kamyonlarından iftiralara kadar her şey aklımızda! Mevzu ülkemiz ve vatandaşımızın özgür seçim yapabilme hakkı ise, biz bu yolda gerekeni her daim Genel Başkanımız Meral Akşener’le istişare eder ve yaparız. Sonrası milletin iradesidir… Biz seçim yarışında karşımızda kimlerin olduğuna bakmıyoruz, biz İYİ Parti olarak milletimizin iradesinden korkmuyoruz. Milletin seçeneksizliğe hapsedilmeye çalışılmasının milletin iradesine saygısızlık ve güvensizlik olduğunu düşünüyoruz. Burada sorulması gereken soru şu: Mahir Ünal ve Partisi neden korkuyor?
Türk Siyaseti naif bir dili hak ediyor. Türk milleti kaliteli bir siyaseti hak ediyor. Mahir Ünal’ın yaptığı gibi gerçeği çarpıtan ve trolleriyle seviyesizlik abidesine dönüştürülen bir nefret siyasetini değil… Gerçeği çarpıtan açıklamaları, demokrasiyi ve seçme hakkını kısıtlamaya yönelik zihniyeti ve yarattıkları seviyesizlikten dolayı kendilerini kınıyor, takdiri Yüce Türk Milletine bırakıyorum.