'FATİH'TE DEĞİLMİŞİZ GİBİ...'
İlk durağımız sığınmacıların en yoğun olarak yaşadığı Fatih... Fatih’e adımımızı atar atmaz tam da bu kayıt dışı mülteci oranını doğrular bir tablo ile karşı karşıya kalıyoruz. Ülkesindeki savaştan, yoksulluktan, sorunlardan kaçarak Türkiye’ye sığınan Suriyeli, Afgan, Pakistanlı, Nijeryalı… ve daha pek çok ülkeden mültecilerle karşılaşıyoruz. Bu tablo İstanbul’un bir ilçesinde olduğumuz düşüncesinden uzaklaşmamıza neden oluyor. Aslında uzaklaşmamıza neden olan sadece karşılaştığımız mülteciler de değil. İş yerleri, mahalle bakkalında satılan ürünler, vatandaşlık ve oturma izni işleriyle uğraşan dükkanlar…
'AFRİKA KITASINDAN BERBER DÜKKANINA'
Fatih’te soluklanmak için seçtiğimiz yer Aksaray bölgesinde tarih kokan bir mahalle Nişanca. Sokakları daracık olan mahalle tekstil toptancılarıyla dolu. Kafamızı uzatıp zaman zaman bu iş yerlerine bakıyoruz. Çalışanların pek çoğu yabancı. Bir berber dükkanına denk geliyoruz. Afrika kıtasından Türkiye’ye gelen bir genç açmış bu berberi. İçeride siyahi müşteriler var. İşyerinin sahibi o an orada olamadığı için sohbet edemiyoruz.
'KİM NEREDE KALIYOR TESPİT EDİLEMİYOR'
Yolumuza devam ediyoruz… “Mahalleleri en iyi bilen onlardır” diyerek Nişanca muhtarının kapısını çalıyoruz. Muhtar Zübeyir Yiğitalp 30 yılı aşkındır bu mahallede yaşıyor. Nişanca’da yaşayan nüfusun net sayısını bilmediğini belirterek başlıyor konuşmasına. Yiğitalp, “Giden var gelen var. Yerlileri başka ilçelere göçüyor. Bir 10 daireli bir apartman düşünün bu dairelerin 6’sı yabancı uyruklu kişiler tarafından kiralanıyor. Vatandaş mahalleden ayrılıyor. Bazı ev sahipleri 2 kuruş fazla para almak için kayıtsız bir şekilde dairesini yabancıya veriyor. O nedenle kimin nerede kaldığı tespit edilemiyor. Ayrıca Göç İdaresi bizlerle veri paylaşmadığı için tam rakamları bilemiyoruz. Son süreçte turistlik vize ile gelenler arttı. Aşağı yukarı bu vize ile gelen 5 binden fazla insan vardır” diyor.
‘KAYDI VAR KENDİSİ YOK’
Masasının üzeri tebligatlar ile dolu olan muhtar Yiğitalp, “Bu tebligatların burada kaydı var ama kendisi mahallede yok. Elimizde ne telefonu ne de başka bir bilgisi yok. Mesela Özbekistanlı oturma izni almış ve bir motor almış. O motor trafikte ceza yiyor. Tebligat bana geliyor ama o Özbekistanlıyı bulamıyoruz” diye konuşuyor.
’10 KİŞİ BİR EV TUTUP KALMAYA ÇALIŞIYORLAR'
Mültecilerin ağır çalışma koşullarında düşük ücretlere çalıştığını aktaran Yiğitalp, “Mülteciler burada ya mağazalarda ya tekstillerde ya da fabrikalarda çalışıyor. Çoğunun çalışma izni yok. Çok düşük ücretlerde çalışıyorlar. Türk vatandaşının düşük ücretle çalışma imkanı yok. Şu an kiralar uçmuş durumda. Mülteciler 10 kişi bir ev tutup kalıyor. Ama bir Türk vatandaşı tek başına çalışıp ev kirasını ödeyemez” ifadelerini kullanıyor.
'HALKIN TALEBİ MÜLTECİLERİN EVİNE GÖNDERİLMESİ'
“Seçimlerde halkın isteği mültecilerin evine gönderilmesi” diyen Yiğitalp, “Vatandaşın şikayeti çok. ‘Mülteciler ne zaman dönecek’ diye sık sık soruyorlar. Göç İdaresi’yle yapılan toplantılarda sık sık bu durumu dile getiriyoruz. O toplantılarda görüyoruz ki sadece Fatih mahallesi muhtarı değil, herkes şikayetçi” diyor.
‘KİMLİĞİ BELİRSİZ CESETLER'
Geçmiş yıllarda mahallelerinin daha farklı olduğunu aktaran Yiğitalp, “Akşamları komşularımız sokağa inip çay içip sohbet ederlerdi. Ama şimdi kapılarını çalıyoruz. İnsanlar kapılarını açmaya korkuyor. Artık sokaklarımız güvenli değil. Kaç kez kimliği belirsiz ceset bulundu. Ne zaman öldürüldüğü dahi belli değil. Bu durum bende tedirginlik yaratıyor. Ben mahalleliden utanmasam ben de çekip giderdim” diye konuşuyor.
FATİH'TE: BİZLER CİHAT İSTİYORUZ
Fatih'te geçirdiğimiz 2. günümüzde durağımız Malta Çarşısı... Çarşıda yer alan iş yerlerinin yarıdan fazlası yabancıların elinde. Türk esnaf iş bulamamaktan şikayetçi. Telefonumuzun kamerasını çarşıda kuruyemiş dükkanı olan Suriyeli bir gence çeviriyoruz. Haber etiği açısından ismini vermek istemediğimiz genç 4 yıldır Türkiye'de yaşadığını söyleyerek, "Şam düşünce Türkiye'ye geldim. Ailemle burada yaşıyoruz. Suriye'ye dönmeyi düşünmüyorum. Çünkü abim orada 8 yıldır cezaevinde. Ben gidersem halim ne olur diyor. Ben orada askerdim. Biz müslümanız. Siz askerde namaz kılabiliyorsunuz. Ama biz kılamıyoruz. Özgür Suriye Ordusu'nda (ÖSO) savaştım. Ağır silahlarımız yoktu. Sadece kalaşnikofumuz vardı. Bizler cihat istiyoruz" diyor.
NÜFUSUN 5'TE 1'İ YABANCI
Bir sonraki durağımız ise sığınmacıların en çok yaşadığı ilçelerden Esenyurt. Esenyurt'un da Fatih'ten geri kalır yanı yok. Hatta kalabalığı, kargaşası çok daha garip bir hisse kapılmamıza neden oluyor. Resmi rakamlara göre ilçe nüfusu 970 bin. 2019 yılı Uluslararası Göç Örgütü verisine göre ilçedeki sığınmacı nüfusu 214 bin. Ancak ondan sonra ortaya koyulan bir veri yok. Esenyurt Belediyesi yetkililerine göre bu veriler yanlış çünkü eksik. Sokakta 3-4 kişiden birinin sığınmacı olduğunu söyleyen belediye yetkilileri, "Resmi kurumlar 130 bin kayıtlı göçmen olduğunu söylüyor. Ancak bu doğru değil. Onların kayıtlı dediği 130 bin verisi bir şekilde ikamet ve çalışma izni alan, geçici kimliği olan kişiler... Ancak bizim tahminimiz 400 bine yakın sığınmacı var bu ilçede. Ancak bu sadece burada yaşayanlar. İlçeye girip çıkan yabancıları saymıyoruz. İlçemizin 5'te bir nüfusu yabancı. İlçemizde son dönemde Afrikalı sığınmacılar arttı. Kümeleşmeler var. Özellikle sitelerde" diyor.
'OKULLARDA AKRAN ZORBALIĞI ARTTI'
Yabancı nüfusunun ciddi sorunlar oluşturduğunu aktaran belediye yetkilisi, "Atık problemi, park ve bahçelerdeki hizmet problemi, su problemi, güvenlik sorunu... tüm sorunlar beraber büyüyor. Yurt dışından gelen sığınmacı yardımları bakanlıklara veriliyor. Yerel yönetimler zor durumda bırakılıyor. Tüm bunların yanı sıra ilçemizde 25 bin yabancı ortaöğretim öğrencisi var. 12 ortaokulun olması lazım. Ancak okul yapılmıyor. Sınıflar 50-60 kişilik olmak zorunda. Veliler geliyor, 'Ben çocuğumu göndermek istemiyorum' diyor. Okullarda akran zorbalığı yaşanıyor. Çocukların televizyondan, internetten izlediği mültecilerin karıştığı olaylar onlarda gerilime neden oluyor. Bunlar okullara yansıyor. Sorunlar birbiri arkasına ekleniyor" ifadelerini kullanıyor.
'ÖĞRENCİ OLARAK GELİP GİTMİYORLAR'
"Bir caddemizde il nüfusu var" diyen yetkili, "İlçemizdeki yabancı nüfusunun yarıdan fazlası Suriyeli. Son dönemde Afrika'dan gelenler arttı. Somali'den, Fas'dan gelenler var. Genellikle öğrenci olarak gelip gitmiyorlar" diyor.
'PARA YABANCILARDA'
Son durağımız ise Başakşehir. Esenyurt ve Fatih'tekiyle benzer bir durum var bu ilçede de. Ancak farklı olan yönleri var. Yüksek yüksek sitelerin pek çoğunda yabancılar oturuyor. Kimse kimseyi tanımıyor. Komşuluk denen o kavram bu ilçede çok eskilerde kalmış. Bu ilçede parasını ödeyen yabancılar Türk vatandaşlarından daha kolay ev bulabiliyor. Bölgede emlakçılık yapan Metin A., "Para yabancılarda. Evi kime verdiğimizin bir önemi yok. Kirasını ödüyor mu ona bakıyoruz. Bizi ev sahibiyle karşı karşıya getirmemesi yeterli" diyor.
'UYUŞTURUCU VE SEKS İŞÇİLİĞİ'
İlçede Esenyurt'un aksine yabancı kadın nüfusu daha fazla gibi duruyor. Bakımlı kadınlar dikkatimizi çekiyor. "İlçede yabancı kadın nüfusu mu fazla?" diye sorduğumuz Metin A., "Olabilir. Kadınlar bu bölgeyi ve yüksek siteleri tercih ediyorlar. Parası olan yabancılar var burada. Uyuşturucu, fuhuş işleri yapanlar dahi var. Zaman zaman operasyonlar oluyor. Onlar gözaltına alınıp, tutuklanınca olan bize oluyor" diyor.