Mazlumder, İstanbul Sözleşmesi'nin feshini olumlu karşıladıklarını vurgulayan bir açıklama yaptı.
Dernek yaptığı yazılı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Gelinen aşamada toplumsal muhalefetin bir nebze de olsa ciddiye alınması anlamına da gelebilecek fesih iradesini olumlu bulduğumuzu ifade ederiz. Ancak bu kararın yeterli olmayacağını, aileyle ilgili sorunların yegâne kaynağının İstanbul Sözleşmesi olmadığını, Tanzimat’tan bugüne gündeme gelen tepeden inme kanun ve uygulamalarla aile dahil bütün toplumsal kurumların temelden hasar gördüğünü hatırlatırız."
Kadına yönelik şiddete değinilmeyen açıklamada genel bir "şiddet sorunu" tanımı yapan Mazlumder, İstanbul Sözleşmesi'nin uygulama kanunu niteliğindeki 6284 sayılı kanunu da hedef aldı, gericilerin kanunun "hak ihlallerine neden olduğu" ve "aile yapısına aykırılık teşkil ettiği" iddiasını yineledi.
Mazlumder konuyla ilgili düzenlemelerin "aile kurumu yeniden düşünülerek" yapılması gerektiğini ileri sürdüğü açıklamasında "her alanda şiddetin önüne geçecek, gerekli istişare süreçlerine tabi tutulmuş, muhataplarıyla tartışılmış, toplumsal uzlaşmaya dayalı düzenlemeler yapılmasının ertelenemez bir sorumluluk olduğunu ifade ederiz" sözlerine yer verdi.