Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katar'ın başkenti Doha'da düzenlenen Doha Forum 2024'te gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"Esad'ın nerede olduğunu biliyor musunuz?" sorusuna yanıt veren Fidan, "Bununla ilgili yorumda bulunmam doğru olmaz. Nerede olduğunu bilmiyoruz, muhtemelen Suriye dışındadır" yanıtını verdi.
Hakan Fidan'ın konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
13 yıldır Suriye iniş çıkış sürecindeydi. 2016'dan bu yana Astana süreci ile gerilimi düşürdük ve savaşı dondurduk. Rejim kendi halkı ile barışma fırsatını değerlendirmedi. Cumhurbaşkanımız el uzattı ve bir çağrıda bulundu. Bu reddedildi. Rejim çok önemli konular üzerinde durmakta başarısız oldu, temel hizmetleri yerine getiremedi. Halkının yarısı yerinden edildi.
Milyonlarca Suriyeli ülkesinden kaçmak zorunda kaldı ancak şimdi onurlu şekilde dönebilirler. Yeni yönetim hak hukuk çerçevesinde kurulmalı, intikam aranmamalı.
Bütün ülkeler sakin hareket etmeli, Suriye'de huzur korunmalı. Dönüşüm sürecinde sakin olmalıyız, gruplarla iletişim halinde olmalıyız. DEAŞ ve PKK ile ilgili neler olacağını takip etmeliyiz. Türkiye terör örgütleri ile savaşmaya devam edecek. Kimyasal silahlara erişim engellenmeli. Yeni yönetim tüm halkı birleştirmeli. Halkın bir arada olması ve yeni yönetimin düzgün çalışmasını istiyoruz. Suriye'de istikrar istiyoruz.
Astana ülkeleri bir araya gelip gelişmeleri tartıştı. Rusya ve İran'ın yapıcı yaklaşımlarını takdir ediyoruz. Rusya ve İran'ın çabalarını takdir ediyoruz. Mısır ve Ürdün, bu kıymetli ülkelere de çabaları için teşekkür ediyoruz. ABD'lilerle de iletişime geçtik.
SORU-CEVAP
Gerçekleşmesi gereken siyasi süreci sormak istiyorum, Türkiye bu süreç için ne yapıyor?
Kendi konuşmamda da söylediğim gibi bölgesel istikrar, Suriye’nin istikrarı için yıllardır çaba sarf diyoruz. Aktörleri tanıyoruz, sorunları da biliyoruz. Bunlar zorlu sorunlar. Yıllardır üzerinde çalışıyoruz. Bir arada çalışmamız gerekiyor. Suriye halkı ile birlikte çalışmamız gerekiyor.
İnsanların zarar görmemesi için, insanlara bir güven vermemiz için bu gerekiyor. Yeni yönetimin halka hizmet etmesi için, Suriye’nin artık kendi komşularına bir tehdit teşkil etmediğinden de emin olabilmemiz gerek.
Hükümetiniz son günlerde Esad ile konuştu mu?
Ne yazık ki kendi Cumhurbaşkanımız son aylardır Suriye rejimine özellikle Esad’a erişmeye çalışıyor ancak bu çabaların hepsi başarısız oldu. Bir şeylerin gerçekleşeceğini biliyorduk. Suriye’nin sorunlarını yıllardır çok iyi biliyoruz. Bu baskının nasıl arttığını, gerilimin nasıl yükseldiğini mültecilerden dolayı, ekonomiden dolayı biliyoruz. Güçleri zaman içinde azalıyordu. Bildiğimiz için bu konuda bir şeyler yapmak istiyorduk. Onlarla konuşmadık.
Bu savaş 15 günde nasıl sonlandı? İsrail ve muhalifler var, Türkiye’nin Suriye’yi yeniden inşasında nasıl bir rolü olacak?
Astana sürecinden bu yana 2016’dan beri rejim bu sorunları çözmek için çok fazla vakit sahibiydi ancak şunu biliyoruz ki 2016’dan bu yana rejim adrenalinle çalışıyordu. Sorunları çözmekle ilgilenmediler. Kendi sorunlarının üzerine gitmediler. Fakat bu vakti sorunları çözmek için kullanabilirlerdi. Onun yerine kendi rejimlerinin zaman içinde çürüdüğünü gördük. Bir kurşun bile sıkmadan Halep’in nasıl düştüğünü anlamamızı kolaylaştırıyor.
Türkiye bu yolunca özellikle kendi komşu ülkeleri ile birlikte ve var olan hükümet de çok önemli bizim için. Yeni hükümetle de bir arada çalışmayı hedefleyerek elimizden geldiğince yardımları yaparak hem ekonomik hem lojistik olarak Suriye’nin yeni yönetimi ile çalışmaya devam etmek istiyoruz.
Koordinasyon nasıl sağlanacak? Trump’ın sözleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Suriye’deki yeni hükümet nasıl olacak, gündeminizde neler var?
Burada farklı gruplar var ancak koordinasyon yaptıklarını biliyoruz. Gelecekte koordinasyonların artacağını düşünüyoruz. Ellerinde daha büyük bir iş var. Umuyoruz ki bir araya gelebilirler. Suriye yönetimi artık akıcı bir dönüşüm süreci geçirebilir. DEAŞ ve diğer terör örgütleri hakkında da endişeliyiz. Dönüşüm sürecinden faydalanmalarından korkuyoruz. Durumu inceliyoruz. PKK’nın ve DEAŞ’ın bu durumdan faydalanmaması için. Aynı zamanda ABD’li arkadaşlarımızla da iletişim halindeyiz. Bu konuda ne kadar hassas olduğumuzu da biliyorlar. Onlardan Türkiye’ye gelecek tehditlere karşılık vereceğimizi biliyorlar. ABD’de yeni gelecek hükümetin de bizimle iletişimde olacağına inanıyoruz.