Özellikle bir dönemler İstanbul’un merkezi olarak kabul edilen Aksaray’da, gözle görülür bir kültürel değişim yaşandı. Biz de bu kültürel değişimi göstermek için çıktığımız yolda bambaşka bir hikaye ile karşılaştık.
Avrupa’ya giden köprü görevi gören Türkiye’de, özellikle Aksaray’da insan kaçakçılığının adeta merkezi olmuş durumda.
Kültürel değişimi konuşmak için Yusufpaşa’da bir kahvehaneye girdiğimizde, konuştuğumuz bir vatandaş, sığınmacıların kendi gettosunu kurduğunu söyledi. Kendi yaşadığı yerde iş bulamamaktan dert yandı. Bunu söyleyen sadece bir kişi değildi. Bir çok vatandaş aynı dertten (işsizlik) ağıt yakıyordu.
Kahvehanedeki eski bir insan kaçakçısı olan vatandaş, Aksaray’daki, döviz büroları, kuyumcular, kafeler ve yabancıların işlettiği işletmelerin insan kaçakçılığının merkezi olduğunu iddia etti. İddiasına göre; yurt dışına gitmeden önce para, bu işletmelerden birine teslim ediliyor. Yurt dışına giden kişi, eğer başarılı olursa insan kaçakçısı, buralardan parasını alıyor. Eğer gitmek isteyen kişi, başarısız olursa ve geri dönerse parasını bıraktığı yerden geri alıyor.
Bu işlemin Aksaray’daki her yerde olduğunu belirten vatandaş, Somali, Fas ve Cezayir’den gelen sığınmacılarının ikamet alabilmesi için İstanbul İl Göç İdaresi’ne ciddi rüşvet verdiğini de iddia ediyor. Vatandaş,“Bin tane memur varsa 900'ü rüşvetçi!” diyor.
Aksaray’da sadece, Arapça iş ilanlarına rastlamadık aynı zaman da Somalice iş ilanları da mevcut.