İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi'nde, Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar'ın görevden alınması protesto edildi. CHP Grup Başkan Vekili Ertuğrul Gülsever'in, "Bundan sonra bazı şeyleri mecliste söylemenin hiçbir anlamı kalmadı. Bazı şeyleri halka anlatmanın yolunu bulacağız" şeklindeki konuşmasının ardından CHP'li meclis üyeleri oturumu terk etti.
AKP Grup Başkan Vekili Temel Başalan ise "Bu konunun fitilini ateşleyen CHP'li milletvekilleridir, teşkilat mensuplarıdır." dedi.
İBB Meclisi'nin Ocak ayı oturumu, CHP'li meclis üyelerinin protestosu ile başladı. İBB CHP Grup Başkan Vekili Ertuğrul Gülsever, Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar'ın görevden alınmasına tepki gösterdi. Gülsever'in konuşmasının ardından CHP'li meclis üyeleri oturumu terk etti. CHP'li meclis üyeleri, geçtiğimiz ay da Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi'nin görevden alınması üzerine İBB Meclisi'ni terk etmişti.
Gülsever, şunları söyledi:
KHK'LAR NEREYE KADAR GİDECEK?
Artık herhalde bundan sonra, bugün bu hafta yaşadığımız olumsuzlukları dile getirmek zorunda kalacağız. Bildiğiniz gibi yine bir belediye başkanımız ve meclis üyesi bir arkadaşımız görevden uzaklaştırıldı. Artık KHK'larla yönetilen bir devlet anlayışı maalesef ülkemizde hâkim durumdadır. Bu nereye kadar gidecek? Nasıl olacak? Arkadaşlarımız, belediye başkanları, sizin arkadaşlarınız, seçilenler, halkın oyuyla gelenler, her ay bir bir görevden alınıyor, uzaklaştırılıyorlar. Bu arkadaşlarımızın bir hataları, kusurları, yanlışları olabilir. Onların hiçbir tanesini kalkıp 'şöyleydi, böyleydi' diye savunmak istemiyoruz. Biz meselenin özü ile ilgileniyoruz.
SEÇİMLE GELEN, SEÇİMLE GÖNDERİLMEİL
Eğer insanların hataları, suçları varsa, bunların görüşüleceği yerler bağımsız mahkemelerdir. Bu mahkemelerde, eğer üzerilerinde bir suç varsa, bağımsız yargıçlar, bilgileri incelerler, tartışırlar. Belgeleri, bilgileri toplarlar. Bunlar çerçevesinde eğer suçlu bulunurlarsa, o zaman kanunun emrettiği bir şekilde yargılanır, o zaman cezalandırılırlar. Ama bunların hiçbirisi tartışılmadan, 'şöyle dediler, böyle dediler, iddialar var' gibi bir akılla, anlayışla, bu hâle getirilmesi sürdürülebilir değildir. Bunu doğru bulmuyoruz, kabul etmiyoruz. Seçimle gelenlerin, mutlaka seçimle gönderilmelerinin bir zaruret olduğunu düşünüyoruz. Bu anlayışı bir kez daha protesto ediyoruz.
UYARI OLARAK TOPLANTIYA KATILMIYOÂDILAR
Arkadaşlarımızla birlikte, geçen sefer yaptığımız gibi, uyarı olsun diye bugünkü meclis çalışmasına da, bu toplantının devamı sonrasın da katılmayarak tavrımızı göstereceğiz. Bunların son bulmasını diliyorum. Bundan sonra zamanında yapılacak bir seçimde, kim değiştirilecekse, bir tek iradenin değil, halkın iradesi kimi değiştirmek istiyorsa onun değiştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
AKP: FİTİLİ CHP'Lİ MİLLETVEKİLLERİ ATEŞLEDİ
Daha sonra kürsüye gelen AK Parti Grup Başkan Vekili Temel Başalan, şöyle konuştu:
Aslında geriye dönerseniz, buraya nasıl gelindi? Hatırlayın, CHP milletvekilleri, teşkilat mensupları bizzat Sayın Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar hakkında açıklamalar yaptı. Hırsızlık, rüşvet, adam kayırma, FETÖ/PDY mensubu diye Murat Hazinedar hakkında açıklamalar yaptılar. Murat Bey'in bunlara ilişkin açıklamalarını da Beşiktaş Belediye Meclisi'nde herhalde herkes gördü. Kamuoyu bunu yakinen takip etti. Orada da Murat Hazinedar, kendi milletvekilleri, partisinin ilgilileri hakkında ağza alınmayacak şekilde küfür ve hakaretlerde bulundu. Bununla ilgili birçok milletvekili sosyal medyasında bunu paylaştılar. İçişleri Bakanlığının gerekçesinde de gözüküyor ki, bu konunun fitilini ateşleyen CHP'li milletvekilleridir, teşkilat mensuplarıdır. Hırsızlıkla, yolsuzlukla ilgili, rüşvet iddiaları ile ilgili ve FETÖ/PDY yapılanmasına mensup olmakla ilgili ilk şikayetleri kendileri yaptı. Dolayısıyla bakanlık da bu şikayetleri değerlendirerek, en son geçen hafta içerisindeki almış olduğu kararı valiliğe gönderiyor ve ilgililere tebligat yapılıyor.
Bu bir hukuki karardır. Beşiktaş Belediye Başkanı da Ataşehir Belediye Başkanı'nın yapmış olduğu gibi İçişleri Bakanlığının almış olduğu bu karara itirazda bulunabilir. Hukuki karara hereksin saygı göstermesi gerekir.
CHP: BAZI ŞEYLERİ MECLİS'TE SÖYLEMENİN ANLAMI KALMADI
Daha sonra yeniden söz alan Gülsever, "Bir suç varsa, bu suçun görüleceği yer devletin mahkemelerdir. Bir suç vardır ya da yoktur diye bugünden kalkıp da bir yargıda bulunma hakkına sahip değiliz. Eğer gerçekten bir suç varsa, buna karar verecek olan, mahkemedir. Mahkeme kararını verir. Siyasiler o karara uyar. Mahkemenin yerine kendisini koyup siyasilerin karar vermesini doğru bulmuyorum. Anlaşılıyor ki, siyaseti buralarda yapamayacağız. Siyaseti yapabilmenin yolu, halka gitmektir. Halkın bize verdiği görevi yerine getirmek istiyorsak, bundan sonra bazı şeyleri Meclis'te söylemenin hiçbir anlamı kalmadığını anladığımız için, bütün görevlerimizi sürdürmeye devam edeceğiz; ama bazı şeyleri halka anlatmanın yolunu bulacağız." dedi.