Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın, "Türkiye, ulusal güvenliğine teşkil edecek her tür gelişmeye karşı her tür tedbiri almıştır ve bundan sonra da almaya devam edecektir. Bu Afrin'de olur, Münbiç'te olur, Azez'de olur Irak sahasında olur. Bu tehdit, ister PKK'dan gelsin ister PYD-YPG'den gelsin, ister DEAŞ'tan gelsin. Bunlara karşı bugüne kadar her türlü tedbiri aldığı gibi bundan sonra da kimseden icazet almadan yerini, zamanını ve şeklini kendisinin belirlemek suretiyle bu tedbirleri almaya devam edecektir" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, TRT World Research Center ve Bahçeşehir Üniversitesi Medeniyet Araştırmaları Merkezi (MEDAM) tarafından Conrad Otel'de düzenlenen '100 Yıl Sonra: Cihan Harbi Uluslararası Paneli'ne katıldı. İbrahim Kalın, panelin ardından çıkışta basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Kalın, ABD'den Suriye'ye yönelik yapılan açıklamalar (Suriye'de SDG güçlerine sınır birliği gücü kurulacak açıklaması) ve en son ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'un yaptığı açıklamalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kalın, "Bildiğiniz gibi geçen hafta koalisyon sözcülerinden bir tanesinin yaptığı açıklama üzerine bu konu kamuya mal oldu. Daha önce yaptığımız istişarelerde de biz ABD'ye Suriye sahasında PYD ve YPG'ye verdiği desteğin şekli, biçimi, zamanı ve boyutu ne olursa olsun yanlış politikalar olduğunu müteaddit defalar söyledik. Bu yapılan açıklamanın bir hakikat payı var ise kabul edilmesi hiçbir şekilde mümkün değil" dedi.
"SURİYE'NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE BALTA VURACAK, BUNU ADETA İMKANSIZ HALE GETİRECEK BİR ADIM"
Bu açıklamaların kabul edilememesinin iki temel sebepten dolayı olduğunu kaydeden Sözcü Kalın şunları söyledi:
"Bir, Türkiye'ye doğrudan tehdit oluşturacak yapılanmadır. İki, Suriye ile ilgili olarak Cenevre ve Astana süreçleri devam ederken, Suriye'nin toprak bütünlüğüne balta vuracak, bunu adeta imkansız hale getirecek bir adım olacak. Şimdi bizim bu tepkilerimiz üzerine, sadece biz de değil Rusya, İran, Irak, ki Irak Başbakanı da bu konuda tepkilerini dile getirdi; çünkü öngörülen sınır gücünün Irak sınırında da görev alması gibi bir şeyden bahsediliyordu. Fakat sayın Dışişleri Bakanımızın Amerikalı mevkidaşı ile yaptığı telefon görüşmesi, bizim diğer temaslarımız sonucunda böyle bir 'güç'ün olmayacağı, 'bunun yanlış ifade edildiğini, yanlış açıklama yapıldığı, yanlış kişilerin konuştuğunu' söyledi. Biz açıkcası bu süreci takip edeceğiz. Gerçekten söylendiği gibi böyle bir 'güç' oluşumunun söz konusu olmadığı mı, yoksa sahada bir takım hareketliliklerin olduğu, başka isimler altında yapılacağı şeklinde mi? Daha önce de PYD ve YPG'ye verilen desteği SPG ve SDG gibi isimleri altında bir meşrulaştırma çabası olduğunu gördük. Dolayısıyla burada benzer bir yola mı gidilecek yoksa gerçekten Türkiye'nin hassasiyetlerini Suriye sahasının gerçeklerini dikkate alarak bir değerlendirme mi yapılacak. Biz bunu yakından takip edeceğiz."
"ULUSAL GÜVENLİĞİNE TEŞKİL EDECEK HER TÜR GELİŞMEYE KARŞI TÜRKİYE HER TÜR TEDBİRİ ALMIŞTIR"
Yapılan açıklamanın dün MGK'da da ele alındığının altını çizen İbrahim Kalın, "MGK bildirisine de yansıtıldı. Bu oluşumdan bağımsız olarak, Türkiye, ulusal güvenliğine teşkil edecek her tür gelişmeye karşı her tür tedbiri almıştır ve bundan sonra da almaya devam edecektir. Bu Afrin'de olur, Münbiç'te olur, Azez'de olur Irak sahasında olur. Bu tehdit, ister PKK'dan gelsin ister PYD-YPG'den gelsin, ister DEAŞ'tan gelsin. Bunlara karşı bugüne kadar her türlü tedbiri aldığı gibi bundan sonra da kimseden icazet almadan yerini, zamanını ve şeklini kendisinin belirlemek suretiyle bu tedbirleri almaya devam edecektir" diye konuştu.
"AFRİN TARAFINDAN TÜRKİYE'YE DÖNÜK ATIŞLAR, TACİZLER VE SALDIRILAR VAR"
İbrahim Kalın'a Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın bugün Moskova'ya yaptıkları ziyaret de soruldu. Kalın, "Dün yapılan MGK'da sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla sayın Genelkurmay Başkanımız ve MİT Müsteşarımız bugün Moskova'ya gitmişlerdir. Ve şuanda görüşmelerini yapıyorlar. Sadece Afrin konusu değil Suriye sahasında yaşanan bütün hareketliliği ve gelişmeleri değerlendirmek üzere Rus mevkidaşlarıyla görüşmelerini yapıyorlar" dedi.
"Bildiğiniz gibi Afrin'de yaşanan gelişmeler var. Afrin tarafından Türkiye'ye dönük atışlar, tacizler ve saldırılar var" diyen İbrahim Kalın, "Bütün bunları önlemek için sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi Türkiye'nin sınır güvenliğini ileri bir noktada sağlamak amacıyla Afrin ile ilgili gerekli adımlar atılacaktır. Bunu yaparken Astana sürecinde yer alan paydaşlarımıza bunların istişarelerini yaparız. Kendilerinin bugün yapacağı görüşmeler neticesinde tabloyu daha net bir şekilde göreceğiz" ifadelerini kullandı.
"PYD VE YPG ASLA VE ASLA SURİYE KÜRTLERİ'Nİ TEMSİL ETMEZ"
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Türkiye'nin Afrin, Münbiç, Cerablus veya başka noktalarda kendi ulusla güvenliğini korumaya yönelik atacağı adımların asla Suriye Kürtleri'ne karşı bir hareket olmadığının altını çizdi. Terör örgütünün bunun propagandasını yapmaya çalıştığını aktaran Kalın, "PYD ve YPG asla ve asla Suriye Kürtleri'ni temsil etmez. Orada PKK'nın YPG ve PYD'nin ideolojisini benimsemeyen terör faaliyetlerine karşı çıkan ve bundan da mağdur olan da Kürtlerdir" şeklinde konuştu.
ABD'NİN SON AÇIKLAMASI OLASI AFRİN OPERASYONUNU ETKİLER Mİ? SORUSU
Bir gazetecinin "ABD'den yapılan son açıklama, (Sınır gücü oluşturulmuyor) olası Afrin operasyonunu etkiler mi?" şeklindeki soruya ise Sözcü Kalın, "Bunlar baştan beri iki ayrı konuydu. Amerikalılar, Afrin'in onların operasyon alanı içerisinde olmadığını ifade ettiler. Afrin meselesi bizim ulusal güvenliğimizle ilgili bir konudur. Amerikalılar veya başkalarının açıklamalarından ziyade ulusal güvenlik öncelikleri bizim karar mekanizmamız için belirleyici bir unsudur" şeklinde yanıtladı.
DHA