Silahlı terör örgütü FETÖ/PDY’nin “mülkiye yapılanması” davasında eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ile eski İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’ın da yargılandığı davanın karar duruşması, Yargıtay'ın bozmasının ardından dün yapıldı. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmaya sanıkların avukatları katıldı.
'Mutlu ile Çapkın’a beraat'
Duruşmanın sonunda kararını açıklayan mahkeme heyeti, Hüseyin Avni Mutlu, Hüseyin Çapkın ile eski Artvin ve Hakkari Valisi Necmettin Kalkan’ın ayrı ayrı beraatlarına hükmetti. Mahkeme, eski Şanlıurfa Valisi Yusuf Yavaşcan’ı ilk yargılamada, “Silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan verdiği 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, hakkında yeni bir iddianame düzenlenmiş olan eski Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Murtaza Balcı ve eski Muğla Valisi Fatih Şahin’in Covid-19 şüphesiyle de raporlu olmaları nedeniyle, yargılamanın sürüncemede kalmaması adına dosyalarının ayrılmasına karar verdi.
Davanın geçmişi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ’nün “mülkiye” yapılanmasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve eski İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’ın da aralarında bulunduğu 11 vali ve kaymakam hakkında 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet ve değişen oranlarda hapis cezaları talebiyle dava açılmıştı.
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılamanın sonunda, 9 Şubat 2018 tarihinde verilen kararda eski İstanbul Valisi Mutlu, “Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapse çarptırılmıştı. Eski İstanbul Emniyet Müdürü Çapkın ise aynı suçtan 2 yıl 1 ay hapis cezası almıştı.
Mahkeme, eski Muğla Valisi Fatih Şahin, eski Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Murtaza Balcı, eski Rize ve Çorum valisi Nurullah Çakır’ı, “Silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırırken, eski Şanlıurfa Valisi Yusuf Yavaşcan’ı aynı suçtan 8 yıl 1 ay 15 gün hapse çarptırmıştı.
Eski Bağcılar Kaymakamı Erdal Çakır’a, “Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan 5 yıl hapis cezası veren mahkeme, eski Artvin ve Hakkari Valisi Necmettin Kalkan’a aynı suçtan 4 yıl 2 ay hapis cezası vermişti. Mahkeme, diğer sanıklar Feyzullah Özcan, Haluk Nadir ile Yılmaz Kurt’un ise beraatlarına karar vermişti.
İstinaf aşaması
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, yaptığı dosya incelemesinde yerel mahkemenin verdiği kararlarda usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını ve ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu kaydederek verilen cezaları onamıştı.
Yargıtay süreci
Bölge Adliye Mahkemesi’nin, yerel mahkemenin kararını onamasının ardından ceza alan 8 sanık yönünden başlayan Yargıtay süreci 2021 yılında sonuçlandı. Yargıtay, yerel mahkemenin verdiği ve istinafın onadığı kararı, Necmettin Kalkan bakımından yaptığı değerlendirmede, FETÖ’nün hiyerarşik yapısına dahil olduğuna, eylemlerinin süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gösterdiğine dair yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığını belirtti. Yargıtay, Kalkan’ın FETÖ’nün operasyonel eylemlerinden sonra örgütsel nitelikte eylem ve faaliyeti tespit edilemediğini ve eylemlerinin örgüte sempati düzeyinde kaldığını bu nedenlerle atılı suçtan beraat etmesi gerektiğine karar verdi.
Yerel mahkemenin, Hüseyin Avni Mutlu yönünden verdiği kararı değerlendiren Yargıtay, Mutlu’nun 2012 yılında FETÖ elebaşı ile telefonla görüşmesini, 2012 yılında silahlı terör örgütünün kamuoyunda cemaat olarak bilinmesi ve sanığın savunmasının aksini ispatlayacak herhangi bir delil bulunmadığını kaydetti. Yargıtay, Mutlu’nun tanık beyanlarına göre de örgüte yardım kapsamında herhangi bir faaliyetinin tespit edilemediğini bu nedenle beraat kararı verilmesi gerektiğini belirtti.
Hüseyin Çapkın bakımında değerlendirme yapan Yargıtay, Çapkın’ın dosya kapsamı ve tanık beyanlarına göre örgüte yardım ettiğine dair herhangi bir faaliyetinin tespit edilemediği gerekçesiyle beraatına karar verilmesi gerektiğine hükmetti.