Haytap, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Başıboş köpek sorunu yoktur. Başıboş köpeklerin sorunları vardır. Hatta başıboş cahil ve cahilliğinden cüret alan insan sorunu vardır" şeklinde sert bir mesaj paylaştı.
Haytap, sokaklardaki hayvanların varlığının sorumluluğunu sadece sivil toplum kuruluşlarına (STK) değil, etkin bir şekilde görevlerini yerine getirmeyen, motivasyonu düşük, vizyonsuz ve sorumsuz kamu görevlilerine yükleyerek sert bir eleştiri getirdi. Ayrıca, sokaklardaki köpek sayısının azalmasında gönüllülerin büyük fedakarlıklarının etkili olduğunu belirterek, gönüllülerin bakanlıkla uyumlu bir şekilde çalışmalarına rağmen haksız yere suçlandığına dikkat çekti:
"HAYVANLARA YÖNELİK SALDIRILARIN SAYISI, HAYVANLARIN İNSANLARA SALDIRI SAYISINDAN DAHA YÜKSEKTİR"
"Bizler, mancacıların olduğu, eşeklere tatil izni verildiği, yaban hayvanlarının dağlarda padişah emriyle beslendiği, Hayırsızada'ya giden köpekleri engellemek için gemileri basan bir kültürden geliyoruz. Batının saçma sapan kopyalama kültürüne aşık insanların yönlendirmesiyle, onların sorunlarını çözemeyiz."
Biz Haytap olarak ülke genelinde gerçekleştirdiğimiz kısırlaştırma çalışmaları, kurduğumuz ameliyathaneler ve sahip olduğumuz demirbaşlar gibi adımlarla, bu alanda faaliyet gösteren diğer sivil toplum kuruluşlarının yapmadığı işleri üstleniyoruz. Ancak, batıdan kopyalanan saçma sapan kültürün etkisi altında olanlarla, sorunlarını çözemeyiz. Biz sokaklarda kontrolsüz hayvanlar istemiyoruz, ancak çözüm hapishane benzeri bakımevleri kurmak veya sahayı bilmeden akıl vermek değildir! denildi.
Haytap'ın açıklamasında şu ifadeler yer aldı: "Hatta bu, tek bir çalışma yapmadan, para veya emek harcamadan, farkındalık çalışmaları yapmadan sadece eldeki cep telefonundan tıklayıp tıklatarak zavallı hayatları söndürmek değildir. Suçlama yaparken ya da çözüm önerirken uzaktan bakarak verdiğiniz ilaçla hastayı tedavi edemezsiniz. Sokak hayvanlarını hapishanelere tıkarak da bir çözüm yaratamazsınız. Aynı enerjiyi musluğu kapatmaya harcamadığınız sürece tüm ülkeyi hapishane yapmanız, yine sorunu çözemeyeceğinizi anlarsınız. Petshoplarda ve internet üzerinden hayvan satışını engellemediğiniz, üretim çiftliklerini durdurmadığınız sürece, dört duvar hapishaneler yapıp 'gözümden ırak olsun, cehenneme direk olsun' anlayışıyla da köpek sendromunuzu yenemezsiniz.
TARİHİN YÜZ KIZARTAN HAYVAN SÜRGÜNÜ HAYIRSIZ ADA ÖRNEĞİYLE DERS ALALIM
Hayırsızada'da 80 bin köpek öldürülmesine rağmen bugün hala İstanbul sokaklarında köpek olması, hala bir ders almadığınızı gösteriyor. Bu arada unutmayın ki bir zamanlar sizin gibi nefretle bakıp hayvanlardan korkan birçok kişi, ileriki yıllarda en fazla hayvan besleyen, koruyan, sahiplenen ve rasyonel akılla bilimsel çözüm üreten insanlar olmuştur. İleride bu yaptıklarınızdan, söylediklerinizden bugünlere bakarak, sizler de pişman olabilirsiniz.”