Rapora göre şehirde yüksek eğitimli kadınların sayısı 2014’ten 2021’e yüzde 64,4 artışla 528 binden 868 bine yükseldi. Araştırmada ücret yetersizliğine, çalışma saatlerinin uygunsuzluğuna ve terfi olanaksızlığına kadınların erkeklere kıyasla daha fazla maruz kaldıkları görülüyor.
Rapor, İSPER liderliğinde; İBB Bölgesel İstihdam Ofisleri(BİO), Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM), İstanbul Planlama Ajansı(İPA) ve Remind Araştırma Şirketi ortak çalışmasıyla hazırlandı. İstanbul İş gücü Piyasasında 2014-2022 döneminde meydana gelen gelişmeler ve ortaya çıkan sorunlar, Türkiye İş gücü Piyasası ile karşılaştırmalı olarak incelendi.
‘İşsizlik oranı artıyor’
İstanbul’da eğitim durumu ve işsizlikle ilgili çarpıcı verilerin yer aldığı raporda eğitimli kadınlarda işsizliğin arttığı tespit edildi. Şehirde yüksek eğitimli kadınların sayısı 2014’ten 2021’e yüzde 64,4 artışla 528 binden 868 bine yükseldi. Rapora göre eğitimli kadınların iş bulmaları zaman içinde giderek güçleşti. Yüksek eğitimli işsiz kadınların toplam kadın işsizler içindeki payı yüzde 43,2 gibi bir seviyede. Erkeklerde ise bu pay yüzde 21,8. Uzun süreli işsizlik oranları toplam işsiz kadınlarda yüzde 40,6, erkeklere yüzde 30,9 kıyasla daha yüksek. Sonuç olarak İstanbul’daki genç kadın nüfusun eğitim düzeyi artarken, işsizlik oranları da artıyor.
‘Her 8 kişiden 1’i kayıt dışı’
Rapora göre kayıt dışı çalışma sorunu da devam ediyor. İstanbul’da istihdamdaki her 8 kişiden 1’i SGK kaydı olmadan çalışıyor. Araştırma sonucuna göre yüzde 87,5’i kayıtlı, yüzde 12,5’i kayıt dışı.
İstanbul’un çalışan kadın ve erkek iş gücünün işten memnun olmamasının ortak ve en büyük nedeni ise gelir yetersizliği. Araştırmaya göre her altı çalışandan biri işinden memnun değil. Tüm çalışanlarda işten memnuniyetsizlik oranı yüzde 17,4 iken bu oran kadınlarda yüzde 16,5, erkeklerde yüzde 17,8. İşinden memnun olmayanlar, daha iyi bir iş bulamayacaklarını düşünmeleri sebebiyle başka bir iş arayışına girmediğini belirtiyor. Araştırmada ücret yetersizliğine, çalışma saatlerinin uygunsuzluğuna ve terfi olanaksızlığına kadınların erkeklere kıyasla daha fazla maruz kaldıkları görülüyor.