İBB Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Buğra Gökçe: Başarımızın eşi benzeri yok

İBB Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Buğra Gökçe, 100’den fazla üye ülkenin olduğu Uluslararası Toplu Taşıma Konferansı’nda konuştu. Gökçe, merkezi hükümetin salgın döneminde toplu ulaşım sübvansiyonu yapmadığını ve belediyelerin son dönemde artan akaryakıt fiyatlarından kaynaklı yükü, halka aktarmamak için mali kısıtlara rağmen çok büyük bir sorumluluk üstlendiğini söyledi.

Uluslararası Toplu Taşımacılar Birliği'nin (UITP) her sene düzenlemiş olduğu Toplu Taşıma Konferansı; bu yıl “Avrasya Bölgesinde Pandemi̇ Sonrası Mali̇, İşletme ve İş Sürekliliği” teması ile İstanbul’da düzenlendi.

Burada konuşma yapan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Buğra Gökçe, İstanbul'daki toplu taşıma ve ulaşımın geleceğiyle ilgili bilgilendirmelerde bulundu.

'Başarımızın eşi benzeri yok'

Merkezi hükümetin pandemi döneminde diğer hükümetlerden farklı olarak toplu ulaşım sübvansiyonu yapmadığını ve belediyelerin son dönemde artan akaryakıt fiyatlarından kaynaklı yükü, halka aktarmamak için mali kısıtlara rağmen çok büyük bir sorumluluk üstlendiğini belirten Gökçe, 'İstanbul Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planı’nda 9 hedefleri olduğunun altını çizdi.

1885 yılında kurulan, 1900’den fazla üyeye sahip 100’den fazla ülkenin mensubu olduğu Uluslararası Toplu Taşıma Konferansı’nda konuşan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Buğra Gökçe şu değerlendirmede bulundu:

“Tüm dünyada salgın döneminde merkezi otoriteler toplu ulaşım operatörlerini sübvanse ederek ayakta tuttu. İstanbul’da ise İBB, bu sübvansiyonu öz kaynakları ile sağladı.

'Portekiz nüfusu kadar insan toplu taşıma kullanıyor'

İstanbul, toplu taşıma konusunda hayata geçirdiğimiz ve üzerinde çalıştığımız, geleceğe yön verecek uygulamalarla dünyada referans olarak görülüyor. İstanbul’da toplu ulaşımın yüzde 57’si kara yolu, yüzde 40’ı raylı sistem, yüzde 3’ü deniz yolu ulaşımı ile sağlanıyor. Toplam günlük yolculuk sayısı yaklaşık 12 milyon. İstanbul ve belediyelerimizin başarısının eşi benzeri yok. Her gün Portekiz nüfusu kadar insan İstanbul’da toplu taşıma kullanıyor. Raylı sistemlerle günlük yolculuk sayısı ise 3 milyonu yani Atina nüfusunu geçiyor. Bu ölçeğin yarattığı avantajla 21’inci yüzyılda örnek alınacak devrimin eşiğindeyiz. Bu kadar çok insanın katıldığı, talepte bulunduğu ve çözüm bulunması gereken bir deney yok. Sayın Başkanımız Ekrem İmamoğlu ile birlikte toplu taşımada ürettiğimiz yöntemler yepyeni bir dönemin habercisi.

İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu, ‘Raylı Sistemlerde Büyük Hamle’ vizyonunda İstanbul’un ulaşım sorununa yeni bir anlayış ve çözüm getirdi. İBB olarak hedefimiz, raylı sistemleri İstanbul’da ulaşımın omurgası haline getirmek.

Yeni raylı sistem yatırımlarımız ve bütçemizden ödemesini yaparak Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan devralacağımız hatlarla kentimizde raylı sistemlerde yolculuk sayısı günde 6 milyona ulaşacak. Ayrıca, otobüs, metrobüs gibi lastik tekerlekli taşıma araçları ve deniz ulaşımını, raylı sistemleri tamamlayacak şekilde planlıyor ve geliştiriyoruz.

Dünyada nüfusu 16 milyonu geçen ilk sürdürülebilir kentsel hareketlilik planı

'İstanbul Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planı’nı bu vizyonla hazırladık. Bu Plan, sadece Türkiye’de bir ilk olmakla kalmıyor; dünyada da nüfusu 16 milyonu geçen mega bir kentte yapılan ilk Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planı.

Planın 9 ana hedefi var:

  • Erişilebilir, ödenebilir, entegre ve kapsayıcı
  • Çevresel olarak sürdürülebilir
  • Ekonomik olarak sürdürülebilir ve dayanıklı
  • Güvenliği artırılmış
  • Trafik sıkışıklığını ve otomobil bağımlılığını azaltan
  • Toplu ulaşımı teşvik eden
  • Yürüyüş ve bisiklet gibi aktif türleri teşvik eden
  • Kompakt ve çok merkezli gelişmeyi destekleyen
  • Verimli bir kentsel lojistik sistemine sahip olan ulaşım sistemi.

Sıfır salınım

İstanbul, giderek derinleşen iklim krizinden en çok etkilenecek şehirler arasında yer alıyor. Bu da iklim değişikliğinden kaynaklı aşırı hava olayları, sel, kuraklık, deniz seviyesindeki yükselme, yağış rejimindeki değişiklikler gibi olası risklerle karşı karşıya olduğumuz anlamına geliyor.

Kentimizin geleceğine dönük planlamayı, birbirleriyle ilişki içindeki sistemlerin iklim değişikliğinin etkileriyle baş edebilme ve değişen iklime uyum kapasiteleri doğrultusunda yapmak, bu sistemlerin sürdürülebilirliği açısından kritik önemde.

2040 yılında yüzde 47 raylı sistem kullanımı hedefi

İklime bağlı tedbirlerin alınması için toplu ulaşım alanında da büyük hedeflerimiz var. İBB İklim Değişikliği Eylem Planı çerçevesinde raylı sistem ağının genişletilmesiyle 2040 yılında raylı sistem kullanım oranının yüzde 47'ye çıkarılmasını hedefliyoruz.

Üstüne, otobüs ve metrobüslerin hibrit ve nihayetinde elektrikli araçlara dönüştürülmesi ile 2040’ta karbon emisyonlarının %60 azaltılması, 2050’de ise toplu ulaşımda 0 salınım hedefleniyor.

İstanbul’da toplu ulaşımın geleceğine dair hedeflerimizi belirlemeden önce, alanda uzman akademisyenler, sektör temsilcileri ve sivil toplum kuruluşlarıyla Sürdürülebilir Ulaşım Kongresi ile Lastik Tekerlekli Ulaşım Çalıştayı’nı düzenledik.

844 kilometrelik raylı ağ

Bu iki buluşmada aldığımız kararları şöyle sıralayabilirim;

● Öncelikle; İstanbul’da ilk etapta ihtiyaç duyulan 5.000 taksinin en az 500 adedi engelli erişimine uygun olacak.

● Minibüsler ve taksi dolmuşlar İstanbulkart entegrasyonuna dahil edilerek planlama süreçlerimiz etkin ve verimli hale getirilecek. Ayrıca vatandaşlarımız elektronik biletle kesintisiz yolculuk yapabilecek.

● Minibüs güzergahları otobüs ve metrobüs ve raylı sistem hatlarını besleyecek şekilde revize edilecek.

● İstanbul bir deniz kenti olmasına rağmen, deniz yolu ulaşımının toplu ulaşım içindeki payı düşük. Bunu artırmak için; karayolu ulaşım türleri ve raylı sistemler ile entegre yeni toplu ulaşım ve arabalı feribot hatları ile ekonomik ve hızlı yeni deniz araçları sisteme dahil edilecek.

● Raylı sistem projelerini yeniden ele aldık; güzergah analizlerini elden geçirdik ve İstanbul’un uzun vadeli raylı sistem planlarını güncelledik. Bu kapsamda hedefimiz; 2029’da 651,4 km raylı sistem hattına ulaşmak. Daha uzun vadede ise şehrin ihtiyacı olan 844,5 km’lik raylı sistem ağı kurmayı planlıyoruz.

● Dünyada bugün, aynı anda en çok metro inşaatının devam ettiği şehir İstanbul.

● Kentimizde 8 metro, 1 füniküler, 1 tramvay olmak üzere inşaatı devam eden 10 raylı sistem İBB olarak bizim sorumluluğumuzdadır. Yapımı devam eden bu 10 hattın 2025’te tamamlanmasını ve İstanbul’un raylı sistem uzunluğunun 470 km’ye ulaşmasını hedefliyoruz. Biz buna ‘Metroda Büyük Atılım’ diyoruz.

● Bütün ulaşım araçlarının birbiriyle entegre bir şekilde çalışması hedefimiz doğrultusunda, raylı sistemleri kıyıya ulaştırarak İstanbul’un iki yakasını birbirine bağlayacak füniküler yatırımlarını önemsiyoruz.

● F4 Rumeli Hisarüstü-Aşiyan Füniküler Hattı bunlardan ilki. Bu yıl hizmete girecek ve Şehir Hatları’nın Aşiyan İskelesi ile entegre olacak. Buradan da Boğaz’ın Anadolu kıyısına deniz seferleri düzenlenecek.

● Bunu, İstinye-Maslak Füniküler Hattı takip edecek.

Güzel bir gelişmeyi paylaşmak istiyorum:

İstanbul, UITP’nin iki yılda bir gerçekleştirdiği, dünya çapında 3500 zirve katılımcısı ve yaklaşık 15.000 fuar ziyaretçisine ev sahipliği yapan UITP Zirvesi etkinliğine geçtiğimiz aylarda aday oldu.

2025 ve 2027 UITP Zirvesi için, Cenevre, Viyana ve Hamburg ile birlikte finale kalan 4 kentten biriyiz.

İstanbul, sadece Türkiye’de değil, bölgesinde de toplu ulaşımda lider konumdadır. Hem yaptıklarımız hem de İstanbul’un toplu ulaşımdaki gelişim alanı düşünüldüğünde, bu zirveye ev sahipliği için İstanbul’un en doğru aday olduğuna inanıyoruz.

Kıtaları birleştiren İstanbul’da bugün dünya toplu ulaşım otoritelerini ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz. Sizleri 2025 ve 2027 UITP Zirvesi’nde de kentimizde misafir etmekten memnuniyet duyacağız."

Türkiye Haberleri