Bolu Kadın Platformu, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesini protesto etti. Kardelen Meydanı’ndan toplanan grup adına yapılan açıklamada, “İstanbul Sözleşmesinden değil, önümüzden çekilin” denildi.
Türkiye’nin Cumhurbaşkanı imzasıyla İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi kararı 1 Temmuz’da (yarın) yürürlüğe girecek.
Bolu Kadın Platformu bugün saat 16.00 civarında Kardelen Meydanında toplanarak çekilme kararına tepki gösterdi ve basın açıklaması yaptı. CHP İl Kadın Kolları Başkanı Zuhal Toker Işın, Sol Parti Bolu İl Başkanı Dilara Kurtuluş ve çok sayıda kadın eyleme destek verdi.
Eğitim Sen Bolu Şubesi Kadın Sekreteri Ceren Can Perçin’in okuduğu, “İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmiyoruz” başlıklı açıklama satırbaşları ile şöyle:
“Tek kişilik bu hukuksuz kararın hemen ardından onlarca baro, kadın, LGBTİ örgütü, siyasi parti, sivil toplum örgütü ve hatta tek tek kişiler Danıştay’a yürütmeyi durdurma davası açtı. Bugüne değin Danıştay’dan bir tek ses çıkmadı. Sözleşmenin feshi 1 Temmuz’da. Yani yarın resmen gerçekleşecek.
“Tozlu raflara terk ettiğiniz bizim yaşam hakkımız”
Soruyoruz dava dilekçelerimiz ne oldu. Adaleti sağlaması gereken kurumlar neden işlemiyor?
Beklettiğiniz, askıya aldığınız, görmezden, duymazdan geldiğiniz, tozlu raflara terk ettiğiniz bizim yaşam hakkımız.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 41. maddesinde ‘Devlet her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirler alır’ hükmüyle bir çerçeve çizilmiş Türk Ceza Kanunu’nun 77. Maddesinde de çocukların cinsel istismarı, insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında değerlendirilmiştir.
Ancak Türkiye, her ne kadar çocuk haklarına dair uluslararası anlaşmaları imzalayan taraf devletler arasında bulunsa da Türk Ceza Kanunu’nda gerekli hükümler yer alsa da AKP iktidarı, anlaşma yükümlülüklerini ve gerekli tedbirleri uygulama noktasından çok uzak bir tutum içindedir.
İstanbul Sözleşmesi sınırları aşan mücadelemizin belgesidir. Şiddetle mücadeleyi en kapsamlı şekilde ele alan İstanbul Sözleşmesinden çıkıp, ‘milli’ ve ‘yerli’ söylemleri ile mücadelemizin evrenselliğini yadsıyan yeni sözleşmeleri asla kabul etmiyoruz.
Haklarımız ve hayatlarımız hakkında pazarlık yapmıyoruz
Tüm kamusal hizmetlere nitelikli, hızlı güvenli ücretsiz bir biçimde ulaşma hakkımız için İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmiyoruz.
Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çekilme kararının alındığı, çocuk istismarının ‘erken evlilik’ adıyla meşrulaştırılma girişimlerinin arttığı, kadına ve çocuğa karşı baskı ve şiddet ve istismarın ve birçok delile rağmen sanıkların skandal kararlarla tahliye edildiği bir dönemde kadınların ve çocukların haklarına yönelik her türlü müdahaleye karşı kararlılıkla mücadelemizi sürdüreceğiz.
Çocuk istismarını meşrulaştırılması anlamına gelecek tüm uygulamaların karşısında olacağımız bilinmeli.
1 Temmuz’dan sonra hep birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.
İstanbul Sözleşmesi’nden değil, önümüzden çekilin.”