Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Başbakan Binali Yıldırım'ın bedelli askerlik açıklamasını değerlendirerek, 'Bizim hepimizin farklı düşüncesi olabilir, ama Sayın Başbakanımız bu konuya 'müspet bakıyorum' dedikten sonra hükümetimiz bu konuyu mutlaka değerlendirecektir' dedi.
Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, bir dizi gezi ve incelemelerde bulunmak üzere Ardahan’a geldi. Vali Mehmet Emin Bilmez’i makamında ziyaret eden Fikri Işık, burada gazeteciler sorunlarını yanıtladı. Başbakan Binali Yıldırım’ın bedelli askerlik konusundaki açıklamasını değerlendiren Fikri Işık "Bizim hepimizin farklı düşüncesi olabilir, ama Sayın Başbakanımız bu konuya 'müspet bakıyorum' dedikten sonra hükümetimiz bu konuyu mutlaka değerlendirecektir. Bu konuda hükümetimizin yaptığı değerlendirme sonucunda cumhurbaşkanımızın gıyasetinde alınacak karar, hepimiz için geçerli bir karar olacaktır" dedi.
Gündeme ilişkin açıklamalarda da bulunan Fikri Işık, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Abdullah Bey ülkenin cumhurbaşkanlığını yapmış, Ak Partinin kuruluşunda bulunmuş, Dışişleri Bakanlığı, Başbakanlık ve en son Cumhurbaşkanlığı yapmış olan bir şahsiyettir. Biz isterdik ki Abdullah Beyin isminin Ak Parti'den başka hiçbir şekilde anılmaması, ama siyasette su akar yatağını bulur. Siyasette mühendislik hesaplarının çalışmadığı çok bellidir. Mühendislik projelerinin siyasette daha önce denendiğini biliyoruz, ama siyasetin kendi bir doğası var. Siyasetin tabii bir akışı var. Bu tabii akışın dışındaki her proje akamete uğramaya mahkumdur. Bugün Abdullah Bey'in üzerinde oluşturulan projenin de akamete uğraması kaçınılmaz. Biz tabi kendi yolumuza devam ediyoruz. Biz kendi adayımıza güveniyoruz. CHP’nin ve diğer partilerin hangi adayı çıkartacağı bizim için önemli değil. Kendine güvenenin başkasının adayına göre hesap yapması olur mu? Bizim şu anda maçın tek favorisi diyebileceğimiz bir adayımız var. Dolayısıyla muhalefet ve diğer partiler hangi projeleri üretirseler üretsinler, milletin zorlama gördüğü projeleri, milletin desteğinin olmayacağını çok iyi biliyoruz. Türk siyasi hayatı bu tip zorlama projelerin sonuçlarını çok çok iyi biliyor. Siyasi tarihimizde bunun çok sayıda zengin örnekleri var. Birilerinin topluma nasıl dayatıldığı, toplumun bu dayatmaları kabul etmediğini fevkalade iyi bilen bir ülkeyiz. Bu taleplerin tavandan değil de tabandan gelmesi halinde başarı ancak gelir. Son dönemlerde Abdullah Bey ile ilgili ortaya konulan tablo, tabandan gelen bir talep değil, aksine 'Tayyip Erdoğan’ın önünü keseriz' anlayışının oluşturduğu bir mühendislik çalışması. Ama bunun akamete uğraması kaçınılmazdır ve akamete uğradı.