Gülşen'in ifadelerinin de yer aldığı gerekçede Gülşen'e ait ' Bana ihtiyacım bir çocuğum var. Ben suç işlemedim. Tutuksuz yargılanmamı talep ediyorum.' cümleleri de geçiyor.
Gülşen ifadesinde "Ben suç işlemedim. Bana ihtiyacı olan bir çocuğum var. Bana ihtiyaç olunan her an gelebilirim. Tutuksuz yargılanmak istiyorum. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Serbest bırakılmamı talep ediyorum" diyor.
"Ayağına kelepçe takıp evde hapsetmeyi bile Gülşen için yetersiz görüyor hakim"
İkinci sayfaya geçen Barış Pehlivan, burada Gülşen'in talebi karşısında hakimin verdiği yanıtı aktardı.
Pehlivan aktardığı gerekçeyi şu cümlelerle değerlendirdi:
"Hakim Gülşen'i neden tutukladığını anlatıyor. Demiş ki 'Suçun alt ve üst sınırı dikkate alındığında- (Bakın 1-ile 3 yıldan bahsediyorum ve yatırı yok) adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağının anlaşılması, bu anlamda tutuklama tedbirinin daha uygun ve orantılı olacağının değerlendirilmekte ve böylece şüphelinin tutuklanmasına...
Bu ne demek biliyor musunuz? Diyor ki Gülşen o kadar tehlikeli birisi ki biz Gülşen'e ev hapsi veremeyiz. Yetmez. Biz Gülşen'e yurt dışı yasağı koyamayız. Yetmez. Biz Gülşen'e karakola gelip imza atma hükmü veremeyiz. Yetmez. Ayağına kelepçe takıp evde hapsetmeyi bile Gülşen için yetersiz görüyor hakim.."
Tutuklama kararı hangi gerekçeye dayandırıldı?
İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği şarkıcı Gülşen Çolakoğlu'nun tutuklanması kararını, “Şüphelinin üzerine atılı bulunan ‘halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme’ suçunu işlediği hususunda kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösterir somut delillerin mevcut olduğu, suçun yasal alt ve üst sınırı dikkate alındığında adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağının anlaşılması, bu anlamda tutuklama tedbirinin daha uygun ve orantılı olacağı” gerekçesine dayandırdı.
Gülşen suçlamaları kabul etmedi
Şarkıcı Gülşen Çolakoğlu, nisan ayında verdiği bir konserde imam hatiplilere yönelik sözleri gerekçe gösterilerek tutuklandı. Bugün gözaltına alınan, savcılıkça tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk edilen Gülşen Çolakoğlu, İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği'ndeki savunmasında; “Bana ihtiyacı olan bir çocuğum var. Ben suç işlemedim. Bana ihtiyaç olunan her an gelebilirim. Tutuksuz yargılanmak istiyorum. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum” dedi.
İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin tutuklama kararında, şu ifadeler kullanıldı:
“Şüphelinin üzerine atılı bulunan ‘halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme’ suçunu işlediği hususunda kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösterir somut delillerin mevcut olduğu, suçun yasal alt ve üst sınırı dikkate alındığında adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağının anlaşılması, bu anlamda tutuklama tedbirinin daha uygun ve orantılı olacağı değerlendirilmekle, şüphelinin tutuklanmasına karar verildi.”
Gülşen emniyette verdiği ilk ifadesinde olayı anlattı
“Ben 25 yıllık sanatçıyım. Benim müzisyen çalışma arkadaşlarım var. Bu grupla birlikte konserlerde sahne alırım. Benim kadromda klavye müzisyeni olarak yer alan “Miraç” isimli arkadaşımın lakabı “imamdır”. Arkadaşlarla kendi aramızda ‘aptal, salak, sapık' olarak şakalaşırız. Talihsizlik olarak bu iki kelime bir araya gelmiştir. Arkadaşımız imam hatipte okumamıştır. Miraç'ın soy ismini ve iletişimini hatırlamıyorum. Grupta tüm arkadaşlarımın lakabı mevcuttur.
Bu konuşma, konserin hatırlamadığım bir aşamasında muhtemelen şarkı arasında Miraç ile aramızda geçen bir konuşmadır. Ben orkestrama hitaben “beni seyircilerinin arasında omuzlarınızda taşıyın” demem üzerine bana okrestra arasından “seni imam taşısın” şeklinde cevap gelince bahse konu konuşma Miraç'la aramızda geçmiştir. Bu konuşma konsere katılanlara ya da medyaya hitaben yaptığım bir konuşma değildir. Ben ülkesini seven, fırsat eşitliğine inanan, kimseyi ayırıp örselemeyen bir sanatçıyım.