Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ilkinde saniyeler içinde yıkılan Hakimbey Apartmanı enkaz yığınına dönmüştü. Binada, ING Kadınlar Basketbol Süper Ligi ekiplerinden Çankaya Üniversitesi formasını giyen milli basketbolcu Nilay Aydoğan’ın da aralarında bulunduğu 78 kişi hayatını kaybetmişti.
Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuksuz sanıklar Bülent Yeroğlu, Abdurrahman Yavuz ve Mustafa Bingöl SEGBİS aracılığıyla katıldı. Duruşmada yaşamını yitirenlerin yakınları ile taraf avukatları da hazır bulundu.
Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede; mimar Abdurrahman Yavuz, inşaat mühendisi Basri Akdağ, proje müellifi Bülent Yeroğlu, inşaat mühendisi Demet Doğan, Malatya Belediyesi İmar İşleri Müdürü Mustafa Bingöl ve belediyede görevli inşaat mühendisi Ahmet Özer hakkında “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebep olmak” suçundan cezalandırılmaları talep edildi.
Bir önceki celsede esas hakkındaki mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, sanıkların aynı suçtan cezalandırılmasını istedi. Karar öncesi söz alan müşteki yakınları ve avukatları, sanıkların olası kasttan ve üst sınırdan cezalandırılmalarını talep etti.
Sanık avukatları ise binanın 2020 Elazığ depreminde hasar gördüğünü, bu nedenle sanıklarla bina arasındaki illiyet bağının koptuğunu savunarak beraat talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, verdiği aranın ardından kararını açıkladı. Karara göre; mimar Abdurrahman Yavuz ve proje müellifi Bülent Yeroğlu 17 yıl 6’şar ay hapis cezasına çarptırıldı, belediye görevlileri Mustafa Bingöl ve Ahmet Özer hakkında 10’ar yıl hapis cezası verildi. Basri Akdağ ve Demet Doğan ise beraat etti.
Mahkeme, sanıklar hakkında uygulanan adli kontrol ve yurt dışına çıkış yasağının devamına, tutuklama kararının ise ileriki aşamaya bırakılmasına hükmetti.
Duruşma sonrası müştekiler ve müşteki avukatı Kerem Kaptanoğlu, karara ilişkin gazetecilere açıklamalarda bulundu.
“BİZİ YALNIZ BIRAKTILAR”
Depremde ablasını ve kız kardeşini kaybeden Yunus Öner, şunları söyledi:
"Ben Yunus Öner. 6 Şubat 2023’te, Hakimbey Apartmanı’nda ablamı, kız kardeşimi kaybettim. Bugün karar duruşmasıydı. Ağır Ceza Mahkemesi uygun gördü ve cezaları verdi. Bu sürece gelene kadar, biz deprem günlerinde de yalnız bırakıldık. Kendi başımıza enkazımızı kaldırmaya, yakınlarımızı kurtarmaya çalıştık. Bu mahkeme sürecinde de yine yalnız bırakıldık. Malatya’da sivil toplum kuruluşları buraya uğramadılar, 13 duruşma boyunca. Siyasi parti temsilcileri arayıp sormadılar, bizi burada yalnız bıraktılar. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bizi yalnız bıraktı. Sadece yıkılan evleri yapmakla yetindi. Ölenlere yönelik bir yardım, bir destek olmadı. Mahkeme salonlarına gelip destek olmadılar. Malatya Valiliği idari soruşturma açmadı. İki yıl geçti, kurumlarda çalışan sorumlular hakkında herhangi bir idari soruşturma açılmadı. Malatya Belediyesi “Cenazelerimizi çok güzel kaldırdık” dedi. Bunu bir deprem görevi olarak gördü. Ancak sosyal belediyecilik anlamında bugün burada, hiçbir gün mahkeme salonuna uğramadılar. Sivil toplum kuruluşlarımız açılışlara, davetlere, konsey toplantılarına katılıp bizi burada yalnız bıraktılar. Hakimimiz bu cezaları uygun gördü. Ancak burada yargılanmayan kısımlar vardır. Bürokrasi burada kurumları korudu. Çevre, Şehircilik Müdürlüğü burada birinci derece sorumluyken, müdürlükten hiçbir yetkili yargılanmadı. Mahkemeye getirilemediler. Bu da bizim içimizi acıtan bir durum. Nerede hata yaptık, nerede yakınlarımızı kaybettik, bunların hesabı tam olarak sorulmadı.”
“TÜRK HALKININ NORMALİ DEPREM, SEL, YANGIN OLDUĞU ZAMAN ÖLMEK OLMAMALI”
Depremde kardeşi Nilay Aydoğan’ı kaybeden Ömer Berkay Aydoğan, şöyle konuştu:
Kardeşim Milli basketbolcu Nilay Aydoğan’ı Hakim Bey Apartmanı’nda kaybettik. Bugün Hakimbey Apartmanı'nın karar duruşması oldu. Başta bu davada çok büyük etkisi olan adalet peşinde ailelerine bir borç biliyorum. Ankara'da verdikleri mücadele çok değerliydi. Biz burada mahkememizde olduğu için katılamadık. Bizim isteğimiz olası kast. Olası kastı istiyoruz biz. İnsanlar fazladan kaçak kata imza atarak, doğru düzgün projeler çizmeyerek, hesaplarını düzgün yapmayarak ve yerinde uygulamalarını takip etmeyerek, kontrol etmeyerek insanların ölümüne sonuç vermişlerdir. Onların yaptıkları hareketlerin sonuçları bizim canlarımızla olmuştur. 53.000 insanımız bu depremde Türkiye Cumhuriyeti'nde 6 Şubat'ta kaybettik. Başka ülkelerde bir kişinin biri ölmediği daha büyük depremler görüyoruz. Bunu normalimiz olarak kabul etmiyoruz. Türk halkının normali deprem, sel, yangın olduğu zaman ölmek olmamalı.”
“O SUÇLU DEĞİL, BU SUÇLU DEĞİL”
Depremde yaşamını yitiren milli basketbolcu Nilay Aydoğan’ın annesi, “Şoktayım. Nilay Aydoğan’ın annesiyim. Hacer Aydoğan babaannemiz, kayınvalidem. Karşı tarafın avukatları savunma yaparken şunu söylediler: 'O suçlu değil, bu suçlu değil.' Müdür yardımcım imzaladı diyorlar. Müdür diyor ki, 'Ben iki gün sonra görevden ayrıldım.' Proje öyle bir inşaat aşamasında yoktu diyorlar. Mimar öyle diyor. Depremin ivmesinden bahsediliyor. Japonya’da haberlerde izliyoruz. Kaç şiddetinde depremler oluyor; binalar sallanıyor, metrolar sallanıyor. Ölen oluyor mu, yaralanan oluyor mu bilmiyorum. Ama bizim ülkemizde kimse görevini yapmıyor. Herkes görevini yapmalı. Suçlular cezasını almalı. Herkes görevini yapmalı. Yanlış mı biliyorum, bilmiyorum. Boğaz Köprüsü’nde bir Japon mühendis görev almıştı. Ölen olmadı, yaralanan olmadı. 'İşimi yanlış yaptım' diye kendini öldürdü. Bizde ise az önce de bahsedildiği gibi, eğer sorumluluk verilmezse, suçlular cezasını almazsa bu işler komedi gibi anlatılıyor. Sel oluyor, bina yıkılıyor. Niçin yıkılıyor? Kader değil. Kaderse vardır, tamam. Ama deprem insanı öldürmez bina öldürür.” dedi.
“BUNUN DA KANUN YOLLARI, AŞAMALARI VAR”
Avukat Kerem Kaptanoğlu ise şunları söyledi:
“Bugün bir duruşmanın karar celsesi icra edildi. Yaklaşık iki buçuk senedir yargılaması devam ediyordu. Mahkeme bugün kararını açıkladı. Sanıklar hakkında bilinçli taksirden hüküm kurarak yüksek cezalar verdi. Süreç devam ediyor. Bunun da kanun yolları, aşamaları var. O aşamaları da takip edeceğiz. Diğer yandan idare mahkemesinde yürüyen süreçler var. Yine konuyla alakalı olarak yürüyen soruşturma süreçleri var. Bu soruşturmalardan biri de şu anda Bölge İdare Mahkemesi’nde, soruşturma izni verilip verilmemesiyle alakalı. Süreçleri takip ediyoruz. İnşallah bu karar, en azından mağdur ailelerin, depremde hayatını kaybedenlerin, yakınlarını kaybeden ailelerin vicdanını bir nebze olsun rahatlatmıştır. Süreci takip etmeye devam edeceğiz. Adalet yerini bulana kadar takiplerimizi sürdüreceğiz.”