Irak'ı Türkiye'ye taşıdılar: Mezhep farkından ötürü kafa kesen IŞİD'çilere müebbet

Ordu'da, Şii olan Hussein Kalaf Abdulameer'i mezhep farkından ötürü öldürüp cesedi parçalara ayıran üç Iraklı kaçak ağırlaştırılmış müebbet, yaşı 18'den küçük olan suç ortaklarına 22 yıl hapis cezası verildi.

İsmail SAYMAZ

Ordu'da, Şii olan Hussein Kalaf Abdulameer'i mezhep farkından ötürü öldürüp cesedi parçalara ayıran üç Iraklı kaçak ağırlaştırılmış müebbet, yaşı 18'den küçük olan suç ortaklarına 22 yıl hapis cezası verildi.

Katillerin telefonlarında, cinayetten sonra IŞİD adına gönderilen bir kutlama mesajı ile örgütün bayrağı ve marşı çıktığı halde örgütsel boyut ve azmettiriciler hakkında soruşturma yürütülmedi.

Ordu'da, 22 Aralık 2018'de Iraklı Musa Najm Abullah Al Qaisi kahvehaneden tanıdığı Hussein Kalaf Abdulameer Marzoq’u arayıp halı saha maçına çağırdı. Maç bitimi Marzoq ve Al Qaisi, kendileri gibi Iraklı olan Ahmet Ahmed’in Bucak Mahallesi’ndeki evine gitti. O gece öldürülen Marzoq’un parçalara ayrılmış cesedi 23 Aralık 2018'de belediyenin çöp ayrıştırma tesisinde bulundu.

Orakla kesmiş

İncelemede, Ahmed’in evinde kan izleri ve 71 santimetre uzunluğunda kanlı bir orak bulundu. Kan örneklerinin Marzoq, Ahmed ve Al Qaisi ile 35 yaşındaki İbrahim Mutlaq ile 17 yaşındaki B.S.K.K.’ye ait olduğu belirlendi.

Bu arada komşular gece evden 'hayvan boğazlanmasına benzer böğürtü' duyduklarını anlattı.

IŞİD'den kutlama mesajı

Ahmed’in telefonundan Marzoq’un orakla kestiği başını tutarken çekilmiş fotoğraflar çıktı. Al Qaisi’nin telefonunda IŞİD'in propaganda mesajları bulundu. Al Qaisi’ye “Yaptığınız onurlu işinizden dolayı teşekkür ederim” şeklinde Arapça bir sesli mesaj gönderildiği belirlendi. Bir başka sesli mesajda IŞİD bayrağının yanı sıra örgüte yazılmış “Hoşgeldin ordu, hoşgeldin yiğitlerin bayrakları” şeklinde şiirin iletildiği saptandı. Cinayetten sonra maktülün annesine "Musa ve Ahmed giderse bin Musa ve Ahmed gelir" şeklinde mesaj gönderildiği tespit edildi.

Ahmed, ifadesinde, IŞİD'li olmadığını ileri sürdü. Al Qaisi ise "Telefondaki kayıtlar bana ait değil” diyerek kendisini savundu.

Mezhep farkı

Erzurum E Tipi Kapalı Cezaevi’ne konulan sanıklara ‘çocuğu canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürmek’ suçundan Ordu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. İddianamede, sanıkların IŞİD üyesi olduklarına ve emri örgütten aldıklarına dair kanıt elde edilemediği vurgulandı. Ancak kurbanın Şii, sanıkların Sünni mezhepten olduğunun altı çizildi.

Dört katile ceza

Davanın son duruşması 1 Temmuz'da görüldü. Üç katile ağırlaştırılmış müebbet, yaşı 18'den küçük olan bir sanığa ise 22 yıl hapis cezası verildi.

Avukat Cansın Özel, mahkemenin bu eylemi münferit bir cinayet olarak görüp karar verdiğini, örgütsel boyutu ile ilgilenmediğini ifade ederek, şöyle konuştu:

"Ceza aldılar ama memnun değiliz. Azmettirenler ve kutlama mesajı gönderenlere ilişkin soruşturma yapılmadı."

Türkiye Haberleri