Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, KRT TV’de Çağlar Cilara’nın konuğu oldu. Programda gündem yaratacak açıklamalarda bulunan Hanefi Avcı, özellikle son haftalarda avukatı Fidel Okan hakkında haberler yapan hükümete yakın Sabah grubunu yerden yere vurdu.
Hanefi Avcı "Yaptıkları yalan haberler çok çirkin ve yakışıksız. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar" dedi.
Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, KRT TV’de Çağlar Cilara’nın konuğu oldu. Programda gündem yaratacak açıklamalarda bulunan Hanefi Avcı, özellikle son haftalarda avukatı Fidel Okan hakkında haberler yapan hükümete yakın Sabah grubunu yerden yere vurdu.
Sabah Gazetesi, avukat Fidel Okan’ın 2015 yılında gerçekleştirdiği Umre seyahatinde bazı FETÖ'cülerin olduğu iddiasını ortaya atmış ayrıca Okan’ın Umre’de 30 FETÖ imamıyla darbe toplantısı yaptığını ileri sürmüş, kanıt olarak da Okan’ın darbe toplantısı yaptığı yere ait bir fotoğraf yayınlamıştı.
SÜLEYMAN SOYLU’NUN FOTOĞRAFINI PAYLAŞMIŞTI
Ancak Fidel Okan Twitter adresinde, aynı yerde aynı tarihlerde AKP milletvekillerinin ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun da FETÖ yöneticisi olarak yargılanan şahıslarla fotoğraflarını paylaşınca tartışma ülke gündemine taşınmıştı.
Hanefi Avcı programda konuyla ilgili, “Türkiye’de son zamanlarda birazcık bir şeylere muhalefet ederseniz, bu muhalefet makul ve mantıklı olsa bile, bazılarının işine gelmeyen bir şey söylerseniz hemen size karşı bir alerji ve cephe oluşuyor” dedi.
“SAÇMA BİR NOKTAYA GELİNDİ”
Avukatı Fidel Okan’ın A Haber'de Umre seyahatinin gerçekleştiği dönemde FETÖ imamlarını tek tek açıkladığını söyleyen Avcı, Sabah gazetesinin Okan ile ilgili haberleri belli bir önyargı ve siyasi amaç güderek verdiğini açıkladı.
2015'de kendisinin de Hac’a gittiğini ifade eden Avcı, gittiği tarihte kafilesinde 60 kişi olduğunu, bunlardan sadece 3’ünü tanıdığını, diğerlerini tanımadığını bunlardan birilerinin bir örgütle ilişkili olması durumunda kendisinin de bu örgütle mi ilişkilendirileceği sorusunu yöneltti.
Fidel Okan’ın Umre’ye gittiği kişilerden sadece 3’ünü tanıdığını onların da darbe davalarında şehit ve gazilerin avukatlığını yaptığını söyledi.
Avcı; Cemaatin 2007 yılında herkesi Ergenekon’a monte etmek, herkesi darbeci yapmak, herkesi terör örgütüyle ilişkilendirmek gibi akla mantığa uygun olmayan, hiçbir maddi delile dayanmayan, ciddiyeti de olmayan bir yöntem uyguladığını, bu duruma devletin, savcıların seyirci kaldığını onların da bu meydanı tepe tepe kullandığını sonunda da bütün her şeyin ciddiyetini yitirdiğini, hiç kimsenin inanmadığını ve saçma sapan bir noktaya gelindiğini belirtti.
Avcı ayrıca bugünde aynı şeylerin yaşandığını hiçbir ciddiyeti olmayan, makul olmayan, resmi makamlardan alınan bilgilerin yargısız infaz amacıyla Okan’a karşı kullanıldığını açıkladı.
ÇİRKİN VE KÖTÜ
Herkesin korktuğu saklandığı dönemde avukatı Fidel Okan’ın kendisini savunduğunu, çıkıp mahkemede bu örgüte tavır koyduğunu, bunların herkesin saklandığı dönemde yaşandığını söyleyen Hanefi Avcı, "Şimdi kalkıp fotoğrafın vardı, senin sağ tarafındaki insanın kardeşi şu örgütteydi, amcasının oğlu buradaydı filan gibi akla mantığa uygun olmayan şeylerin yazılması çok çirkindir. Buna sessiz kalınması daha çirkindir, hem bu işin patronları ve sahipleri hem de bu işin yargı cenahı açısından da çok daha çirkin ve kötü bir şeydir. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar" dedi.
"HAKİM VE SAVCILAR MİLİTAN GİBİ DAVRANIYOR"
Programda ayrıca, hükümetin darbeyi aşan, darbeyle alakası olmayan ancak hükümeti eleştiren herkese darbeci gibi işlem yaptığını, karşısında olan herkesi düşman gibi gördüğünü ve onlara düşman hukuku uyguladığını söyleyen Avcı, savcı ve hakimlerin resmen bir militan gibi davrandığını belirtti.
Hanefi Avcı, bugün herkesin hükümeti eleştirmekten korktuğunu, basın mensuplarının içeriye alındığını, suç işlemeyen birçok insanın içeri alındığını ve bu durumun artık herkes tarafından bilindiğini söyledi.
Hanefi Avcı dikkat çeken şu ifadeleri de kullandı:
"Hükümet, darbeyi aşan, darbeyle alakası olmayan ama hükümeti eleştiren çevreler üzerine şedit gidiyor ve sanki darbeci gibi işlem yapıyor. Olaya hukuk mantığı ile değil, düşman mantığı ile bakıyor. Benim karşımdaki herkes düşman diye görüyor. Düşman diye bakarsanız o karşıdaki grubun yanında olan herkesi, onları masum göreni hatta sizin yanınızda olmayan herkesi düşman görürsünüz. Şuanda bakış açısı bu. Düşman hukuku uygulanıyor. Ama gerçek hukuku uygularsanız böyle olmaz. Gazeteciler görevini yapabilir, her şeyi yazabilir, sizi eleştirebilir, sizin çok iyi yaptığınız şeyi bile eleştirebilir, buna saygı duyacaksınız. Ama bugün ne yapılıyor? Basın mensupları içeride. Bugün, suç işlemediği halde birçok insan içeride, hükümeti eleştiren herkes korkuyor, hükümet aleyhine bir şey söylemeye çekiniyor. Çünkü hemen beni içeri alabilirler diyor. Bazı mahkemeler, bazı savcılar resmen bir militan gibi davranıyor bu çok açık. Bunu herkes biliyor. 28 Şubat döneminde çok keskince insanların kılığına kıyafetine karışıldı ve insanlar mağdur edildi. Ben çok insan biliyorum gerçekten suçlu olmadığı halde örgütten ceza verilmişti. İnternette bir bildiri indirmekten dolayı gençler ceza aldılar. 2010-2012'de bu cemaat sırf kendini eleştiren insanları tutukladı."