İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, YSK'nın verdiği iptal kararının ardından Beylikdüzü'nde halkla buluşarak yaptığı açıklamaya ilişkin konuştu. Açıklamasını defalarca izlediğini söyleyen İmamoğlu, “İçmde hangi duygu varsa onların haykırışıydı o. Günün sonunda eksik bir şey bırakmadığımı düşündüm“ dedi. İmamoğlu konuşmasında “Yolumuz uzun, heyecanımız yüksek, gençliğimiz var. Biz adalete susamış, demokrasiye inancı tam, Türk gençliğiyiz. Ve de asla vazgeçmeyeceğiz!" demişti.
Fatih Portakal açıklaması
Üniversite döneminde aynı evde kaldıkları, Fox TV Ana Haber Bülteni sunucusu Fatih Portakal’ın kendisinin hakaret ettiğini duyduğunu iddia etmesiyle ilgili de Çağlayan’ın bir sorusunu yanıtlayan İmamoğlu, aralarında bir kızgınlık, kırgınlık, küslük olmadığını, bu konuyla ilgili kendisinin Portakal’ı aramadığını söyledi.
“Biz aynı evi paylaşmış iki insanız, hala benim üniversite arkadaşım, bunda bir azalma olmaz” diyen İmamoğlu, “O hâlâ bana Ekrem der, ben ona Fatih derim, aramıza makam-mesafe koymayız. Bizim arkadaşlığımız neredeyse 30-31 sene oldu. Bir gün siyaset biter, iki arkadaş gibi otururuz, elbet söyleyeceklerim var ona” dedi.
“Saldırılarla karşılaştım“
İmamoğlu, Çağlayan’ın “Ben bir büyükşehir belediye başkanının genel başkanından daha çok saldırıya uğradığını ilk defa görüyorum. Bu kadar zor olacağını tahmin etmiş miydiniz?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"Benim için bir alışma dönemi oldu. Bir ilçede belediye başkanıyken de saldırı var. Ölçeği elbette küçüktü. Ama alışkınım. Ben ne yapılabileceğini biliyorum. Ne acıdır ve ne yazıktır ki aklınıza gelmeyecek saldırı biçimleriyle karşılaştım ki bazılarını anlatmaktan utanıyorum. CHP’li belediye başkanı cami yapıyor diye oraya imam vermeyen müftü olabilir mi? Bunlarla karşılaştık. Bu kadar uç tavırları yaşamış birisi olarak vücudum buna bağışıklık kazanmış durumda. Ama bu olmadı. Birinci yılı doldurduğum için eski belediye başkanlarını geziyorum. Benim yaşadıklarımın zerresini yaşamamışlar. İktidar partisi iseniz, belediye de sizin partinizden değil hafif bir omuz dönebilirsiniz, anlarım. Hafif burun kıvırabilirsiniz… Benim gördüğüm ve yaşadığım bu taraz üslup, müdahaleler, kötülemeler, uydurmalar acı. Diyorum ki bunların her birisi bir ülkedeki demokrasinin olgunlaşması evresi."