İstanbul Büyükşehir Belediye Başkaın Ekrem İmamoğlu, tekrarlanan İstanbul seçimlerinin yıldönümü nedeniyle değerlendirme toplantısı düzenledi. Sosyal mesafe kuralları gözetilerek az sayıda kişinin katıldığı toplantının amacının halka hesap vermek olduğunu söyleyen İmamoğlu, “Vatandaşımıza hesap vermekten asla imtina etmeyeceğiz. Kamuda şeffaflık ve hesap verilebilirlik kalmazsa çürüme başlar. O nedenle biz sıklıkla halkımıza hesap vermeye devam edeceğiz.” dedi.
Akşener ve Kılıçdaroğlu'ndan mesaj
Toplantıya TBMM Grup Başkanvekili Engin Altay, CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İYİ Parti İl Başkanı Buğra Kavuncu, CHP ve İYİ Parti İstanbul milletvekilleri, ilçe belediye başkanları ile İBB üst yönetimi katıldı.
Konuşmasına salondakileri selamlayarak başlayan İmamoğlu, Ankara’ya yürüyüşlerine izin verilmeyen baro başkanları için, “Büyük bir hukuk mücadelesi veren, Baroların kıymetli başkanlarını saygıyla selamlıyorum” dedi.
İmamoğlu’nun konuşmasından önce, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun mektupları okundu. TBMM’deki grup toplantısı nedeniyle gelemediğini söyleyen Akşener, “İstanbul’da millet iradesini yok sayanlarla mücadelemiz Meclis’te sürüyor” dedi. Kılıçdaroğlu da 23 Haziran seçimi için, “Devletin adalet dağıtması gereken kurumları adaleti örselediler. Sandılar ki İstanbullular bu adaletsizliğe ses çıkarmayacak. Kazanan demokrasi, kaybedenler ise bir avuç yargıç ve onlara emir veren siyasi irade oldu” dedi.
"İktidar bloğunun yaptıkları unutulmamalıdır"
31 Mart seçimi sonrası yaşananları hatırlatan İmamoğlu, iktidara yönelik eleştirilerde bulundu. “Kendi israf düzenlerini sürdürebilmek adına hesap vermekten tümden uzaklaşmış olanların bu ülke vatandaşlarına yaşattığı o karanlık günler unutulmamalıdır” diyen İmamoğlu, Anadolu Ajansı ve YSK’nin seçim dönemi uygulamaları için de şöyle konuştu: “Bizim vergilerimizle kurulmuş ve hepimize ait olan Anadolu Ajansı’nın yozlaşmış yöneticilerinin, 31 Mart gecesi seçmen iradesini manipüle etmek adına yaptığı algı operasyonları, iktidar bloklarının seçim sonuçlarını değiştirmek adına ortaya attığı gayri ciddi iddialar ve hukuk dışı ayak oyunları unutulmamalıdır. İktidar bloğunun, kazanamadığı seçimleri YSK’yı kullanarak iptal etmek adına uyguladığı anti demokratik uygulamalar unutulmamalıdır. YSK’nın iktidar bloğunun siyasi baskılarına direnemeyip, seçmenin aynı zarfa attığı 4 oydan sadece birini geçersiz saydığı, ülkede sadece İBB Başkanlığı seçimlerini yenilemeye karar verdiği 6 Mayıs 2019 günü hafızalardan çıkmamalıdır.”
"14 milyarlık karadelik devraldık"
30 Haziran 2019’da iş başı yaptığında belediyenin kasasında, maaşları ödeyecek paranın dahi olmadığını söyleyen İmamoğlu, “Vadesi geçmiş 6 milyar liralık borç ve bizden önceki yönetimin yaptığı bütçeden kaynaklanan 7.9 milyar liralık bütçe açığıyla İBB’yi devraldık. Yani 14 milyar liralık acil kapatılması gereken bir karadelikle belediyeyi devraldık.” dedi. İmamoğlu ayrıca, kendilerine ödenmesi gereken 1 milyar liranın üstündeki nakit Maliye Makanlığı payının 23 Haziran Seçimi’nden 15 gün önce, kendilerinden önceki yönetime avans olarak verildiğini belirtti ve, “Madem kazanacağınızı biliyordunuz 31 mart’taki seçimleri niye tekrarlattınız?” dedi.
Göreve başladıktan sonra tasarruf tedbirleri uygulayarak bütçe açığını dengelediklerini söyleyen İmamoğlu, “1 yılda, İBB’nin en kıymetli hizmetlerinden birisi, israfa son vermek oldu. Bir avuç vakıf ve derneğe sağlanmış olan toplamda 700 milyonu bulan israfa son verdik. Hemen her birimimizde ve bağlı şirketlerimizde büyük tasarruflar yaptık. Bu sayede yeniden hizmet yapan ve borçlarını ödeyebilen bir yapıyı mümkün kılabildik. Bu sayede koronavirüs salgını başladığında koşullara uyum sağlamakta zorlanmadık” diye konuştu.
Koronavirüs salgını nedeniyle belediyenin gelirlerinin, planlı bütçeden 5 milyar, önceki yılın aynı dönemine göre ise 1.5 milyar geride olduğunu söyleyen İmamoğlu,” Aldığımız tasarruf tedbirleri ve etkin bütçe yönetimiyle giderlerimizi yöneterek neredeyse denk bütçe seviyesine gelmiş durumdayız. Bu tabloda bizi zorlayan en önemli faktör, ne yazık ki bizden önceki yönetimlerin belediyeye yükledikleri borçlar ve kredi geri ödemeleridir. İkinci önemli faktör, iktidar bloğunun uygulamaları ve ne yazık ki yaklaşımlarıdır. Kredi taleplerimiz konusunda kamu bankalarından kredi almamızın engellenmesidir” dedi.
"Hukuksuz şekilde bloke ettiğiniz o paraları serbest bırakın"
İBB’nin Ramazan ayında topladığı yardımların bloke edilmesiyle ilgili de konuşan İmamoğlu, “Salgın boyunca tek taraflı ısrar ve çabalarımıza rağmen ne yazık ki hükümetimizle normal ilişki kurma taleplerimize olumlu cevap alamadık. Ne yazık ki hükümetimiz bu büyük krizde bile bizlerle omuz omuza çalışmaktan uzak durdu. Tam tersine, toplumsal dayanışmayı harekete geçirmek istediğimiz kampanyamız yasaklandı. Vatandaşlarımız paraları burada bloke edildi. İçimi yakıyor, açık söyleyeyim. Vicdanları sızlatıyorsunuz. Yanlış yaptınız, O paraları serbest bırakın. Hala ihtiyacı olan vatandaşlarımıza, hukuksuz şekilde bloke ettiğiniz o paraları serbest bırakın, bir ekmeğe bile muhtaç olan insanlarımıza o parayı derhal ulaştıralım. Ne o yardımı alamayan, ne de bize o bağışı yapan vatandaşlarımız, sizlere hakkını helal etmiyor. Açık söyleyeyim, ben de etmiyorum” dedi.