BirGün'den Mustafa Mert Bildircin'in haberine göre; Ankara Çubuk’ta katıldığı asker cenazesinde saldırıya uğrayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Arnavutköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Dağ tarafından da hedef gösterildiği ortaya çıktı.
Dağ’ın, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda CHP Lideri’nin fotoğrafını kullanarak “Belediyelerimizi PKK’ya işgal ettirmeyeceğiz” yazdığı öğrenildi. 2014 yılından beri Arnavutköy İlçe Milli Eğitim Müdürü olarak görev yapan Mehmet Dağ, MEB’deki görevini ve eğitimci kimliğini unutarak 31 Mart’ta düzenlenen seçimler öncesinde sosyal medya hesapları üzerinden propaganda çalışmaları yaptı.
1 NİSAN’DA PAYLAŞILDI
İlçe Milli Eğitim Müdürü Dağ, 31 Mart’ta düzenlenen yerel seçimlerden bir gün sonra, kendisine ait bir sosyal medya hesabından Kılıçdaroğlu’nu hedef gösteren paylaşım yaptı. Hesabından, Kılıçdaroğlu’nun zafer işareti yapan fotoğrafını paylaşan Dağ, fotoğrafın yanına ise “Belediyelerimizi PKK’ya teslim etmeyeceğiz!” notunu kaydetti. Paylaşımın hemen altında da “Ver oyunu boz oyunu” yazıldı.
PAYLAŞIMI SİLDİ
Dağ’ın, Kılıçdaroğlu’nu PKK ile yan yana gösterdiği paylaşımını bir hafta sonra sildiği tespit edildi.
Kılıçdaroğlu’nu hedef gösteren İlçe Milli Eğitim Müdürü, Meclis gündeminde
CHP İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan, Arnavutköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Dağ’ın Kılıçdaroğlu aleyhinde ve halkı kin ve nefrete sevk eden sosyal medya paylaşımlarını Meclis gündemine taşıdı.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Aydoğan, “Bir devlet memurunun bir siyasi parti genel başkanına ‘terörist’ ithamında bulunması, terör destekçiliği ile suçlaması devlet memurluğu kanununa aykırı değil midir?” diye sordu.
Mehmet Dağ hakkında işlem yapılıp yapılmadığını soran Aydoğan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Tarafsızlık ve devlete bağlılık” başlıklı 7’inci maddesinin çiğnendiğine dikkati çekti.
TEHLİKELİ OLAYLAR YAŞANABİLİR
“Geleceğimizi emanet ettiğimiz kurumlarda görevli memurların toplumu ayrıştırıcı, kin ve nefrete teşvik edici ve incitici bir dil kullanmasının önüne geçmeyi hedefliyor musunuz? Bu konuda nasıl çalışmalar yapıyorsunuz?” diye soran Aydoğan, şunları kaydetti:
“Burada üzerinde durulması gereken iki konu var biri siyasilerin kullandıkları dil diğeri de hukukun ve yasaların layığı ile uygulanması. Maalesef ülkemizde iktidarın kutuplaştırıcı dili her alana sirayet etmiş durumda ve yine iktidar eli ile çiğnenen hukuk ve yasa tanımazlık bizi bugün bu sonuçları yaşamaya kadar getirdi. Bunun önüne geçilmezse toplumda ciddi travmalar yaratacak daha tehlikeli olaylar yaşanabilir.