İmamoğlu'nun söylediği yatay geçiş ilanı ortaya çıktı: Milliyet madde madde şartları vermiş

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının iptaline ilişkin tepkiler sürerken eski Ağır Ceza Hakimi Levent Dağdeviren, ulaştığı 30 Temmuz 1990 tarihli Milliyet gazetesinde yer alan ilanı paylaşarak İmamoğlu’nun ilandaki koşulları sağladığını söyledi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında 19 Mart'ta İBB'ye yönelik operasyon gerçekleşmeden bir gün önce kritik bir karar verilmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın en büyük siyasi rakibi Ekrem İmamoğlu'nun 30 yıl önce aldığı diploma, İstanbul Üniversitesi tarafından iptal edilmişti.

Diploma iptali kararı tepki çekerken Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşları 19 Mart'ta gözaltına alınmıştı. İmamoğlu, 23 Mart'ta CHP'nin ön seçiminde cumhurbaşkanı adayı ilan edileceği gün tutuklanarak cezaevine gönderildi.

İmamoğlu'nun diplomasının iptali, gözaltılar ve tutuklamalar ülke genelinde milyonlarca yurttaşın katılımıyla protesto edildi.

İBB Başkanı İmamoğlu, diplomasına ilişkin tartışmalara "30 Temmuz 1990 tarihli Milliyet gazetesinde bir ilan yayınlandı. Ben o ilandaki koşullara baktım ve koşullara uyduğumu gördüm. Ve belgeleri toplayıp başvurdum" demişti.

GAZETENİN ASLINA ULAŞTI

Eski Ağır Ceza Hakimi Avukat Levent Dağdeviren, yaptığı araştırmalar sonucunda 30 Temmuz 1990 tarihli Milliyet gazetesinin orijinaline ulaştı.

Gazetedeki ilanı inceleyen Dağdeviren, karara ilişkin ANKA Haber Ajansı'na değerlendirmelerde bulundu.

İmamoğlu'nun açıklaması üzerine araştırma yapmaya başladığını söyleyen Dağdeviren, Türkiye'nin dört tarafındaki sahaflarda araştırma yapıp 30 Temmuz 1990 tarihli Milliyet gazetesine ulaştığını söyledi.

"GİZLİ, ÖRTÜLÜ HAREKET EDİLMEDİĞİ ANLAŞILIYOR"

Gazetenin içerisinde söz konusu ilanı gördüğünü söyleyen Dağdeviren, "Gerçekten ilanda işte çeşitli kontenjanlardan bahsediliyor. Burada şu çok önemli. Milliyet gazetesi o dönemde Türkiye'nin en fazla satılan üç gazetesinden birisi. Hürriyet, Milliyet, Sabah. Buradan şu anlaşılıyor. Üniversite yönetimi bunun Türkiye'deki herkes tarafından duyulmasını, bilinmesini istiyor. Yani gizli, örtülü amiyane tabirle kaptı kaçtı yapma niyetiyle hareket edilmediği Türkiye'nin tirajı en yüksek üç gazetesinden birinde bu ilanın verilmesinden zaten anlaşılıyor. Bu gazetede dediğim gibi şu anda elimizde" diye konuştu.

AYRINTILI İNCELEDİ

Dağdeviren, gazetede yer alan ilandaki koşullardan da bahsederek, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu koşullar neydi? 60 puan koşulu. Bazı arkadaşlar sosyal medyada görüyorum; '60 puan koşulu yok ya da 60 var ama İngilizce'de 70 puan koşulu var. İmamoğlu 59 puan almış ne 60’ı sağlıyor ne 70’i sağlıyor'. Bunların hiçbirinin doğru olmadığı ilanda belli zaten. Mesela bununla ilgili de şu çok önemli: 1982 tarihinde yürürlüğe giren ve Sayın İmamoğlu'nun yatay geçiş yaptığı 1990 yılında da yürürlükte olan bir yönetmelik var. O yönetmeliğin 3. maddesinde diyor ki ‘geçişler tespit edilen ve üniversitesince ilan edilen sayıyla bağlı olarak yapılır’. Yani üniversitenin ilan ettiği sayı. Bu anlamda ilan gerçekten çok önemli. Onun dışında 5. maddede ‘ara sınıflara geçiş için öğrencinin bütün sınıflarının sınavlarını başarmış olması ve yüzde 60 not ortalamasına sahip olması gerekir ‘diyor. Evet gerçekten şu husus ilgililer tarafından da dile getirildi. O dönemde yönetmelikte tanıma diye bir kavram yoktu. Bu söyleniyordu ama bence eksikti. Çünkü 1982 tarihli yönetmeliğin 11. maddesinde aynen şöyle diyor: ‘Yabancı ülkelerdeki yüksek öğretim kurumlarından yurdumuzdaki yüksek öğretim kurumlarına geçiş için öğrencinin yabancı ülke yüksek öğretim kurumunda yabancı hazırlık sınıfı hariç en az bir yıl okumuş ve yıl sonu sınavlarını başarıyla vermiş olması şartı aranır. 5. ve 6. maddedeki diğer şartlar bu başvurularda aranmaz. Yani diyor ki bu 11. maddede 60 puan koşulu bile yabancı öğrencilerde aranmaz diyor. Onun dışında bu yönetmeliğin uygulamasıyla birlikte 13 madde olan bu yönetmeliğin hiçbir yerinde tanımayla ilgili bir kavram yok. Tanıma, yönetmelikte olmadığı için bu anlamda bir irdeleme yapılması da gerekmiyor benim kanaatime göre."

"İMAMOĞLU KOŞULLARI SAĞLIYOR"

Geçmiş dönemde tanınma koşulunun aranmadığını ancak yeni yönetmelikte bu koşulların arandığına dikkati çeken Dağdeviren, şöyle devam etti:

''Ama ne oldu? Daha sonra yönetmelik değişti. Mesela şu anda yürürlükte olan yönetmeliğin 14. maddesinin 4. fıkrasına göre Yükseköğretim Kurulu tarafından tanınma koşulu aranıyor. Ama Sayın İmamoğlu'nun yatay geçiş yaptığı tarihte yönetmelikte yurtdışı üniversitelerle ilgili sadece açıkçası söylenen şu. Bütün derslerinden geçmiş olsun yeter gibi bir şart var. Ama Sayın İmamoğlu ilana baktığımızda, ilandaki ve yatay geçişteki koşulları sağlıyor. Çünkü 8 sayfa transkripte de yayınlandı, not ortalaması 62,5. Bu çok önemli."

AYM KARARINI HATIRLATTI

Dağdeviren, Anayasa Mahkemesi'nin "Abidin Pişkin" hakkında verdiği kararı hatırlatarak, şöyle devam etti:

''Anayasa Mahkemesi'nin Abidin Pişkin kararı var. Abidin Bey 2011-2012 döneminde Gürcistan Uluslararası Karadeniz Üniversitesi'nde yüksek lisans yapmaya başlamış. Daha sonra Süleyman Demirel Üniversitesi'ne yatay geçiş yapmış yüksek lisansa. Yüksek lisansını bitirdikten sonra da yardımcı doçent kadrosuyla ülkemizde yine bir üniversiteye yardımcı doçent olarak atanmış. Ama diploması verildikten bir yıl dört gün sonra diplomayı veren üniversitenin ilgili birimi şöyle bir karar veriyor. Diyor ki ‘senin bizim yönetmeliğimizde şöyle bir hüküm var. Senin seminer dersleri alıp bunlardan geçmiş olman lazımdı. Sen bu seminer derslerini almadığın için senin diplomanı iptal ediyoruz’. Anayasa Mahkemesi Danıştay İçtihadı Birleştirme Genel Kurul kararına atıfta bulunarak diyor ki, ‘böyle durumlarda sen iptal davası açma süresi içerisinde bu diplomayı geri alabilirsin'. Nedir bu süre? 60 gün içerisinde alabilirsin. Anayasa Mahkemesi kararında diyor ki 'bunu bir yılı geçtikten sonra iptal etmen doğru değil' diyor. Bunu söylerken şöyle diyor Anayasa Mahkemesi. ‘Evet sen üniversiteyi bitiren, üniversite mezunu olup yüksek lisans yapmaya çalışan birisi olarak seminer dersleri alman gerektiğini bilmek zorundasın. Ama bu anlamda kusurlusun’ diyor başvurucuya. Ama diyor ‘ey üniversite sen de kendi yönetmeliğinde bu öğrencinin seminer dersleri alması gerektiği yazmasına rağmen bu öğrencinin seminer dersleri almasını sağlamadan bunu mezun edip daha sonra diplomasını iptal ediyorsan burada sen de kusurlusun’ diyor. Anayasa Mahkemesi burada çok önemli tespitte bulunuyor. 'Diploma sahibi ve üniversitenin ikisinin de kusurlu olduğu böyle bir ortamda bütün kusuru diploma sahibine yükleyerek onun diplomasını iptal etme senin anayasanın anayasal eğitim hakkına aykırı' diyor."

Türkiye Haberleri