İmamoğlu: "Benim paramdan Yıldırım'a ne?"

Halk TV ekranlarında soruları yanıtlayan İmamoğlu, halka yapılacak olan yardımlarıyla ilgili Yıldırım'ın ‘parası varsa yapsın' sözlerine ilişkin, "Benim paramdan Yıldırım'a ne? Ben Yıldırım'ın parasını sordum mu?" dedi.

CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, Halk TV ekranlarında İdris Akyüz'ün moderatörlüğünde Seçim Özel programında; Uğur Dündar, Ayşenur Arslan, Şaban Sevinç ve  Tuba Emlek'in sorularını yanıtladı.

İmamoğlu, Ülke TV'de katıldıdığı ve sık sık sözünün kesildiği programa ilişkin, "Beni kesen yayıncının ne hale geldiğini biliyorsun. Ben öncelikle her kesime pozitif konuşan iş yapmaz, siyaset işi sahada polemik ister söylemleri ile karşılaştım. Yüzümüz halka dönük. Rakip kim diye uğraşmam. O kadar dolu dolu programımız var ki. Uzmanlarla toplantı yapacaksınız, halka anlatacaksınız.Kendimi ifade ettim ve sorumluluğumu ifade ettim. Sözüm neyse özüm de o. Belediye başkanlığını vatandaşın kalbini kırmak için yapmıyorum" dedi.

"BENİM PARAMDAN YILDIRIM'A NE?"

Halka yapılacak olan yardımlarıyla ilgili Binali Yıldırım'ın ‘parası varsa yapsın' sözleri hatırlatılan İmamoğlu, "Benim paramdan Yıldırım'a ne? Ben Yıldırım'ın parasını sordum mu? Benim konuştuğum şey, toplumun bütçesinin en faydalı şekilde kullanılması. Ben mesela geçmediği köprünün parasını vatandaşıma ödetmem. Ya da uçmadığınız havalimanın parasını milletime ödetmem. Ben bütçe nasıl yönetilir bilirim, hiç merak etmesin" ifadelerini kullandı.

İmamoğlu'nun konuşmasından başlılar şöyle:

"Elimin parmaklarını geçmez kin ve öfke duyanların"

Kendimi ifade ettim ve sorumluluğumu ifade ettim. Sözüm neyse özüm de o. Belediye başkanlığını vatandaşın kalbini kırmak için yapmıyorum. İstanbul'un sokaklarında özgürce dolaşmak istiyorum. Başkanım anlattığın masal diyebilirler. Ben başarabileceğime inanıyorum. İstanbul'u geziyoruz. İnsanların büyük bir coşkusunu görüyorum, kimisi ağlayarak karşılıyor. Bu bağı kurmak inanılmaz bir şey. Bazen de çok az sayıda insan gözü ile süzüyor, 'Keşke bizden olsaydı' diyor, hissediyorum. Elimin parmaklarını geçmez kin ve öfke duyanların. Bağ kurmuşuz, 5 yıl sonra alacağız oyunu.

Ailemle yıllardır sızlandığımız şeyler için gereğini yapıyorum. Ben karşılık bulacağım. Birileri kazanmak için her yol mubahtır diyebilirler, ben ise hiçbiri ile ilgilenmiyorum. Benim prensiplerim var. Bunlardan şaşmam. Bana yapılmasını istemediğim şeyi kimseye yapmam. Bu konuda netim. Bana oy vereceklerin işi kolay. Kendi seçilmiş gibi sevinecekler. Ben böyle bir şey hissediyorum.

"Bana oy vermeyi düşünüyor"

 Paravanda bekleyenleri sıkıştırmayın bana oy vermeyi düşünüyor. O akşam kazandığımızı gururla anons edeceğiz. Bana oy vermeyenler de gurur duyacak. Ne yazık ki biz savunmadayız.  Sayın Cumhurbaşkanı görevi verir mi diye düşünmüyorum. Bayıla bayıla verecek.

Mazbatamı alıp 16 milyon insan ile miting yapacağım. Benim bir tavsiyem daha var iktidar partisine. Biz İstanbul'u yönetelim, ekonomi çok kötü 2023'e kadar vaktiniz var, hizmet yarışına girelim. Siyasete kalite gelsin. Halk TV izlemiyordur, iletsinler.

Gençlerin durumu can acıtıcı

Rakamlar çok çarpıcı. 350 bin genci ne okutabildik, ne meslek sahibi yapabildik ne de çalışıyorlar. Bu gençlerin durumu can acıtıcı. Kimi kime şikayet ediyorlar. Çözemedim. Gençler için seferberlik ilan edeceğiz.

Geçmişe mercekle bakmamız şart. Kaynağımız elbette var, önceliğimiz ne ona bakacağız.Bizim ulaşımı ucuzlatan birçok açıklamamız oldu. Anne geleceğimizi hazırlıyor, ben ona bedava ulaşım kartı vereceğim de kime vereceğim.

Kimin parasını kime harcıyorsunuz diyorlar. Tuzla'da en uzak yere gidiyoruz. Kalabalık. Halka soruyorum, "Sizin paranızla açlık sınırındaki aileye yardım edeyim mi?' diyorum. 'Ver' diyorlar. Köyde yoksulluk kolaydır. Sabah evden çıkardık, 7-8 evde yemeğimi yer gelirdim. İstanbul'da kapı çalmak kolay değil. İstanbul'da çalınacak kapı belediye başkanının kapısı.

Bütün İstanbul'a vaat ediyorum. Vallahi de billahi de sizi zorunlu mitinge götürmeyeceğim.

Yıldırım ben ayrıldıktan 10 dakika sonra gelmiş programa. Nevruzda bir araya gelmeyeceğiz de ne zaman geleceğiz?"

Mansur Bey'in de rakibi yukarısı izin verirse olur demiş. Demokrasi için hoş değil. İkimiz de fotoğraflarda fena çıkmıyoruz. Bilboardlarda da söküyorlar. 

Eğitimden bahsederken, eğitim sadece adı eğitim olsun diye konuşmuyoruz. Modern kent enstitülerinden bahsettim. Bir köy kalkınmasına ihtiyaç vardı, köy enstitüleri böyle kuruldu. Kesintiye uğramasaydı bambaşka değerler oluşturabilirdi. Bahsettiğim şey yine bilinçlendirme ve eğitim. Şehre yerleşmiş bir vatandaş şehrin ne olduğunu bilmiyor ama suç onda değil. 

Eğitimi halledersek, cumhuriyeti, Atatürk'ü öğretebiliriz. Her genç mutlaka bir dil öğrenecek. Niye turizm kenti olmak istiyoruz. Tarihi yarımada, Beyoğlu'da bile vatandaş bilmeli. Kenti olmak da köylü olmak da ayıp değil. Arafta kalmak en kötüsü. Kentli isen kenti, köylü ise köyü bileceksiniz. Cumhuriyetimizin bütün değerlerini öğreteceğiz. 

"Vadileri yeni bulmuş gibi anlattılar, üzülüyorum"

25 senedir İstanbul'a yönet, rantçılara vermeyeceğiz. Binali Yıldırım benden şikayet ediyor herhalde. Rakibimiz vadileri yeni bulmuş gibi anlattı, üzüldüm valla. Toplum bunun karşılığını mutlaka sandıkta verecek.

Şu anda en büyük sorun işsizlik."

Türkiye Haberleri