İBB'nin yaptığı İstanbul Kent Yoksulluğu Araştırması’na göre, hanelerin yüzde 28,1'inde dörtten fazla kişi yaşıyor. Hanelerin yüzde 47,3'ü düzenli gelire sahip değilken, yüzde 7 oranında ise çocuk işçi bulunuyor.
İBB'nin Nisan 2020 döneminde sosyal yardım başvurusu yapan ve hanehalkı aylık geliri 2 bin 500 TL ve altında olan hanelerden, bin 228 haneyle bilgisayar destekli telefon (CATI) anketi yöntemiyle, veri toplandı. Görüşmeler, 33 ilçe, 195 mahallede, 15-30 Nisan tarihleri arasında yapıldı.
BirGün'ün aktardığına göre çocuklu haneler içinde 3 ve daha fazla sayıda çocuğun yaşadığı hane oranı yüzde 31,5. İki çocuklu haneler yüzde 44,4. Çocukların yüzde 62,5'i okula gidiyor. Hanelerin yüzde 26,4'ünde 65 yaş üstü bireyler yaşıyor.
Araştırmada yer alan bazı buldular şöyle:
Yüzde 11,6'sında çamaşır makinesi yok
Hanelerde yüzde 7 oranında çocuk işçi bulunuyor. Yüzde 92,6'sı, borçlanmadan ekstra 1.000 TL'lik bir harcamayı karşılayabilecek durumda değil. Hanelerin yüzde 83'ünde tek kişi gelir getirici. İki kişinin çalıştığı ailelerin oranı yüzde 9,7. Yüzde 11,6'sı çamaşır makinesine; yüzde 49,3'ü ise sabit ya da mobil internete sahip değil. Hanelerin yüzde 40,1'inde bulaşık makinesi yok.
En fazla borç bankalara
Ankete göre, borçlanma en fazla bankalardan yapılırken, ikinci sırada esnaf yer aldı. Hanelerin yüzde 33,7'si birden fazla yere borçlu. Hanelerin yüzde 70,6'sının kredi kartı ve kredi olarak bankalara, yüzde 20'sinin esnafa, yüzde 14,3'ünün ise akrabalarına borçlu.
Yüzde 89,6'sı evini istediği kadar ısıtamıyor
Hanelerin yüzde 91,8'i haftada en az iki kere et, tavuk ya da balık içeren yemeği karşılayabilecek durumda değil. Yüzde 94,3'ü eskimiş mobilyalarını değiştiremiyor. Yüzde 92,6'sı ihtiyaç olduğunda her zaman yeni kıyafetler alamıyor. Yüzde 89,6'sı ise evini istediği kadar ısıtıp soğutamıyor.
Yüzde 53,5'inin sigorta kaydı yok
Yüzde 53,5'inin sigorta kaydı yok; yüzde 47,3'ü ise düzenli bir gelire sahip değil. Katılımcıların yüzde 37,2'si bir mesleğinin olmadığını belirtirken, mesleğini "işçi" olarak belirtenler yüzde 23,5, "tekstil sektörü" olarak belirtenler ise yüzde 11,5.