İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu, "10 Acil Talebimizin Yaşama Geçirilmesi İçin Beyaz Miting’e Gidiyoruz" başlığıyla Cağaloğlu’ndaki binasında bugün basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısına, İstanbul Dişhekimleri Odası, İstanbul Eczacı Odası, İstanbul Veteriner Hekimler Odası, SES İstanbul Şubeleri, Genel Sağlık-İş, Dev Sağlık-İş, Birlik Dayanışma Sendikası, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (TÜMRAD-DER), Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Tüm Aile Sağlığı Memuru, Hemşire ve Ebe Derneği (İSAHED), Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği yöneticileri de katıldı.
İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Nergis Erdoğan, tüm hekimleri ve sağlık çalışanlarını, Ankara’da 29 Mayıs’ta yapılacak mitinge çağırdıklarını söyledi. Erdoğan, “Akademisyeni, uzmanı, asistanı, pratisyeni, aile hekimi, iş yeri hekimi, tıp öğrencisi, stajyeri, intörnü, genci, yaşlısı, çalışanı, emeklisi, tüm hekimler, tüm sağlık çalışanları olarak, 29 Mayıs’ta 'Emek bizim, söz bizim, sağlık hepimizin' diye haykırmaya, Ankara’yı beyaza boyamaya gidiyoruz” dedi.
Prof. Dr. Erdoğan, şunları söyledi:
"Sağlık sisteminin içinde bulunduğu durum hem hekimler, eczacılar, diş hekimleri ve diğer sağlık çalışanlarının sağlıklarını hem de halkın sağlığını tehdit eder boyutlara varmıştır. 11-14 Nisan 2022 tarihleri arasında yapılan ve bin 674 hekimin katıldığı anket çalışması sonuçlarına göre hekimlerin yaklaşık dörtte üçü, çalışma şartlarının yoğunluğu nedeniyle hastalarıyla yeteri kadar ilgilenemediğini düşünüyor. Aktif çalışan hekimlerin yaklaşık yarısı, emekli hekimlerin yarıdan çoğu, aylık ücretinin tamamını harcasa da geçim zorluğu yaşıyor.
'20 hekimden sadece biri kendisini yeterince güvende hissediyor'
Neredeyse 10 hekimden 8,9, hasta veya yakını tarafından sözel veya fiziksel şiddete uğramış durumda. Şiddet tehdidi karşısında 20 hekimden sadece biri kendisini yeterince güvende hissediyor. Hekimlerin yönetime güvenleri hiç olmadığı kadar sarsılmış durumda ve yalnızca yüzde 1’i şiddet konusunda yapılan düzenlemenin sağlıkta şiddeti yeterince azaltabileceğini düşünüyor. Gerekli ve yeterli değer verilmeyen hekimlerin çoğunluğu işlerinde mutsuz ve umutsuz. Yalnızca dörtte biri, tekrar seçme şansı olsa yine hekimlik mesleğini seçeceğini söylüyor. Tıp öğrencilerinin ve genç hekimlerin çoğu, geleceğini yurt dışında görüyor.
'Hekim ve sağlık çalışanları ciddi bir tükenmişlik içindeler'
Pandemi dönemi boyunca güçlerinin çok üzerinde çalışan, kayıplar veren, Covid-19 nedeniyle yaşanan kayıpları meslek hastalığı sayılmayan hekim ve sağlık çalışanları ciddi bir tükenmişlik içindeler. Hastalar ise haftalar, aylar sonrasına verilebilen beş dakikalık muayene için günlerce telefon başında bekliyor. Ameliyat edilmesi gerekenler için beklemek dışındaki tek seçenek, ekonomik güçlerini aşan özel hastaneler oluyor. Sağlık politikalarına yönelttiğimiz birçok eleştirinin doğru ve haklı olduğu ortaya çıktı. Ama biz, haklı çıkmak değil, hiçe sayılan meslek onurumuzun korunmasını, emeğimizin ekonomik, sosyal karşılığının gecikmeksizin sağlanmasını istiyoruz. Değişimin, dönüşümün mümkün ve elimizde olduğunun ve birlikteliğimizden doğacağının da farkındayız. Bu ülkenin insanlarının sağlığını sırtında taşıyan emektar bir meslek grubu olarak, sorunlarımızı dile getirmek ve çözüm üretilmesini sağlamak için yılmadan çalışacağız. Sesimizi duyurmak, hak ettiklerimize ulaşmak için tüm sağlık meslek örgütleri ve emekçilerini, 29 Mayıs’ta Ankara’da yapılacak ‘Emek Bizim, Söz Bizim, Sağlık Hepimizin’ mitinginde buluşmaya çağırıyoruz"