İktidar tarafından net 22 bin 104 lira olarak açıklanan ve 1 Ocak 2025 tarihinden geçerli olacak asgari ücretle ilgili siyasilerden tepkiler gelmeye devam ediyor.
İstanbul Maltepe'de Fındıklı Mahallesi Çocuk Etkinlik Merkezi ve Çınar Mahallesi Sosyal Merkezi inşaatlarını denetleyen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, basının sorularını yanıtlarken Türkiye'nin ana gündemi haline gelen asgari ücret zammına ilişkin açıklamalarda bulundu.
İMAMOĞLU'NDAN ÇOK SERT ASGARİ ÜCRET TEPKİSİ: KENDİLERİNİ BİR SİLKELESİNLER
"Kimse kendini güller bahçesindeymiş gibi anlatmasın" diyen İmamoğlu, iktidarı çok sert sözlerle eleştirdi.
İmamoğlu, İBB’nin zorunlu olarak sosyal destek projelerini artıracağının altını çizerken "Bugünkü iktidar, ülkeyi yönetmiyor. Sayın Cumhurbaşkanı, bolca kullandığı ‘kararnameyi’ bu konuda kullanabilir. ‘Belediyeleri silkele’ diyeceğine, bir kendilerini bir silkelesinler. Vatandaşın asgari ücretini düzenlesin o bolca kullandığı kararnameyle. Hem de desin ki, ‘6 aylığına düzenledim. 6 ay sonra bir daha düzenleyeceğim’ desin. Bu da tavsiye" dedi.
İmamoğlu'nun açıklamaları şu şekilde:
"BU BİR EKONOMİK VE TOPLUMSAL ÇÖKÜNTÜ"
Herkese 2 de değil, ikiden bile az insan sorumluluğu yüklesek, yani bir emekli amcamıza ya da bir emekli ablamıza, bir de eşine bakıyorsa ya da bir torununa bakıyorsa gibi baktığınızda, en az 50-55 beş milyon, aslında bu ülkede çok büyük sıkıntı içerisinde bir durumdayız. 50-55 milyon! Bu bir ekonomik çöküntü. Bu aynı zamanında bir toplumsal çöküntü yaratır. Şimdi ben ne düşünüyorum dünden beri? Şunu düşünüyorum: İBB olarak, daha fazla sosyal projelere nasıl ağırlık veririz? Yani göz koydukları kreşlerimizde, daha fazla insanımızın evladını nasıl geleceğe daha hızlı hazırlayabiliriz, en minimum ücretle? Bakın, bunların hepsi sosyal destek. Bunlar yoktu. Biz yapıyoruz. Niye yapıyoruz? İhtiyaç var. Zorunlu yapıyoruz. Çıkıyorum, vatandaşa, ‘Merhaba’ diyorum, ekonomik sıkıntısından bahsediyor. ‘Merhaba’ diyorum, kulağıma eğilip, ‘Evimde ekmeğim yok’ diyor. Pazara gidiyorum, kulağıma eğilip, ‘Evime götürecek hiçbir şeyim yok’ diyor.
"KİMSE KENDİSİNİ GÜLLER BAHÇESİNDEYMİŞ GİBİ ANLATMASIN"
Şimdi bu, doğal bir durum değil yani. Çok zor bir durum. Kimse kendisini güller bahçesindeymiş gibi anlatmasın. Kimse milletimizi aldatmasın. Yani, ‘Kirayı kim ödeyecek? Kirayı bu vatandaş nasıl ödeyecek? Elektrik parasını nasıl ödeyecek? Efendime söyleyeyim su faturasını nasıl ödeyecek? Okul masraflarını kim karşılayacak?’ Ben, onun tonunda söylemedim bunları. Bunlar, iktidar olmadan önce, Cumhurbaşkanının sözleri. Şimdi, o günü aratır seviyede bir süreçle karşı karşıyayız. Enflasyonla milletimiz çok büyük bir sıkıntıyla ezilmiştir ne yazık ki. Hikaye anlatmasınlar. Süreci kötü yönetiyorlar. Çok kötü yönetiyorlar. Ben, hep bu tür ortamlarda şu mesuliyetle konuşmaya gayret ediyorum. Diyorum ki; ‘Ben, İstanbul Belediye Başkanıyım, ben ne yapabilirim?’ Onu yapıyoruz aslında. Şu anda bu yapıların yapılması, daha önce olmayan şeylerdi.
"İKTİDAR SADECE MAKAMINI KORUMA DERDİNDE"
Bakın, bunların her birisi bir maliyet. Sonra bunların işletilmesi bir maliyet. Bunları yapmasa belediye, başka konularda, daha farklı hizmetler yapardı, ekonomik sıkıntılar olmasaydı. Ama var, var. Yapmaya devam ediyoruz. Niye biz annelerin cebine kart koyma mecburiyetinde kalıyoruz? Niye kreşleri arttırmak zorunda kalıyoruz? Niye çok uygun koşullarda binlerce evladımızı yurtlarda misafir etmek zorunda kalıyoruz? Çünkü, ihtiyaç var. Çünkü bugünkü iktidar, ülkeyi yönetmiyor. Sadece makamını koruma gayretinde. Ama bu millet, kendine ait olan o makamı çeker, o koltuğu altından alır, bir başkasına verir. Bu kadar net. Allah milletimizin yardımcısı olsun. Biz milletimizin yanındayız. Sayın Cumhurbaşkanı, bolca kullandığı ‘kararnameyi’ bu konuda kullanabilir. ‘Belediyeleri silkele’ diyeceğine, bir kendilerini bir silkelesinler. Vatandaşın asgari ücretini düzenlesin o bolca kullandığı kararnameyle. Hem de desin ki, ‘6 aylığına düzenledim. 6 ay sonra bir daha düzenleyeceğim’ desin. Bu da tavsiye."