Samsun'da hastanede tedavi gören 53 yaşındaki emekli hemşire Emine Görgülü'nün bağışlanan organları 6 kişiye umut olmuştu. Emekli hemşirenin ardından organ naklinin önemi bu kez de eski sporcu ve eski milletvekili Bennur Karaburun Ateş'in nakil sayesinde ayaklarını oynatabilmesiyle görüldü.
Bursa'da 28 yıl önce geçirdiği trafik kazası nedeniyle omurilik felci olan eski milletvekili Bennur Karaburun Ateş, epidural stimülasyonu (omurilik ağrı pili) ve kök hücre nakli operasyonuyla, kollarını ve ayaklarını oynatmaya başladı.
2 DÖNEM MİLLETVEKİLLİĞİ YAPTI
Yüzme ve su topu sporlarıyla 7 yaşından 23 yaşına kadar ilgilenen, su topunda 3 yıl üst üste gol kraliçesi olan ve Türkiye dereceleri bulunan Ateş'in hayatı, 1996'da bir firmanın imalat müdürlüğü yaptığı dönemde geçirdiği trafik kazasıyla değişti.
Kazanın ardından yaklaşık 6 ay yoğun bakımda kalan ve omurilik felci olan, TBMM 25. ve 26. Dönem AK Parti Bursa Milletvekili olarak görev yapan 51 yaşındaki Ateş, yıllardır kaybettiği bazı vücutsal fonksiyonların geri kazanımı için mücadele ediyor.
Tekerlekli sandalyeyle yaşamını sürdüren Ateş, son olarak omurilik yaralanması sonucu kaybettiği fonksiyonların yeniden kazanılmasına yardımcı olmayı amaçlayan özel tedavi yöntemi epidural stimülasyonu ve kök hücre nakli operasyonu geçirdi.
"YILLARCA HEP UMUTLA BEKLEDİM"
Yurt dışı kaynaklı bu teknolojiyle İstanbul'da ameliyat edildikten sonra kollarını ve ayaklarını oynatma gibi bazı fonksiyonlarını geri kazanmaya başlayan Ateş'in tedavisi Bursa'daki özel bir hastanede sürüyor.
Bennur Karaburun Ateş, felç geçirdikten sonra bunun hiçbir tedavisi olmadığına dair olumsuz yargılar duyduğunu, buna inat mücadelesine hep devam ettiğini söyledi.
Çeşitli tedavi yöntemleri denediklerini ancak istedikleri sonuçları alamadıklarını belirten Ateş, "İnancımı hiçbir zaman kaybetmedim. Derdi veren Rabbim derman mutlaka vermiştir. Yıllarca hep umutla bekledim." dedi.
"BEL KONTROLÜM GELMEYE BAŞLADI"
Ateş, ablasının sosyal medyada gördüğü epidural stimülasyonu ve kök hücre nakli tedavisi için Opr. Dr. Aslıhan Çevik Baran ile görüştüklerini dile getirdi.
Birbirlerini tamamlayan bu yöntem için eşinin desteğiyle testlerini yaptırdıklarını ifade eden Ateş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ameliyatın üzerinden 2 ay geçti ve çok güzel ilerlemeler kaydetmeye başladım. Daha önce yapamadığım hareketlerimin geri geldiğini görünce çok şaşırıyorum. Acaba ben bunu yapabiliyor muydum, yapamıyor muydum diye kendimle çeliştiğim oluyordu. Bel kontrolüm gelmeye başladı, oturmam düzelmeye başladı. Normalde sabah namazını sırtımı dayayarak kılardım. Sırtımı dayamadan kendi başıma namazımı kılmaya başladım. Bu benim için çok anlamlıydı, oturma dengemin yerine geldiğinin göstergesiydi."
TEDAVİNİN YERLİ İMKANLARLA YAPILMASI BAŞKA HASTALARI DA KURTARACAK
Ateş, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'la yaptığı görüşmede tedavi süreciyle ilgili bilgi verdiğini anlattı.
Kurtulmuş'un, "Neden yerli ve milli olmasın, neden biz bunu üretemeyelim." demesi üzerine Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'ndan randevu aldığı bilgisini verdiğini ifade eden Ateş, şunları kaydetti:
"Sağlık Bakanı'mızla görüşmeye milletvekillerimiz Mustafa Esgin ve Mehmet Ali Cevheri ile gittik, doktorumuz Aslıhan Hanım da eşlik etti. Sağlık Bakanı'mıza durumu anlattık. O da gerçekten bu duruma çok inandı, çok kıymetli buldu. Aslıhan Hoca'ya 'İki senelik zaman veriyorum size' diye söyledi. İnşallah daha kısa zamanda yapılır. Böyle gayretli bir şekilde ne kadar çabuk olursa, ne kadar çok insana ulaşabilirsek o kadar iyi olur düşüncesiyle tabii bunun yerli ve milli olması hem bizim vatandaşlarımız için çok kıymetli olur. Hem de sağlık turizmini geliştirmek için de çok önemli diye düşünüyorum. Çünkü biz ne kadar başarı elde edersek yurt dışından da bu anlamda hastalar gelmiş olacak ve yine onlara bu şekilde hizmet etmiş olacağız. Bu tür hastaları bir şekilde ayağa kaldırıp yürütmek için herkesin elinden geldiğince, karınca kararınca bir şeyler yaptığının farkındayım. Çok mutluyum ve heyecanlıyım. Gayretli şekilde çalışıyoruz. İnanın ilk başta beni ayağa kaldırdıklarında boyumun ne kadar uzun olduğumu unutmuştum. Yaptığım şeyleri görünce inanamıyorum. Çok çok başka bir duygu. İfade edilebilecek gibi değil. Katkı sunan herkese her seferinde hem dua ediyorum hem teşekkür ediyorum. Ailemin, eşimin desteğinden dolayı da hepsine minnettarım. Tek başına olacak bir şey olmadığını biliyorum. Çok uzun soluklu bir yolculuk olduğunu biliyorum."
Operasyonu gerçekleştiren Opr. Dr. Aslıhan Çevik Baran da omurilik felcinin yakın zamana kadar çoğunlukla tedavisi bulunmayan bir hastalık gibi göründüğünü, gelişen teknolojinin "umut" olduğunu vurguladı.
Kök hücre nakli gibi tedavilerle başladıklarını bildiren Baran, "Türkiye'de sadece 155 bin omurilik felçli hastamız var ve bu hastalarımız aslında çok yıkıcı süreçler yaşıyor. Hem aileleri için hem de devlet açısından sıkıntılı bir hastalık. Olabildiğince felçlileri tedavi edip, daha yaşanabilir hale getirip, daha sosyal olarak hastalarımızın kısıtlanmasını azaltabilir hale getirmek için yaptığımız bir çalışma var." diye konuştu.
-"ÇOK UMUT VADEDİCİ BİR TEDAVİ
Baran, uygulanan tedaviyle hastalara el, kol ve bacak hareketleri, kalça tutma, idrar ve dışkı kontrolü gibi potansiyel, tansiyon düşmelerinde dengeleme gibi birçok fonksiyon kazandırdıklarını aktardı.
Omurilik pili üzerinden programlamalar yaparak hastalara yeni kazanımlar sağladıklarını, kök hücre ve fizik tedaviyle bunu desteklediklerine değinen Baran, şu bilgileri verdi:
"Beyin ne kadar çok uyarı alırsa çevreden ne kadar çok beslenebilirse ve hasta bu konuda ne kadar motive edilirse bizim açımızdan da o kadar iyileşmeler görebilmekteyiz. Gerçekten çok umut vadedici bir tedavi. Bakanlığımızla ortaklaşa yaptığımız AR-GE çalışmalarımız mevcut. Olabildiğince yaygın kullanılabilir ve daha geliştirilmiş bir teknolojiye dönüştürmeye çalışıyoruz. Amacımız bu tedaviyi daha çok kişiye yaygınlaştırmak. Bu tedavi yöntemi tam felç hastalarımızda ve kısmi felçli hastalarımıza uygun. Çeşitli testler ve uygulamaların ardından tedavi süreci başlarsa bir plan çizmeye çalışıyoruz. Sonrasında hastalarımıza karar verdiği zaman omurilik pili dediğimiz bu pili yerleştiriyoruz. Bu, omurganın içine yerleştirilen bir pil. Yaptığı şey sürekli bir elektrik akımı üretmek çünkü bütün vücudumuz elektrikle çalışıyor. Yani nasıl kalp durduğu zaman bir elektroşokla tekrar kalbi canlandırabiliyorsak, omurilik de yaptığımız şey elektrik akımı vererek tekrar sinir dokuları arasında köprüleştirme oluşturmak. Biz ona bağlantıları diyoruz. Bu bağlantılar oluştukça da yeni fonksiyonel kazanımını bize getiriyor. Hareket etmeyi, hissetmeyi ve iç organ fonksiyonlarını tansiyon dengelerini yerine getirmesini sağlıyor. Karar verdikten sonra ameliyatın ardından hızlı bir sürece giriyoruz. Bu piller üzerine hızlıca programlama yapıyoruz. Yaptığımız programlarla çok farklı alanlara elektrik akımı göndererek tekrar o kullanılmayan yolların açılmasını sağlamaya çalışıyoruz. Onlar arasında tekrar bir bağlantı kurdurmaya çalışıyoruz. Eş zamanlı olarak kök hücreyle bunu desteklemeye çalışıyoruz. Fizik tedaviyle en güzel sonuçlar alınabiliyor. Bennur Hanım da bize inandı. İnanmak çok önemli. Çok azimli bir hasta. Hastalarımız da en çok sevdiğimiz şey bu zaten. Beynimizi, onu bir şekilde bütün sinir dokularıyla entegre edip tekrar çalıştırmaya inanmanız çok çok önemli. Güzel gelişmeler almaya başladık. Süreç çok minik minik gelişmelerle başlıyor. Uzun bir süreç ama bütün gelişimler bizi motive etti. Daha çok başındayız."
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Elif Aksakallı, 2 aydır süreci titizlikte takip ettiklerini belirtti.
Fizyoterapist eşliğinde bireysel rehabilitasyon programı yaptıklarını anlatan Aksakallı, "Robotik destekli yürüme eğitimi, ev rehabilitasyon, havuz içi bireysel rehabilitasyon şeklinde bir tedavi programına başladık. Kendisi çok gayretli ve azimli. Uzun yürüme cihazıyla ayakta durabilir hale getirdik. Ayakta durma dengesini daha da artırmaya çalışıyoruz." değerlendirmesini yaptı.
TBMM 27. Dönem AK Parti Bursa Milletvekili Opr. Dr. Mustafa Esgin ise uzun yıllar felçli olanların, omurilik felçliler ve benzer hastaların ayağa kalkabilmeleri, yürüyebilmeleri için bu gelişmenin çok önemli olduğunu ifade etti.
Bennur Karaburun Ateş'in tedavisiyle ilgili sürece dahil olduklarını bildiren Esgin, "Omurilik simülatörlerinin pillerinin Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı aracılığıyla üretilmesi ve sağlık turizminde ülkenin bu yönüyle de bir aktör olması için önemli gelişmeler var. Biz de bu noktada sürece katkı koymaya çalışıyoruz." ifadesini kullandı.